Mersin kutlu doğum etkinliği 2015 peygamber sevdalıları platformu
Mersin’de Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından düzenlenen, ‘Eşsiz Önder Hz. Muhammed (S.A.V)’ adlı Kutlu Doğum programına katılanlar, Muhammedî aşkla ile coştu.
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Tevfik Gür Stadı Miting Alanı’nda dün düzenlenen ‘Eşsiz Önder Hz. Muhammed (S.A.V)’ adlı Kutlu Doğum programına binlerce kişi katıldı.
Hafız Hüseyin Akyürek ve Cihan Baran Hoca’nın okuduğu Kur’anı Kerim tilaveti ile başlayan Program, Özlem Ajans ve Grup İhya sanatçılarının seslendirdiği ilahi ve ezgiler ile devam etti.
Açılış konuşmasını yapan Peygamber Sevdalıları Platformu Akdeniz Koordinatörü Veysi Yumlu, platformun amaçlarını sıralayarak şunları söyledi: “Peygamber Sevdalıları Platformu olarak 10 yılı aşkın bir süredir bu tür etkinlikleri yapmaktayız. Amacımız; insanlığın gecesini gündüze, kışını bahara çeviren ve alemlere rahmet olarak gönderilen hidayet güneşi Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) toplumsal hayata getirdiği saadet düsturlarını insanlar arasında tesis etmeye çalışmaktır.”
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Siyer Araştırmaları Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım Hoca, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı.
“Bizler, Peygamber Efendimizin kardeşleriyiz”
Diyarbakır’da 6-8 Ekim olaylarında hunharca şehit edilen 16 yaşındaki Yasin Börü ve İslam şehitlerini selamlayarak konuşmasına başlayan Yıldırım, “Peygamber Efendimiz; ‘Ey Müslümanlar kimin imanı sizi hayrete düşürür’ diye sahabesine soruyor? Sahabeler cevap veremeyince Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ‘Kimin imanı sizi hayrete düşürür bilir misiniz? O kişilerin imanı beni hayrete düşürür ki, beni görmedikleri halde bana iman ettiler. Sesimi işitmedikleri halde davetime koştular.’ Şu anda Mersin’de, 14 asır öncesinde Peygamberin imanımıza hayret ettiğinin müjdesini veriyorum size. Peygamberin sevdasını temsil etmek için buradayız. İnşallah biz O’nun kardeşleriyiz. Bizi kurtaracak olan O’nun sevgisidir” ifadelerini kullandı.
“Sermayemiz sözdür bizim”
“Bizi başka şekilde engellemeye çalışsalar, bizim sadece ve sadece sermayemiz sözdür” diyen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Söz ile de sonuna kadar cihat edeceğiz. O’nun adını yeryüzündeki her eve sokana kadar inşallah bu cihadımız devam edecek. Yakmak, yıkmak yok bizde. Kim ne derse desin. İslam ile insan arasındaki engeli kaldırmak için, o engelleri kaldırmak için varız. Biz insanlığa saadeti ve mutluluğu ulaştırmak için varız. Biz söz medeniyetinin çocuklarıyız. Sermayemiz sözdür. Sözden korkanlar başka şey yaparlar. Âleme söyleyecek sözümüz var bizim. En büyük sözümüz La İlahe İllallah’tır bizim. Allah’tan başka ilah yok. İman ettik buna. Bütün İlahlara ‘La’ dedik. Her kim ki Allah’a ait olan bir alana kendisini konuşlandırıyorsa, ona kocaman hem de Bilal gibi ‘Ehad’ diyeceğiz. ‘La’ diyeceğiz. O engeli kaldıracağız. Allah’tan başka hüküm koyan yok. Allah’tan başka terbiye eden yok. Sonuna kadar çağrımız tevhit olacak Allah’ın izniyle. Eğer birileri korkarsa, Hakkın sesini kısmaya gelirse, ben size bir müjde vereyim vallahi kısamayacaklar. Kısıldı mı sesimiz Şubatın soğuğunda?” dedi.
“İslam davası bizim omuzlarımızda”
Allah Resulü’nün sahabeler için hedef belirlediğine dikkat çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Sahabe dedi ki, Allah Resulü bir hedef belirledi. Dedi ki, ‘ Yeryüzünün her tarafına benim adım ulaşacak’ Biz şimdi o hedefi gerçekleştirmek için Medine’ye sırtımızı döndük. Dünyaya, İslam’ın adını duyurmak için anadan-yardan vazgeçtik. Sahabe dediğimiz o altın nesil böyleydi. Şimdi sıra bizde. O sancak dünyanın dört bir tarafına duyurulacak. O İslam’ın aziz sesi her tarafta yankılanacak. Benim derdim şu. Yükselen o İslam binasında bir parça benim terim olsun. Az bir şey benim emeğim olsun. Bir adımda ben atayım. Ne olur gelin bu sevdayı yetim bırakmayın. Bu sevda öksüz. Muhammedî sancak boynu bükük. Siz o sancağı daha fazla boynu bükük bırakmayın. Sahip çıkın İslam’a. Dört elle sarılın aziz Kur’an’a ve Peygamberin dirilten sünnetine. Âlem meydan da sizi görsün.”
Küçük kızların seslendirdiği ilahilerin ardından Türkçe ve Kürtçe okunan Mevlid-i Şerif ile etkinlik devam etti. Okunan Mevlid-i Şerif, etkinliğe katılan halkın büyük beğenisi kazandı.
Grup İhya sanatçılarının seslendirdiği ilahi ve ezgilerin ardından, İsrafil Taştan’ın okuduğu şiir halkı duygulandırdı. Bazı vatandaşların gözyaşı döktüğü görüldü.
Hafız Hüseyin Akyürek Hoca’nın yaptığı dua ile program son buldu. (Osman Öksüz- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.