29 Mayıs 2015 tarihinde Şırnak'ın İdil (Xezex) ilçesine bağlı Kozluca (Xanikê) köyüne giden PKK/HDP'lilerce şehit edilen Abdulcelil Talayhan ile Mehmet Şerif Şimşe, şehadetlerinin 5’inci yılında rahmetle anılıyor.

2012 yılının Aralık ayında başlayan/başlatılan "Çözüm Süreci" PKK için serin bir melteme estirirken, bölge halkı içinse samyeline dönüşmüştü. Başlatılan süreçte kimileri PKK'nin silah bırakacağı ütopyasına daldıysa da bölge halkı bunun gerçek olmadığını canıyla verdiği bedellerle anlatmaya çalışıyordu.

Çözüm süreci boyunca bir şeylerin çözülmediğini, aksine güçlendirdiğini gören Müslüman Kürt halkı, yaklaşık 3 yıl boyunca devlet eliyle oluşturulan PKK hegemonyasında büyük acılar yaşadı. Başta 6-7 Ekim barbarlığı olmak üzere birçok vahşete tanıklık eden bölge halkı, PKK zulmünü iliklerine kadar hissetti.

Halkın ödediği bedel, çektiği acı görülmedi, görülmek istenmedi. Aman süreç zarar gömesin, aman Kandil ağaları somurtmaya başlamasın, HDP'li parlamenterler dillerini sivriltmesin; edebiyat yapsın, şiir okusun, bağlama çalsınlar. Aman çeteler, haramiler sokakları yine talan etmesin de…

Evet, "Çözüm Süreci" temasıyla 3 yıl boyunca bölge halkı, 30 yıl boyunca görmediği PKK baskısına, zulmüne, vahşetine tanıklık etti. Tabi algı operasyonlarıyla beraber ilerletilen süreç, büyük medya merkezlerinden servis edilen pembe renkli haberlerle güçlendiriliyordu. Cinayetler, saldırılar, işkenceneler, adam kaçırmalar ya küçük puntolarla görülüyor ya da hiç görülmüyordu.

Bu dönemde acılar öksüz bırakıladursun, PKK ve "legal-illegal" türevleri pervasızca saldırılara, cinayetlere devam ediyordu. Bölgenin jandarmalığının devlet eliyle taşere edildiği, 1990'ların JİTEMvari örgütlenmelerine taş çıkaran bir örgüte nasılsa hesap soran yoktu.

Her gün bir yerden gelen acı haberler, öncelikle bölgede faaliyet gösteren basın kuruluşlarının merkezlerine düşüyordu. Yaşananlar nedeniyle adeta; bugün, nerede hangi mazlumun canına kıyılacak, kimin canı yanacak diye kaygı ve endişeyle bekleniyordu.

Basın merkezlerine son düşen işte böylesi bir haber olmuştu. Bu defa Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Kozluca (Xanikê) köyünde saldırı gerçekleşmişti. Köyde tarlada çalışırken kaleşnikoftan çıkan mermilerin hedefi olan 2 köylü acımasızca katledilmişti.

7 Haziran 2015 genel seçimleri için sayı günler kala "seçim çalışması kapsamında" Xanikê'ye giden HDP'liler, daha önce farklı yerlerde yaptıkları gibi kendileri gibi düşünmeyen insanları hedef almıştı.

İslami duyarlılığıyla bilinen köyde, gayr-i İslami davranışlar sergileyen, kendileri gibi düşünmeyen, inanmayan köylülere sözlü sataşmalarda bulunan, PKK propagandası yapan HDP konvoyundan köyü terk etmeleri istenince silahlı saldırı gerçekleşmişti.

Tarlalarında hasat kaldırmakla meşgul 2 çiftçi, HDP'lilerin provokatif girişiminin kötü sonuçlanmaması için çabalarken kurşunların hedefi olmuşlardı. Geride 2 kadın dul, 9 çocuk yetim kalmıştı.

Büyük çoğunluğunu HÜDA PAR'a gönül vermiş halkın oluşturduğu, 1990'lı yıllarda PKK saldırılarını yaşamış ve bu saldırılarda şehitler vermiş Xanikê köyüne bilinçli olarak giden HDP'liler, acımasızca halka saldırmıştı.

Saldırıda ağır yaralanan Muhammed Şerif Şimşek (35) ve Abdulcelil Talayhan (37) götürüldükleri Nusaybin Devlet Hastanesinde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehid olmuşlardı.

PKK/HDP'li Sedat Teber isimli saldırgan olayın ardından babasıyla beraber köye gelen jandarmaya teslim olmuş ve ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı.

Yaklaşık bir yıl süren yargılamanın ardından katil Sedat Teber'e, adam öldürmekten 18'er yıl, silah bulundurma suçundan 6 yıl olmak üzere toplamda 42 yıl ceza verildi. Tutuksuz yargılanan baba Şerif Teber ise köy halkının tanıklığına rağmen cinayete azmettirme suçundan beraat ederken sadece silah bulundurma suçundan 6 yıl hapis cezası aldı.

Dava sürecinin dikkat çeken olayı ise 7 Kasım genel seçimlerinde HDP Şırnak Milletvekili aday adayı olan Av. Veysel Vesek'in, duruşmaya sanık avukatı olarak katılıp savunma yapması olmuştu.

Kürdistan'da PKK mezaliminin en büyük tanıklarından olan Xanikê köyü sakinleri, yabancısı olmadıkları yeni bir cinayete daha tanıklık etmişti. Çocuklukları, okul yılları beraber geçmiş 2 fidanını hayatlarının baharında toprağa vermişlerdi…