Mesele bir işgal girişimidir

Mesele bir işgal girişimidir

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezinin düzenlediği“17/25 Aralık FETÖ’nün Yargı Darbesi” Sempozyumunda konuşan Gazeteci Turgay Güler, “Mesele bir işgal girişimiydi.” dedi

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) tarafından İstanbul’da düzenlenen ve alanlarında uzman akademisyen, gazeteci ve avukatların konuşmacı olarak katıldığı “17/25 Aralık FETÖ’nün Yargı Darbesi Sempozyumu”nda Türkiye’de yaşanan işgal girişimleri, ekonomik krizler ve sebepleri ele alındı

Sempozyumun ilk panelinde konuşan Gazeteci Turgay Güler, meselenin sadece 17/25 Aralık Yargı darbesi girişimi olmadığını, işin çok daha farklı boyutlarının olduğuna dikkat çekti.

Güler “İlk düğmeyi yanlış iliklediğimizden dolayı meseleyi 17/25 Yargı Darbesi olarak adlandırdık ama benim açımdan konunun yargıyla alakası yoktur. Bu kavramsallaşma yanlış olduğu için aradan zaman geçmesine rağmen bugün TÜRKAD’ın çalışmalarıyla gündem teşkil ediyor. Mesele bir işgal girişimidir. Bunun bir öncülünün 28 Şubat, Gezi olayları, 17/25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi, finansal darbe girişimi ve hala devam etmekte olan meseleler bunun birer parçasıdır.” diye konuştu.

“Küresel güçler ülkeleri ticari faaliyetlerini yürütecek birer şube olarak görüyorlar”

Dünyayı büyük bir şirkete, ülkeleri de bu şirketin birer şubesine benzeten Güler, küresel güçlerin sahneye koymak istedikleri oyunları şu şekilde özetledi:

“Dünyayı bir büyük şirket, ülkeleri de bu şirketin birer şubesi olarak düşünün. Böyle düşündüğümüzde meseleyi daha rahat anlayabiliriz. Dünyayı bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda küresel aktör idare ediyor. Ülkeleri kendilerine ait birer şube olarak görüyorlar. Bu ailelerden birisi silah üretir ve silahlarını satabilmek için dünyanın herhangi bir yerinde savaş çıkarmak zorundadır. Bir diğeri para üretir ve ürettiği parayı satmak için dünyanın herhangi bir yerinde kriz çıkarmak zorundadır. Bir diğeri ilaç üretir ki en çirkin olanı da budur. İlacını satmak için hastalık üretir. Diğeri teknoloji, öteki başka bir şey. Bu küresel güçler ülkeleri ticari faaliyetlerini yürütecek birer şube olarak görürler. Biz Türkiye’yi şube olarak gören bu küresel yapılar, 'Burası benim bir şubem ise bunu ben yönetirim. Buranın yönetimi için de benim menfaatlerime hizmet edecek bir genel müdürü bu şubenin başına atarım. Bunun aksi olursa da satarım. diyor. Olayın bütün özeti budur.”

“Yaşananlara rağmen Türkiye büyümeye devam etti”

Yaşanan süreç içerisinde Amerika’nın Irak operasyonu, 2008 küresel finans krizi, Avrupa’nın borç krizi, DAEŞ’in yükselişi, Türkiye-Rusya uçak krizi, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gibi birçok olayın yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Kerem Alkın, Türkiye’nin bu konjonktür içerisinde ardarda büyüme başarısı ortaya koyduğunu söyledi.

FETÖ darbe girişimindeki çeyrek dönem haricinde 27 çeyrek dönem boyunca Türkiye’nin büyüme gösteren 5 ülkeden biri olduğunu belirten Alkın, “Ak Parti iktidara geldikten sonra önceki 30-40 yıla bakıldığında Türkiye’nin cumhuriyet tarihinde hiç görmediği ciddi bir tüketici güven sıçraması yaşadığını görüyoruz. Cumhuriyet tarihinde ilk defa tüketici güven indeksi 100 puanın üzerine çıkmıştır. Bu çerçevede tüketici güveninin yüksek seyrettiği, Türkiye’nin ciddi manada yatırım hamlesi yakaladığı dönemde bu üzücü olaylara bakıldığında Türkiye’nin tüketici güvenine, ekonomisine yönelik olarak duyulan güvene son derece sistematik bir saldırının gerçekleştirildiğini görüyoruz.” dedi.

2006 Danıştay saldırısı ile birlikte Türkiye’ye yönelik büyük bir anti propaganda yapıldığını hatırlatan Alkın, son olarak şunları kaydetti:

“Bu durumda Türkiye büyüme trendini yakalamışken üzerine bir de Hrant Dink cinayeti geldi. Ardından Ak Parti kapatma davası geldi. Dolayısıyla birinci kırılmadan sonra bu iki olayla Türkiye ekonomisine bir kırılma daha yaşattırıldı. Ak Parti kapatma davasının reddedilmesiyle Türkiye yukarıya doğru bir trend yakalarken 2008 finans krizi patladı. Bunu da en az hasarla atlatmaya çalışan Türkiye, 2009 yılında ekonomisini güçlendirerek yoluna devam etti. Bunların ardından Gezi olayları, 17/25 Aralık, Amerika Merkez Bankasının iç piyasa çalkantıları, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ile birlikte tekrar bir kırılma yaşandı.”

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.