“Mazlumların sesini duyurmazsak bunun hesabını bize Allah soracaktır”
“28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi” kumpaslar sonucunda cezaevine konulan eşleri ve çocuklarının yaşadığı zulümleri anlatmak ve ortak bir tepki vermek için Muş’taki sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.
“28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi” İlim Yayma Cemiyeti, Lale-Der, Özgür-Der, AGD ve Ensar Vakfını ziyaret ederek yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.
Kumpaslar sonucu cezaevine konulan eşleri ve babalarının yaşadıkları mağduriyeti dile getiren aileler, ilk ziyaretlerini İlim Yayma Cemiyeti’ne gerçekleştirdi. Ziyaret heyetini İlim Yayma Cemiyeti ikinci Başkanı Cahit Karaalp karşıladı.
Mağdur aileleri dinleyen İlim Yayma Cemiyeti ikinci Başkanı Cahit Karaalp, adaletin yerine getirilmesi için yeniden yargılamanın yolunun açılması gerektiğini belirtti.
“Biz bu mazlum Müslümanların sesini duyurmazsak, bunun hesabını bize Allah soracaktır”
Karaalp, “Beykoz operasyonuyla başlayan bu baskı, Müslümanlara yapılan bir kumpastır. Müslümanlar baskı altına alındı, tutuklanıp hapishanelere atıldı. Yıllardır cezaevlerinde yatıyorlar. Bunları yapanlar FETÖ/PDY’nin hâkim ve savcılarıydı. PKK ve FETÖ/PDY bölgede güçlendirildi. Bunlar yapılırken Müslümanlar tasfiye edilmek istendi. Onlar zannetti ki Müslümanlar bu baskılarla bitecekler. Ama Müslümanlar daha da güçlendi. Dolayısıyla FETÖ/PDY’nin hâkim ve savcıları tarafından cezaevlerine atılan Müslümanlar için yeniden yargılanmanın yolunun açılması gerekiyor. Biz biliyoruz ki Müslümanların affa ihtiyacı yok, aksine onların Müslümanlardan af dilemeleri gerekir. Çünkü ortada bunların, Müslümanların çocuklarına yaşattığı zulümler var, iş kayıpları var. Devlet onları affetmeyecek, onların devleti affetmesi gerekir. Dolayısıyla tüm camiaların Müslümanların seslerini duyurması gerekir. Eğer biz bu mazlum Müslümanların sesini duyurmazsak, bunun hesabını bize Allah soracaktır.” dedi.
Daha sonra Özgür Düşünce Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Muş Şubesini ziyaret eden aileleri dernek başkanı Erdal Eker karşıladı.
“Bir iki itirazla Ergenekon ve Balyoz sanıklarının hepsi bırakıldı”
Burada aileler adına konuşan Mehmet Yılmaz, paralel yapının meydana getirdiği mağduriyetleri dile getirerek adaletin yerini bulmasını istediklerini ifade etti.
Yılmaz, “FETÖ/PDY’nin mağdurlarından biri de benim. 2011’de Elazığ’da hastanede çocuğum yatıyordu. Ben de hastanede yanındaydım. Beni takip etmişler ve çocuğumu hastanede yalnız başına bırakıp beni gözaltına aldılar. Bunların yaptığı zulmü hiç kimse yapmamıştır. Biz camide Kuran dersi veriyorduk. Onlara göre bizim suçumuz buydu. FETÖ/PDY’nin çeşitli kumpasları sonucu yıllarca cezaevinde kaldım. Bana ve arkadaşlarıma ceza veren bütün hâkim ve savcılar şu an terör damgasıyla cezaevinde. Bir terör örgütünün verdiği kararlar geçersiz sayılmalıdır. Şu an cezaevlerinde bulunan bir kardeşim ve onlarca arkadaşım var. Biz FETÖ/PDY’nin çeşitli kumpasları sonucu ceza evlerine atılan bu mağdurlar için yeniden yargılanma istiyoruz. Bu konuda da sizden sesimizin daha gür çıkması için bize destek olmanızı istiyoruz. Bir iki itirazla Ergenekon ve Balyoz sanıklarının hepsi bırakıldı. Bunların hepsinin suçsuz olmadığını herkes biliyor. Ama iş Müslümanlara gelince herkes kör ve sağır oluyor. Artık FETÖ/PDY mağdurlarının sesinin duyulması gerekir. Bu insanlara iade-i itibar yapılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Akabinde Lale Der, AGD ve Ensar Vakfını ziyaret eden “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi”, sonraki günlerde siyasi partileri ziyaret etmeyi planlıyor. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.