Muş Alparslan Üniversitesinde faaliyet gösteren Anemon, İnsani Yardım, İlim ve Fikir, İnsani Değerler ve Bir Gençlik Öğrenci Toplulukları ortaklaşa bir konferans düzenledi. Araştırmacı- Yazar Sabiha Ateş Alpat’ın katkılarıyla ‘Gelenek ve Modernizm Arasında Kimlik Arayışı’ adlı konferans Profesör Doktor Sabahattin Zaim konferans salonunda gerçekleştirildi.

Konferans Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra 5 topluluk adına açılış konuşmasını Hatip Erdoğmuş yaptı. Erdoğmuş konuşmasında farklı 5 grubun bir arada bir etkinlik gerçekleştirmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bizler İslam’i hassasiyeti olan, İslam’i çalışmaları önemseyen, önceleyen, ümmetin problemlerini kendine dert edinen, yeryüzündeki zulme, haksızlığa, adaletsizliğe karşı sessiz kalmayan Müslümanlar olmaya gayret ediyoruz.” dedi

“Gelenek, geçmişin günümüzü etkilemesidir”

Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye Araştırmacı-Yazar Sabiha Ateş Alpat geldi. Konferansın ismini açıklamakla konuşmasına başlayan Alpat, “Psikoloji kitaplarına bakıldığında kimliği insanın aidiyet ile alakalı olduğunu, kimsiniz/kimlerdensiniz? sorusunun karşılığında verilen cevaptır. Gelenek, geçmişin günümüzü etkilemesidir. Modernizim ise yeni/yenilikçi yani köksüzleşme gibi anlamı vardır.” İfadelerine yer verdi.

“Modernizim, köksüz bir değişimi bizlere dayatıyor”

Her sistemin her ideolojinin her ‘izm’in insana dayattığı bir kimliğin olduğunu belirten Alpat, “Değişim elbette ki önemlidir ama modernizimin bizlere dayattığı değişimi kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü modernizim, köksüz bir değişimi bizlere dayatıyor. Biz Müslümanlar olarak da bu değişimi kabul edemeyiz. Her sistemin, her ideolojinin, her ‘izm’in insana dayattığı bir kimlik vardır. İslam’ın da insana uygun gördüğü bir kimlik vardır. Eğer biz o kimliği silikleştirip fululaştırırsak kimliğimiz bizden gitmiş olur. Bu da şahsiyetimizi kaybetmemize neden olacaktır.” Şeklinde devam etti.

“İslam bir ret edişle başlar”

Geleneğinde, modernizimin de insana bir kimlik sunduğunu ifade eden Alpat daha sonra, “Bilinçli bir İslam, bilinçli bir tercihi kabul ediyor. Örfümüzden, toplumumuzdan, ailemizden gördüğümüz ve öylece kabullendiğimiz çerçevesini bilmediğimiz neyin ne anlama geldiğini bilmediğimiz, niçin/nasıl? Diye cevap bulamadığımız bir kimliğin sahibi olmamız elbette ki mümkün değildir. Körü körüne bağlılığı İslam ret eder. Çünkü İslam bir ret edişle başlamıştır.” İfadeleri ile konuşmasına devam etti.

“Allah’ın boyasından başka hangi boya bizim fıtratımıza uyuyor”

‘Onlar Allah’ın ayetlerini az bir değere değiştiremezler’ ayetini açıklayan Alpat, “Allah Kuran’da hayatın tamamını Allah’ın boyası ile boyayın, yani siz net, özgün, dik duruşların sahibi olun. Hayatın her alanında Allah’ın boyası olsun. ‘Allah’ın boyasından başka kimin boyası güzel ki’ Allah’ın boyasından başka hangi boya bizim fıtratımıza uyuyor. Modernizim ve geleneğin boyası inancımıza uygun değildir. Bizim fıtratımıza en uygun olan kimliği Allah Peygamberleri aracılığıyla bizlere bildirmiştir. ‘Onlar Allah’ın ayetlerini az bir değere değiştiremezler’ modernizimin, geleneğin, menfaatin, kapitalizmin, Kemalizm’in dayattığı az bir değere onlar kendi kimliklerinindeğerini değiştirmezler.” İfadelerine yer verdi.

“Karma eğitim fıtrata aykırıdır”

Okullarda ki karma eğitimin fıtrata aykırı olduğunun altını çizen Alpat son olarak, “Flört meselesi de modernizimin gençlere dayattığı şey gittikçe yaygınlaşıyor. Flörtün nedenlerinden biride şüphesiz karma eğitimdir. Temiz kız kalmadı (flört etmemiş) diyen erkekler, eğer temiz kız kalmadıysa o zaman temiz erkekte kalmamıştır. Bu kirliliğin sebebi nedir? Allah bize bu konuda Yusuf (as)’ı örnek vermişti. Yusuf (as)’ın Allah’ın korkusu dışında hiçbir engeli de yoktu. Eğer erkekler ve kızlar sizler bunların canlı örneği olmazsanız bunun canlı örneği kim olacak?” ifadelerini kaydetti.

Program öğrencilerin Sabiha Ateş Alpat’a yönelttiği soruların cevaplanması ve kitap imzalanmasıyla sona erdi.(Mustafa Bikeç/ Sezer Özer-İLKHA)