Müftü Coşkun’dan ‘Zekât’ açıklaması
Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, mali bir yükümlülük olan zekâtın tam olarak verildiği yerlerde mali suçların da azaldığını söyledi.
Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, zekât hakkında açıklamalarda bulundu. Bütün semavî dinlerde muhtaç insanların korunmasına yönelik bazı tedbirlerin alındığı ve zekâtın emredildiği görüldüğünü aktaran Coşkun, “Kur’an-ı Kerîm'de müşriklerden söz edilirken, ‘Tövbe edip namazı kılar ve zekâtı verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir.’ buyrulması, zekâtın Müslüman olmanın en belirleyici unsurlarından biri olduğunu göstermektedir.” dedi.
Zekâtın İslâm'ın beş temel esasından biri olarak değerlendirdiğini kaydeden Coşkun; “Zekât bir ‘Borç/yük’ gibi algılanmamalı, gönülden yerine getirilen bir ibadet olmalıdır. Bedenin şükrü olduğu gibi, elde edilen malın da şükrü vardır. Efendimiz (sav), ‘Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur.’ buyururken insanın sahip olduğu her bir nimete karşı şükretmesi gerektiğini vurgular. Bu anlamda zekât, Allah'ın verdiği mala karşı şükür vazifesidir. Bedenin zekâtı olan orucun insan bedenini maddî ve manevi olarak temizlemesi gibi, zekât da malı arındırır, bela ve musibetlere karşı ona korunak sağlar.” diye konuştu.
Müftü Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü; “Mali bir yükümlülük olan zekât, kişinin dünya malına karşı dengeli bir duruş içinde olmasını sağlar. Toplumsal boyutları açısından değerlendirildiğinde, kardeşlik ve paylaşma duygularını geliştirir. Zekâtını veren zengin, servetini mümin kardeşiyle paylaşmanın hazzını, güzelliğini yaşar. Zekâtın tam olarak verildiği yerlerde denge ve sükûnet egemen olur. Yoksul, zengin kardeşinin malına kem gözle bakmak şöyle dursun, kendisi de yararlandığı için o malı kendi gözü, kendi malı gibi korur, kollar. Böyle bir ortamda, hırsızlık, kapkaç ve gasp gibi malî suçlar azalır, zamanla yok olur.” (M. Salih Keskin – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.