Midyat'ta 'Dünya Mustazaflar Haftası' programı
Mardin’in Midyat ilçesinde 'Dünya Mustazaflar Haftası' münasebetiyle Azim-Der tarafından bir program düzenlendi.
Midyat ilçesinde faaliyet yürüten Azim-Der tarafından 'Dünya Mustazaflar Haftası' nedeniyle düzenlenen programa konuşmacı olarak Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman katıldı.
Program, Mardin Valiliğinin il geneli açık ve kapalı mekânlarda her türlü etkinliklere bir aya kadar yasak getirmesi nedeniyle dernek konferans salonunda gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Enes Çelik’in yaptığı program, Selahattin Yeniay'ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Özlem ajans sanatçılarından Derviş Madsor ezgi ve ilahiler seslendirdi.
Programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Özkan, İslam ümmetinin içerisinde bulunduğu masumiyetini anlatarak günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma yaptı.
Mustazafların feryadı duyulduğu kulak verilmediğini belirten Yaman, "Aslında Halepçe’yi ve Mustazafları defalarca Kur’an-ı Kerimde okuduk ve hatmettik. Mustazafların feryadını okuduğumuz halde manasına kulak vermedik. Kur’an’da ne diyordu Mustazaflar, 'Ya Rab! Halkı zalim olan şurdan bizi kurtar. Bize katından bir yardımcı gönder' diye feryat ediyorlardı. Allah bu konuda bizi şöyle uyarıyor, 'Size ne oluyor da onlar için savaşmıyorsunuz ve çaba harcamıyorsunuz?' Yarın mahşerde Allah bize de bu soruyu sorduğunda inanın ne cevap vereceğimizi şu an bilmiyoruz." dedi.
Yaman, "Hepimiz Mustazafız aslında. Mesele Mustazaflık, ezilmişlik, fakirlik değildir. Asıl mesele bu durumda olanlara sahip çıkmaktır. Hz. Ali, 'kişinin derdi sadece kendi nefsi ise o kişi insan değil hayvan dahi olamaz.' diyor. Başkasının derdiyle ilgilendiğimiz kadar insanız." ifadelerini kullandı.
"Halepçe katliamının öncesinde ve sonrasında da nice katliamlar olmuştur." diyen Yaman son olarak şunları kaydetti: "Katliamlar günümüzde de devam etmektedir. Peki, Mustazaflığmız nasıl olmalı. Bunun cevabını Kur’an-ı Kerimde de buluyoruz. Hani melekler, kendilerine zulüm edildiğini ve Mustazaf oldukları için bir şey yapamadıklarını belirtenlere, öldüklerinde onlara sorarlar, 'siz niye bu haldeydiniz niye Allah için çalışmadınız ve günahkâr oldunuz. Niye hicret etmediniz. Allah’ın arzı geniş değimliydi, sizin yeriniz cehennemdir' diyecekler. Biz fakirdik, ezilmiştik, Mustazaftık demekle kurtulamayacaklar. Bu mazeretler sadece hasta ve yaşlılar için geçerlidir. Şu mazeretlerimizin Allah katında değeri yoktur. 'Ya Rabbi! Aslında biz senin için çalışmak istiyorduk ama bizim yolumuzu kestiler, şeriatı, hilafeti kaldırdılar, medreseleri kapattılar, ezanı yasakladılar. Senin için kızlarımızı yetiştirecektik ama başörtüsünü yasakladılar. Kur’an-ı öğrenecektik, Kur’an kurslarını kapattılar. Biz ne yapalım önümüze engel koydular' diyemeyiz. Desek bile boştur. Bu gibi mazeretlerle Allah'ın huzuruna çıkarsak bunları bizden kabul edilmez."
Program İbrahim Yeşilyurt'un okuduğu dua ile sona erdi. (Süleyman Tunç –İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.