Misyonerler yüzlerce Suriyeli aileye İncil dağıttı
Son günlerde özellikle doğu illerinde sık görülen Güney Koreli misyonerlerin, Şanlıurfa’da Suriyeli mağdur aileleri tespit edip çeşitli hediye ve İncil dağıttığı ortaya çıktı.
Türkiye’nin doğu illerinde görülen Güney Koreli misyonerler gündemden düşmüyor. Birçok ilde misyonerlik faaliyetinde bulunan misyonerler, bu sefer Suriye’de yaşanan çatışmaların mağduru olan Suriyeli ailelere ilgilendiği ortaya çıktı.
Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde yaklaşık 4 gün boyunca özellikle fakir Suriyelilerin yaşadığı bölgeleri tespit eden misyonerlerin, tespit edilen bu evlere giderek buradaki ailelerin çocuklarına çeşitli hediyeler, ailelere ise İncil verdiği ortaya çıktı.
Birecikli bazı şahısların öncülüğünde yüzlerce aileye gittikleri belirtilen bu misyonerlerin Suriyeli evlere zorla girdiği, girdikleri evlerde İslam’ın insanları öldürmeyi emreden bir din gibi göstermeye çalıştıkları iddia edildi.
İlke Haber Ajansının (İLKHA) ulaştığı birçok aile konu hakkında konuşmaktan çekinirken konuşmayı kabul eden bazı şahısların anlattıkları ise yaşanan misyonerlik gerçeğini ortaya çıkardı.
Söz konusu misyoner şahısların yaklaşık 4 gün boyunca ilçede kaldıklarını belirten Suriyeli Mustafa Şabo, “Evimize gelip bana bir hafıza kartı içinde Hz. İsa ve Hz. Musa hakkında bazı görüntüler gösterdiler. Sonra bu hafıza kartını bana verdiler. Evden çıkarken de bir de İncil vererek ‘bu da bizim hediyemiz’ dediler. Bana Türkiye’ye gezmeye geldiklerini söylediler. Onlar böyle yapsalar da Allah (cc) Müslümanları dünyanın her yerine dağıtmıştır biz de buradayız ve Müslümanlığımızı kaybetmiyoruz.” diye konuştu.
“Dininizi değiştirin biz size yardım edeceğiz”
Suriyeli ailelerin yardım karşılığında din değiştirmeye zorlandığını ifade eden Suriyeli Mustafa, şöyle konuştu: “Saat 9.30 ile 10.00 arasında geldiler. Genelde Suriyeli mağdur ve fakir aileleri tespit ediyorlar. Tespit edilen bu mağdur ailelere yardım maksadıyla gidip misyonerlik çalışması yapıyorlar. Bu fakir ailelere Hıristiyanlığı anlatıyorlar. Ailelere ‘dininizi değiştirin biz size yardım edeceğiz’ demişler. Birçok insana İncil ve çeşitli hediyeler veriyorlar.” dedi.
Daha önce de bu tür faaliyetlerin yapıldığını duyduklarını belirten esnaf Veysel Aydoğdu, “Birecik’te her yıl veya 2 yılda bir misyonerlik çalışması yapıldığı duyumlarını alıyorduk. Duyarlı Müslümanlar olarak bu tür şeylerin bir daha olmaması için gereken tepkiyi ferdi olarak değil bir araya gelerek göstermemiz gerekiyor. Bizler Birecik halkı olarak bu İncil dağıtımını kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
Misyonerlik faaliyetlerine tanık olan Ömer Elmaoğlu ise gördüklerini şöyle anlattı: “ Misyonerlerin Birecik’te olduğunu duymuştum. Çarşıda gezerken tesadüfen Güney Koreli olduğu iddia dilen gurubu gördüm. Onların yanlarına gidip nereden geldiklerini sorduğumda Güney Kore’den geldiklerini söylediler. Ben de ne için geldiklerini sorduğumda ise gezmeye geldiklerini söylediler ama bana inandırıcı gelmedi. Sonra baktım ki savaştan kaçarak muhacir duruma düşen Suriyeli mağdur aileleri ziyaret ediyorlar. Bir eve girdiler o evde uzun süre kaldılar. Onlar çıktıktan sonra ben de o mağdur Suriyeli aileyle görüştükten sonra bu şahısların açıktan açığa misyonerlik çalışması yaptıklarını ve İncil dağıttıklarını anladım.”
Türkiye’yi tanımayan bu yabancı insanların çok kolay bir şekilde gezmelerinin manidar olduğunu ifade eden Elmaoğlu, bu durumun birilerinin bu gruplara destek verdiği kanaatini uyandırdığını belirtti.
“Bize İncil verdiler ama biz İncil’i yaktık”
Söz konusu şahısların çok tedirgin hareket ettiğini ifade eden Elmaoğlu, “Bu şahıslar Türkçe ve Arapça bilmediğini söylemişlerdi ama girdiği evde anlaşıldı ki Arapça bildikleri fakat bunu halktan gizlediklerini gördüm. Arapça bilmeseler tanımadıkları insanlarla saatlerce ne konuşacaklar, gittikleri evde çay içiyorlar, yemek yiyorlar. Konuştuğum bir aile bana ‘bizimle beraber kahvaltı yaptılar. Bize İncil verdiler ama biz İncil’i yaktık’ dediler. Bunlar kapıyı çaldıklarında karşıdaki insanların Suriyeli olduklarını anlayınca müsaade bile istemeden içeri dalıyorlar. Kocaları işte olan özellikle Suriyeli bayanların çok korktuğunu gördük. Halk istemediği halde bu işin üzerinde ısrarla duruyorlar. Bunu yapanları kınıyorum.” dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.