Mütedeyyin kişilere verilen cezalar kınandı
İslami STK, yazar ve siyasetçilere verilen cezalar, Elazığ'da düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla kınandı.
ELAZIĞ – Elazığ Yeni İhya-Der, İstanbul ve Adana’da İslami STK, yazar ve siyasetçilere verilen cezaları PTT Meydanı’nda düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla kınadı.
Basın açıklamasında, “Dehin Beso”, “Sabrımızı Zorlarsanız Yine Karşınızda Sabır” şeklinde pankartlar açıldı, , “Zalimler İçin Yaşasın Cehennem” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını İhya-Der Başkan Yardımcısı Zülfü Öztürk okudu Son günlerde vuku bulan, toplumu ve Müslüman halkın vicdanını sızlatan iki önemli olayı, hukuk skandalı iki müteessif gelişmeyi kamuoyuyla paylaşmak için burada toplandıklarını ifade eden Öztürk, “Birincisi 15 kişiye toplamda 113 yıl ceza verildi. Ceza alan bu kişiler yaşadıkları yerlerde devletçe izin verilerek çeşitli derneklerde yasal faaliyetlerde bulunan, halk tarafından sevilen, sayılan ve takdir gören dindar insanlardır.
2. Olay ise Adana’da faaliyette bulunan ve hayırdan başka amaçları olmayan İslami STK’larda yasal faaliyette bulunan dindar insanlardan oluşan 5 kişiye verilen 37 yıllık bir ceza ki bu ceza Yargıtay tarafından onaylanmıştır.
Her iki ilde de cezalandırılan bu mütedeyyin insanların ortak bir yanı var, oda dindar, mütedeyyin Müslüman kişilerden oluşmuş olmalarıdır. İsnat edildikleri suçları ise tıpa tıp aynı suçlamalardır” dedi.
İşte suçları…
İsnat edilen suçlardan bazılarına değinen Öztürk, suçları şöyle sıraladı, “Kutlu doğum etkinlikleri düzenlemek. Filistin ve dünyanın herhangi bir yerinde katledilen Müslümanlar için cenaze namazı kılmak. Zulme ve haksızlığa uğrayan mazlumlara destek amacıyla basın açıklaması yapmak. Kendileri gözaltında oldukları halde 10 yıllık zaman aşımından dolayı salıverilen Hizbullah yöneticilerini sözde yurt dışına çıkarmak. Fakir, mağdur ve kimsesizlere mali yardımda bulunmak… Babası ceza evinden tahliye oldu diye babasını karşılamaya gitmek…”
“Bu itham ve suçlamalara yabancı değiliz”
Yeni İhya-Der olarak, bu itham ve suçlamalara yabancı olmadıklarına dikkat çekken Öztürk, “Bundan 4 yıl önce bizim derneğimize de aynı türden yalan ithamlarla 18 kardeşimize 150 yıl ceza verildi. Bu kardeşlerimizden bir kısmı ceza evinde dört duvar arasında yatmaktadır. O gün dernek üyelerimize yapılan iftira, komplo, entrika neydi ise bugün yapılan da aynısıdır. Bundan dolayı diyoruz ki; bu ülkenin hukukçuları kes-kopyala-yapıştır mantığından başka bir şey bilmiyorlar mı?” dedi.
Hukuka güven kalmadı
Öztürk, Yeni İhya-Der olarak, son 5 yıl içerisin de ülke genelinde İslami STK’lara karşı girişilen linç girişimi, hukuk katliamı ve kişiye göre çıkarılan yasal düzenlemelerden dolayı devletin hukukuna karşı güvenlerini tamamen yitirdiklerini söyledi. Öztürk, “Peş peşe çıkarılan paketlerden 4. yargı paketinde ‘şiddet unsuru olmadıkça ceza verilemez’ ibaresi olduğu halde sadece inanç, fikir ve düşüncelerini ifade ettikleri için cezalandırılan bu insanların dosyalarında acaba hangi şiddet unsuruna rastlanmıştır. Verilen kararlara bakıldığın da bırakın şiddet unsurunu en ufak bir tehdit unsuru dahi yoktur. Verilen kararın içeriğinin halkımızla paylaşılmasını istiyoruz. Yürekleri varsa, kendilerine güveniyorlarsa bu iddianame ve kararları mazlum halkımızla paylaşsınlar kimlerin zalim kimlerin mazlum olduğuna bu halk karar versin” dedi
Söz konusu bu cezalarla gözdağı ve korkutma amacının güdüldüğünü ileri süren Öztürk, “Şunu iyi bilinsin ki; bizler Rabbimize teslim olmuş insanlarız. Hiçbir kınayıcının kınamasından da çekinmiyoruz. Rabbimize kulluk noktasın da mücadelemizden asla vazgeçmeyecek ve geri adım atmayacağımızı herkesin de bilmesini istiyoruz. Bu cezaları verenleri ve buna sebep olanları da Âlemlerin Rabbine havale ediyor ve Rabbimizin şu buyruğunu hatırlatmak istiyoruz” dedi.
Okunan basın açıklaması sonrası toplanan kalabalık sesiz bir şekilde dağıldılar. (Yasin Kavaklı – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.