Mavi Marmara şehidi Fahri Yaldız kabri başında anıldı
31 Mayıs 2010 yılında Filistinli kardeşlerine insani yardım malzemesi götürmek için Mavi Marmara ile yola çıkıp uluslararası sularda şehit edilen Fahri yaldız kabri başında anıldı.
Mavi Marmara şehidi Fahri Yaldız başta ailesi olmak üzere dost ve sevenleri tarafından kabri başında anıldı. İHH Adıyaman Şubesi tarafından organize edilen programa HÜDA PAR İl Başkanı Mehmet Demir, HÜDA PAR Adıyaman milletvekili adaylarından Ali Çelik, Bilal Demir ve İbrahim Üstün de katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program İHH Adıyaman Şube Başkanı Mahmut İzci’nin konuşması ile devam etti. İzci yaptığı konuşmada, “israilin uluslararası sularda Gazze Özgürlük Filosu'na düzenlediği saldırının üzerinden 8 yıl geçti. 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı, alıkonuldu, işkence gördü.” dedikten sonra şöyle devam etti: “70 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları, gasp edilen Filistinliler, israil zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yapılan anlaşmalara rağmen Filistin'e, Gazze'ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır.”
“Mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir”
İzci bu kutlu yolda kararlı olduklarını dile getirdikten sonra şöyle devam etti: “Filistin, mücadelesi sürecinde her geçen gün siyonist israil saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Bölgede havadan ve karadan uygulanan ambargo bugünlerde artık denizden de dikenli tellerle uygulanmaya başlandı Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan israile karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir. ABD’nin israil büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına tepki gösteren, Büyük Dönüş Yürüyüşü'ne destek veren, Büyük Felaket olarak adlandırılan Nakba'nın 70’inci yılını protesto eden Filistinli kardeşlerimiz son bir aydır israile karşı büyük bir direniş mücadelesi veriyor.”
“Tüm ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından asla vazgeçmiyorlar”
“Tüm ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından asla vazgeçmiyorlar.” diyen İzci açıklamanın devamında “İşgalci israil ise ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını herkesin gözü önünde şehit ediyor. Olayların başlangıcından bugüne kadar israil askerlerinin kurşunlarıyla ve müdahalesiyle son bir ayda 100'ü aşkın kişi şehit edildi, 10 binin üzerinde kişi de yaralandı. İlk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan siyonist işgali altındadır. Siyonist israil ve ABD, Kudüs'ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam’ındır ve Kudüs bizimdir. Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine'den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-ı Aksa'ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize Peygamber Efendimizin Miraca yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Bizler buradan Kudüs'ü asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz." ifadelerini kullandı.
“Türkiye israil ile olan bütün anlaşmalarını iptal etmeli ve bütün ilişkilerini kesmelidir”
İşgalcilerle tüm ilişkilerin kesilmesi gerektiğini vurgulayan İzci, “Kudüs dostlarıyla birlikte ABD’nin ve israilin bu hukuksuz kararına ve uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve israilin attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Son olarak herkese sesleniyoruz. Tüm dünyadaki Müslümanlar tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve Türkiye israil ile olan bütün anlaşmalarını iptal etmeli ve bütün ilişkilerini kesmelidir. israil, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bundan 8 yıl önce yola çıkan Mavi Marmara İslam dünyasına ve ezilen tüm halklara umut olmuştur. İnsanlığın ortak vicdanı haline gelmiş olan bu umudu canlı tutmak hepimizin görevidir. Bu vesile ile Kudüs ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz.” sözlerini sarf etti.
“Bize düşen babamın yolundan gitmektir”
Fahri Yaldız'ın oğlu Harun Yaldız ise babasını şu duygularla ifade etti: “Bugün burada babamı uzunca anlatmak yerine nasıl onların devamı olabiliriz onu konuşmak isterim. Fahri Yaldız’ı babamı artık hepiniz tanıyorsunuz. Fahri Yaldız’ı, Furkan’ı, Ali Haydar’ı, hepiniz tanıyorsunuz. Çünkü onlar bundan tam 8 yıl önce adlarını altın harflerle gönüllere yazdılar.” dedi.
“Fahri kardeşinizin içi yanıyordu. Kilometrelerce uzaktaki kardeşlerine sahip çıkmak için yola çıktı. Evet, belki onlar kardeşlerine ulaşamadı ama ruhları çoktan ulaşmıştı. Ve şahadet şerbetini tatma şerefine layık oldular.” diyen Yaldız daha sonra ifadelerine şöyle devam etti: “Abilerim, ablalarım, bugün burada olan, olmayan bütün herkesten bir şey istiyorum. Mavi Marmara gemisinin yola çıkmasının bir amacı vardı, o yetimlere umut olmak, yalnız olmadıklarını hatırlatmak istediler. Biz de onların devamı olalım. O gün Mavi Marmara’da değildik ama bugün yüzlerce Mavi Marmara’yı yola çıkaracağımıza, çalışacağımıza söz verelim. ‘Kudüs yahudilerin elindeyken gülmek bana haram olsun.’ diyen Selahaddin Eyyubi’nin devamı olalım. Abilerim, bugün Kudüs hiç olmadığı kadar tehlike ve eziyet altında. Bizim mübarek beldemizi başkenti olarak sayan Trump ve Yahudiler yarında İstanbul'u Bizans’ın başkenti olarak sayarlar. Bugün Kudüs için büyük Kudüs mitingi yapanlara sesleniyorum; sınırları yasakları kaldırın, yırtıp atın anlaşmaları, dost bilmeyin israili. Sesinizi mitinglerde yormak yerine bırakın da Filistin’e yürüyelim, yıkalım israili. Biz büyük Kudüs mitingini yapmak yerine, büyük Kudüs yürüyüşünü yapana kadar Kudüs özgür olamaz. Bırakında yürüyelim Filistin’e. Kardeşlerimize sahip çıkalım. Filistin özgür olana dek.”
“Fahri Yaldız ile birlikte hayır kurumlarında çalışırdık”
HÜDA PAR Adıyaman eski İl Başkanı ve Milletvekili Adayı Ali Çelik ise Fahri Yaldız ile birlikte bazı yardım kuruluşlarında çalıştıklarını dile getirdikten sonra şöyle devam etti: “31 Mayıs günü Gazze’ye yardım götürmek için yola çıkan bir kardeşimizdi. Maalesef uluslararası sularda saldırıya uğrayıp şehit oldu. Allah şehadetini kabul etsin. Fahri kardeşim ile beraber 2009 ile 2010 yılında hayır kuruluşlarında çalıştık. O gündüzleri kendi iş yerinde çalışırdı. Mesai bitiminde motosikleti ile gelir gıda kolilerini yükleyip ev ev dağıtırdı. Hayır işlerine durmadan yorulmak bilmeden koşardı.” (Cemil Özdaş - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.