Müslümanlar zor zamanlar yaşıyor
Antalya’da din görevlilerine seslenen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaşadığımız dönemin İslam’ın ve Müslümanların içinden geçtiği en zor dönemlerden biri olduğunu belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Antalya’da din görevlileri için düzenlenen “42. Dönem Yüz Yüze Vaaz Becerilerini Geliştirme Hizmet içi Eğitim Semineri”ne katıldı.
Ülkenin farklı illerinden yüzlerce din görevlisini buluşturan seminerde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, İslam aleminin içerisinde bulunduğu zor günlere vurgu yaptı.
İslam’ın içinden geçtiği bu süreçte mihrap görevlilerine büyük vazifeler düştüğünü vurgulayan Görmez, şöyle seslendi: “İslam dünyasının içinden geçtiği bu süreçte, dünyada bütün Müslümanların umut bağladığı bir ülkede siz mihrapta görev yapıyorsunuz. Müslümanların umut bağladıkları konular sizin hizmet alanınızı oluşturuyor. Bize, demir veya çimento istemek için umut bağlamıyorlar. Bize, imanını ve İslam’ı yeniden inşa etme, çocuklarına dinini, imanını, ahlakını yeniden öğretme, Müslüman kimliğini yeniden inşa etme konusunda, umut bağladıklarını görüyoruz. O halde biz bu realiteyi bilerek çalışmak durumundayız.” dedi.
Görmez, İslam ümmetinin kendi dinine yapabileceği en büyük haksızlık, hayat vermek üzere inşa edilen camileri, sadece namaz kılınan, namazdan sonra kapatılan mekanlar olarak tarif etmek olduğu uyarısında bulunarak, “Yeryüzünde İslam ümmetinin kendi dinine ve peygamberine yapabileceği en büyük haksızlık, onlara hayat vermek üzere Kabetullah’ın şubeleri olarak inşa edilen mescitleri ve camileri sadece namaz vaktinden önce açılan, namazdan sonra da kapısına kilit vurulan mekan olarak tarif etmektir.
Bunu yaparsak kendimize, İslam’a ve Resul-i Ekrem’e en büyük haksızlığı yapmış oluruz. Öyleyse Mescid-i Nebevî’yi, mescitlerin coğrafyalarda nasıl medeniyet inşa eden merkezler olarak vazifeler gördüğünü yeniden okumamız gerekiyor.”
Açıklamasının sonunda Görmez, kalpleri arasında rabıtayı kaybetmiş bir topluluk, ümmetin fertleri arasında rabıta kuramayacağı hatırlatmasında bulunarak, birbirimizin kıymetini bilerek kardeşliğimizi çok iyi bir şekilde tescil edersek, bu birlik ruhu olarak milletimize yansımaya da devam edeceği ifadesinde bulundu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.