Mardin 13 Mart Mahallesi'ndeki Fuat Yağcı Camisi bahçesinde 51 dernek, vakıf, oda ve sendikanın yer aldığı Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu üyeleri, Mısır’daki hukuksuz idamları protesto etti.

“İdam sehpaları meşru direnişi durduramaz”

Cami avlusunda sık sık Mursi lehine slogan atan ve tekbir getiren kalabalık grup adına basın açıklamasını Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Aydın okudu. Aydın açıklamasına "İdam sehpaları meşru direnişi durduramaz" diyerek başladı.

 “Yazıklar olsun!”

Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak, Firavunlara karşı Musaların yanında olduklarını haykırmak için toplandıklarını hatırlatan Aydın, “Mısır cuntasının göstermelik mahkemeleri, hafta sonu Mısır tarihinde özgür seçimlerle seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, meşru ve barışçıl yöntemleri esas alan Müslüman Kardeşler Teşkilatı reisi Muhammed Bedii ve İslam ümmetinin ilim-irfan abidesi olup halen İslam Ulema Birliği Başkanlığını yürüten Yusuf el Karadavi'nin de aralarında bulunduğu 106 kişiye idam hükmünü verip dosyalarını, görüş alınması için Mısır Müftülüğüne gönderdi. Yazıklar olsun.” dedi.

“Mısır’a özgürlük haklı ve meşru direnişle gelecektir”

Muhammed Mürsi ve arkadaşlarına reva görülen haksız, hukuksuz, mesnetsiz ve insafsızca kararları, alçakça saldırıları şiddetle kınayarak lanetleyen Aydın, “Darbe karşısında zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek, dünyada eşi-benzerine az rastlanan barışçıl ve meşru bir örnek direnişe imza atanlar değil, darbeciler yargı önünde hesap vermelidir. Haklı olanları cezalar susturamaz, gerçekleri darbeciler örtemez. Mısır halkının izzetli duruşunu ve iradesini cezalar teslim alamaz. İspat edilmiş tek suç bulunmazken milletin seçtikleri yargılanamaz, siyasi kararlarla özgür düşünce esir alınamaz, baskı, dayatma, idam sehpaları meşru ve haklı direnişi asla durduramaz. Kazanacağız. Zalimlere karşı iyiler kazanacak, Siyonizm’in tetikçisi ve uşağı darbeciler, onuruna ve iradesine sahip çıkanlara diz çöktüremeyecektir. Mısır’a ve Ortadoğu’ya özgürlük haklı ve meşru direnişle gelecektir.” diye konuştu.

“Rabia işaretiyle direnmeye devam edilecek”

Bu meydanı dolduran hamiyet ve mesuliyet sahibi insanlarla iki yıl önce de zalimleri lanetlemek ve mazlum Mısırlı kardeşlerimize sahip çıktığımızı göstermek için yine bu alanda üç gece boyunca Rabia nöbeti içinde olduklarını hatırlatan Aydın, “Rabia; Hürriyet, istikamet, direniş ve şehadetin sembolü oldu. Tüm İslam âlemi ve bütün mazlumlar zulme karşı direnişe artık Rabia işaretiyle direniyorlar. Halkın hür oylarıyla seçilen liderlere ve oluşan hükümetlere karşı mağlubiyeti içine sindiremeyenlerin en kestirme yöntemleri askeri darbedir. Bu darbenin sosyo-pisikolojik atmosferini oluşturmak için de içeriden işbirlikçi odakları harekete geçirerek önce seçilmiş liderleri diktatörlük ve tek adamlıkla suçlarlar. Türkiye olarak darbelerin bedellerine de, darbecilerin tuzaklarına da aşinayız. Suret-i haktan görünerek halkın iradesiyle seçilen hükümeti işlemez hale getirme küstahlığını da milletçe çok gördük. Bu nedenle Mısırlı kardeşlerimizin de, Suriyeli kardeşlerimizin de yaşadıkları zulümlere ve katliamlara sessiz kalmadık ve kalmayacağız. Rabia işaretiyle haykırmaya ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Mısır’da zulüm kol geziyor, BM yine yan çiziyor”

“Mısır’da zulüm kol geziyor, BM yine yan çiziyor.” diyen Aydın,  “Ama BM darbeciye darbeci, diktatöre diktatör diyemediği gibi her defasında onların değirmenine su taşıdı. İkiyüzlü davranışıyla BM bu coğrafyaya zarar verdi, mazlum halkların ahını aldı. Mısır, İsrail’e yandaş, Suriye küresel emperyalizme sırdaş oldu. Mısır Gazze’nin can damarlarını tıkadı, Suriye, Filistin mülteci kamplarını bombalayarak katliamlara ortak oldu. Bu zulmün bir eseri de BM’dir. İnsanlığa yine ihanet ettiniz. Sizi de asla affetmeyeceğiz!” dedi.

İnsanlığa ve İslam Ümmetine de seslenen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Yeter artık! Ayağa kalk ve kardeşlerine sahip çık. Siyonistlere, emperyalistlere, diktatörlere, darbecilere dur deme vaktidir. Bizim için, Ümmet için direnen kardeşlerimizin yanında, barbarların karşısında durma vaktidir. Batı’dan medet umma, Diktatörlerden aman bekleme ve BM’den adalet bekleme devri kapanmıştır. Gün bugündür! İnsanlık öyle ses vermeli ki, utanç verici ve insanlık ayıbı karar kaldırılsın. Binlerce darbe karşıtının katledildiği Mısır’da, katillerin verdiği hukuksuz kararları tanımıyor, silaha ve şiddete bulaşmayarak örnek bir duruş sergileyen Mısır halkının yanında durduğumuzu Mardin halkı ve Mardin STK Platformu bileşenleri olarak deklare ediyoruz. Mursi dahil tüm siyasi tutuklular serbest bırakılmalı, Muhammed Mursi'nin göreve iadesi sağlanmalı, darbenin asker-sivil tüm aktörleri yargılanmalıdır. Selam olsun özgürlük, adalet, kardeşlik ve hukuk mücadelesi verenlere. Selam olsun mazlumlara, mağdurlara ve hak davasına sahip çıkanlara.”

4 dildeki eyleme siyasiler de destek verdi

Muhammed Mursi'ye destek olmak için basın açıklamasına katılanlar Türkçe, Arapça, Kürtçe, İngilizce ve Süryanice dillerinde Mursi lehine dövizler taşırken açıklamaya AK Parti ve HÜDA PAR il yönetimi ile AK Parti Mardin Milletvekili adayı Cengiz Demirkaya ve Bağımsız Aday Mahmut Kılınç da destek verdi.

“İslami hareketler bir araya gelip fiili adım adım atmalı”

Protesto eyleminin ardından görüşlerini aldığımızın HÜDA PAR’ın desteklediği Mardin Bağımsız Milletvekili Adayı Mahmut Kılınç, Batı Emperyalizmin kavli tepkilere alıştığını bu yüzden dünyadaki İslami hareketlerin bir araya gelerek filli tepkiler ortaya koymaları gerektiğine işaret etti. Kılınç, “Ben bunu modern Firavun ve Musaların mücadelesine benzetiyorum. Nasıl ki Firavun ve askerleri Nil denizinde boğulduysa modern Firavunlarda mazlumların kanında boğulacaklar inşallah. Mardin’den Mısır halkına ve özellikle İhvan idarecilerine desteklerimizi sunuyoruz, dualarımız onlarladır. Ama dua yetmez, İslami hareketler bir araya gelip tüm Ortadoğu için bir adımın atması gerekir, bunun vaktinin artık geldiğini canı gönülden inanıyorum. Bir kez daha bu idam kararlarını telin ediyor ve yanlarında olduğumuzu bir kez deklare ediyorum.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)