Geçen gün ortaokul İmam Hatip mezunu olmuş zengin bir iş adamıyla tanıştım. Küçükken fakirlik çekmiş fakat çalışmış, Allah da kendisine vermiş. Mal vermiş, mülk vermiş. Ortaokul yıllarında imam hatibe gittiği için Arapça öğrenmek istemiş. Rahmetli Şehit Molla Şükrü’nün imamlık yaptığı camiye yakın oturuyormuş. Molla Şükrü’nün yanına gitmiş. Rahmetli Şehidin etrafında sürekli talebeleri varmış. Şehit Molla Şükrü demiş: -Buyur evladım derdini söyle! Çocuk: -Hocam Arapçadan yazılımız var. Bana Arapça öğretir misin? Şehit Molla Şükrü gülümseyerek: - Sabah namazına camiye gelirsen öğretirim. Sabah namazını kılarız millet gidince sana özel ders veririm.

İşte sabah namazına Şehit Molla Şükrü’nün yanına Arapça öğrenmek için ders almaya giden bu çocuk ‘Müslüman Zenginlerin Dertleri’ adlı başlığı atmamıza vesile olan zengin adam olmuş. Küçük yaşta alınan eğitimin çok değerli olduğu inkâr edilemez. Yokluktan dolayı lise eğitimini yarıda bırakıp iş hayatına atılan ve zengin olan bu adamla yaptığımız muhabbetten anladık ki, Müslüman zenginlerin de dertleri var. Çıkmazları var. Ve bu sorunu yazılmaya, gündeme getirilmeye değer gördük.

Müslüman zenginler kavram karmaşasından şikayetçiler. Yani ‘Ne faizdir ne faiz değildir. Bu piyasada iş yapabilmek için helal ve haram sınırları nelerdir, bilmiyoruz. Sorduğumuz sorulara hocalar, alimler de cevap vermiyor. Ekonomiyi bilmeyen bir alim, alışverişi bilmeyen bir hoca, zengin, ticaretin içindeki Müslümanların problemlerini nasıl çözecek?’ İslam’da ekonomi yönetimi, paraya hakimiyet, bütçe, zekât, faiz günümüz şartlarında tekrar izah edilmeye muhtaçtır. Bu konular ihmal ediliyor. Bu konuyu izah edip açıklayacak alimler bulmakta zorlanıyoruz.’

Müslümanların paraya hükmetme ve yönetme gibi bir idealleri yok. Para kötü niyetli kimselerin elinde bir silah gibi kullanılıyor. İngiltere gibi sömürgeci ülkeler her ülkenin para piyasasını yönetmek için kurumlar oluşturmuş. İstediği gibi parayı döndürüyorlar. Sömürgeci devletler, para ile ekonomik saldırılar yapıyor ve ülkeleri çökertiyor. Bu sayede ülkelerin siyasetine çok rahat hükmediyorlar. Siyaset yapmadan önce paraya hakimiyeti sağlamalı, ülke içi pazarı emniyet içine almamız gerekiyor. İngiltere’de oturan bir banker düğmeye basınca piyasalarımız bozulmamalıdır. Temel gıdalara bile dış kaynaklı sebeplerle zam geliyor. Bu zamlar da ülkelerin siyasi yapısının değişmesine neden oluyor. Bu yüzden birçok Müslüman yönetici ekonominin bozulmaması için zalim sömürgecilere itaat etmek zorunda kalıyor.

Müslüman alimlerin paraya ve para piyasasına yabancı kalması 1. Dünya Savaşından beri yaşadığımız zulümlerden kaynaklıdır. İngiltere, Fransa ve ABD başta olmak üzere sömürgeci devletlerin egemen oldukları İslam dünyasında Müslüman zenginlere fırsat verilmedi. Müslümanların pazarlar oluşturmaları, özgün para piyasası oluşturmaları hep engellendi. Halbuki Medine’ye Hicret eder etmez Yahudilerin pazarına alternatif bir Pazar oluşturup Medine Ticaretini Müslümanların lehine döndürmüş bir Peygamberin ümmetiyiz. Bugün en acil çözülmesi gereken sorunumuz, sömürgecilerin tezgahında öğütülen ekonomidir. Başta ülkemizin sonra da tüm İslam aleminin ekonomideki bağımsızlık sorunu, dinin toplum ve devlette etkisiz olmasında en büyük sebeptir.

Ülkemiz ekonomik sıkıntı yaşıyor. Bu ilk değil, son da olmayacaktır. Dolar başını almış gidiyor. Peynir ekmek gibi doların satıldığı bir ülkede Müslüman tüccar tutunabilir mi? Parasını ekonomiye katmayıp yastık altında saklayan vatandaşlarımıza umut olacak istihdam olanakları sağlamak gerekiyor. Bugüne kadar parasını yatırdığı her işte aldatılan Müslüman halkların zedelenen güvenini kim kazanabilir ki? Bu da ayrı bir sorun. İşte bu para baronu sömürgeci ülkeler, bizzat kendi piyonları ile halkın yastık altında biriktirdiği parasını bile sahte şirketlerle çaldılar. Artık kimseye güvenmeyen, korkan, aldatılmaktan bıkmış bir halk var.

Nuh Aleyhisselam misali ‘Ey Rabbim biz yenildik, sen yardım et’ diyerek kolları sıvayalım. Öyle bir tufan olsun ki tüm kafir, zalim, hain ve sömürgecilerin tezgâhları, dünyaları yerle bir olsun. İman edenler için fırsat doğsun. İnsanlık tekrardan barışa, esenliğe, adalete, Allah’ın ihsan ettiği ilahi huzura, zenginliğe, feraha kavuşsun duası ile..