Mardin'de kayıp kişiler İçin çalışma başlatıldı
Mardin'in Midyat ilçesi Budaklı köy'ünde 18 yıl önce gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamadığı öne sürülen 4 kişi için delil ve keşif araştırmasına bugün başlandı.
MARDİN- İHD Mardin Şube Başkanı Av.Erdal Kuzu'nun 2009 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, Albay Hilmi Kahraman'ın Midyat Jandarma Komutanı olduğu 94-96 yılları arasında JİTEM tarafından kaçırılarak kaybettirilen sivillerin akıbetlerinin ortaya çıkarılması, faillerinin tespiti ve kaybetmelerin bir devlet konsepti olarak örgütlü bir biçimde yapıldığına yönelik olarak sunduğu suç duyurusu dosyası Savcılık tarafından kabul edildiğini söyledi.
Dosyanın kabul edilmesi ardından 1995 yılında kaybedilen Mehmet Emin Atuk, Abdulkadir Demir, Hizni Bilmen ve Şakir Demir'in ilgili keşif kararı alınmıştı.
Bugün sabah başlayan keşfe İHD Mardin Şube Başkanı Av. Erdal Kuzu, Şube yöneticisi Av. Hüseyin Cangir, Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığının talimatıyla gelen Midyat Sulh Ceza hakimi katıldı. Köy içinde belirtilen 3 ayrı evde keşif yapılmaya başlandı.
Kuzu, olay yerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Midyat Budaklı köy'ünden 4 sivil vatandaşın o günkü tarih itibari ile yaşanılanların tespit etmek, deliller toplamak amacıyla köyde bir keşif çalışması yapıldığını söyledi. Kuzu, "93 ve 96 yılları arasında Midyat'ta devlet adına hareket eden örgütlü bir cinayet şebekesi ki bu kamuoyunda jitem olarak bilinmektedir. Midyat'ta 13 kişi gözaltında kaybettirilmiştir. Bunların 4'üdüde Budaklı köyündendir. Aynı zamanda da 2 yargısız infaz bu köyde yaşanmıştır. Bugünkü yapılan çalışma bunlara ait delillerin toplanması, delilleri tespit etmek amacıyla yapılan bir çalışmadır. Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış olduğu bir talep ve Midyat Sulh ceza Mahkemesi tarafından yapılan bir çalışma söz konusu… tabii hassasiyetle yapılan bir çalışma söz konusu özellikle söyleyeyim. Ardan bir 18 yıl geçtikten sonra kamu makamların söz konusu olaya ilişkin delilerin toplanmasına iradesini göstermesi doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda, bu çalışmanın olduğu kanısındayız. Her zaman söylediğimiz gibi 93-96 yılları arasında tüm bölgede olduğu gibi, tüm coğrafyada Mardin2de ve Midyat'ta devlet adına ama merkezi karar doğrultusunda hareket eden örgütlü cinayet şebekesi jitem'in faaliyetleri söz konusu olmuştur."dedi.
Bu soruşturmayı yürüten Savcıların bu konu üzerinde daha cesaretle gitmesini istediklerini belirten Kuzu, bugün Budaklı köyünde yapılan keşifte M. Emin Atuğ'un, Hizni Bilmen o tarihteki köy muhtarı olan ve çatışmadan sağ kurtulan Hasan Duru'un evinde araştırma yapıldığını söyledi. Tüm tespitler delil olarak dosyaya konulacağını ifade eden Kuzu, nelerin yaşandığını da tespiti yapılıyor bu keşif sayesinde, buda dosyanın gelişmesi açısından önemine vurgu yaptıktan sonra. "Midyat'taki faali meçhul ilişkin soruşturmanın tamamlanması ve iddianameye dönmesi… Çünkü zaman aşımı gibi problem bu dosyalarda söz konusu, bu 4 kişiye ait kemiklerin Nusaybin Girmeli'de bulduğumuzu düşünüyoruz. Adli Tıp Kurumundan gelecek olan raporu bekliyoruz. Buna ilişkin kazı çalışmaları Haziran ayın da yapıldı" ifadelerine kaydetti.
Kuzu, ayrıca 19 Haziran'da aynı kişiler için Nusaybin ilçesine bağlı Girmeli beldesinde de kazı çalışmasının yapıldığı Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığının nezaretinde açılan mezarda bulunan kemiklerin Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini ve soncunun henüz netleşmediğini sözlerine ekledi.
M. Emin Atuğ'un yakını Fatma Atuğ (80) ise, 18 yıl önce saat 23.00 sularında onlarla beraber gözaltına alınan kişilerin kendilerini arayııp, "sizinkiler eve gelip gelmediklerini sorduklarını söyledi. Bizde eve gelen olmadı dedik. Bize onlardan umudunuzu kesin dediler. Tam o sırada etrafımızı kuşatıp köyü taradılar. Biz ede 20'ya yakın kişi banyoya sığındık. Sabaha kadar banyoda mahsur kaldık. Sabah asker ve koruculardan bir gurup evimize gelip kapıları onlara açtık. Koruculardan birisi bana dedi ki 'biz diyorduk yarın kamyonla ceset çıkaracağız nasıl kimse ölmedi' askerlerden bir tanesi bileklerime ve parmaklarıma elindeki sopayla vuruyordu. Neler getirdiler başımıza neler, hem de evde erkek hiç yokken" şeklinde yaşanan olayı anlattı. (M. Sait Başaran İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.