MARDİN- Irak’ın Musul kentinde IŞİD  tarafından rehin alınıp 23 gün sonra serbest bırakılan Mardinli TIR şoförü Mehmet Sait Çobanoğlu yakalandığı ilk günden serbest bırakılıncaya kadar yaşadıklarını baba evinde İlke Haber Ajansına anlattı.

Mehmet Sait Bey ilk önce kendinizi bize tanıtır mısınız?

Adım Mehmet Sait Çobanoğlu 28 yaşındayım evliyim ailemin geçimi sağlamak için TIR şoförlüğü yapıyordum.

Irak’a ne zaman gittiniz ve nasıl kaçırıldınız?

Türkiye’den 5 Haziranda çıkış yaparak Irak’ın Musul kentine geçtim. 9 Haziranda elektrik santralinde yükümüzü boşalttığımızda 32 Tır şoförü bulunuyorduk. Bir baktık etrafımız sarıldı. Bize Arapçayla ellerinizi başınızın üzerine koyun ve yere çökün dediler. Ve rehin alma sürecimiz böyle başladı.Tabi biz ilk önce kimler tarafından kaçırıldığımızı bilmiyorduk. Sonradan IŞİD tarafından kaçırıldığımızı öğrendik. İlk önce bizi yakalandıklarında bizi öldüreceklerini zannettim.

Kaçırıldıktan sonra sizi nereye götürdüler?

İlk önce benimle beraber 11 şoför arkadaşımızı elektrik santralinden aldılar. Sonra bizleri 20 kilometre uzaklıkta bulunan boş ve harabe olan bir köye götürdüler. Orada iki gün bizi bıraktıktan sonra tekrar arkadaşlarımızın bulunduğu elektrik santraline getirdiler. Aynı gün içerisinde benimle beraber 32 TIR şoförünü terk edilmiş halde bulunan Amerikan üssüne götürdüler. Ellerinde kaldığımız süre zarfından kendilerinden hiç bir şiddet veya baskı görmedik. Hatta bize ‘Korkmayın size bir zararımız dokunmaz. Müslüman olduğunuz için sizi öldürmeyeceğiz. Müslüman Müslüman’a zarar vermez.’ diyorlardı. Basından tanıdığımız IŞİD ile orada gördüğümüz IŞİD arasında çok fark vardı. Biz onların eline düşmeden önce çok farklı tanıyorduk, ama bizi rehin aldıklarında ise bambaşka insanlarla tanıştık. Dinine bağlı insanlardı. Hepsi oruç tutuyordu. Ve hatta çok duygusaldılar. Bazı arkadaşlarımız aileleriyle görüşürken ağlıyorlardı. Bizim yanımızda bulunan IŞİD elemanları da ağlıyordu. Hatta üstlerini arayarak ‘Bunları ne zaman serbest bırakacaksınız;?’ diye soruyorlardı. Işidin elinde toplam 23 gün kaldık.

Ramazan ayına girdiğinizde orucu tutabiliyor muydunuz?

Havalar çok sıcaktı bazı arkadaşlarımız oruç tutuyordu, bazıları ise sıcaktan tutmuyorlardı. Oruç tutanlara yardımcı oluyorlardı, tutmayanları da  zorlamıyorlardı. Yemek sıkıntısı yoktu. Hatta kendi yemek ve sularını  bizlere veriyorlardı.Orada kaldığımız zaman diliminde namazımızı rahat kılıyorduk.

Sizi öldürüleceklerini hiç düşündünüz mü?

Tabi ilk önce yakalandığımızda bizleri öldüreceklerini zannettim. Tabi zor bir duyguydu.  ama onları tanıdıktan sonra bizleri öldürmeyecekleri kanaatine vardım.

Serbest kalacağınızı ne zaman öğrendiniz?

Yakalandığımız günden beri bize ne zaman bırakılacağımızla ilgili hiçbir bilgi vermiyorlardı. Taki serbest kaldığımız gün öğrendik.

Ailelerinizin   durumunuzdan haberi var mıydı? Onlarla  görüşebildiniz mi?

Rehin tutulduğumuz süre zarfında, Irakta neler olup bittiğini bilmiyorduk. Bizi yakaladıklarında cep telefonumuzu bizden aldılar 2-3 günde bir ailelerimizle görüşmemiz için telefonu veriyorlardı. Konuşma bittiğinde ise tekrar telefonu bizden deri alıyorlardı. Bazı arkadaşlarımız dış işleri bakanıyla ve bazı firma yetkilileriyle de görüşüyordu. (Mehmet Aslan-İLKHA)