Nafile ve Kaza Oruçlarda Niyetin Vakti ve Keyfiyeti
Orucun geçerli olmasının şartlarından biri de hiç şüphesiz niyettir. Niyetin vakti ve keyfiyeti ile ilgili mezhep imamlarından farklı görüş bildirenler olsa da gerekli oluşuyla ilgili ihtilaf eden yoktur.
Orucun geçerli olmasının şartlarından biri de hiç şüphesiz niyettir. Niyetin vakti ve keyfiyeti ile ilgili mezhep imamlarından farklı görüş bildirenler olsa da gerekli oluşuyla ilgili ihtilaf eden yoktur. Kazâ orucu tutan kimsenin hangi orucu kaza ettiğini belirtmesi gerekir. Çünkü kazâ, Ramazan ayına ait olabileceği gibi; adak, kefaret ve fidye gibi daha önce tutulup çeşitli sebeplerden dolayı bozulan oruçlar için de olabilir. Öyleyse oruç tutan öncelikle tutacağı orucun çeşidine değinmelidir. Nafile oruçlarda niyet getirirken sadece “niyet ettim oruç tutmaya” demek kâfidir. Her iki oruç için de kalben niyet getirmek yeterli olmakla birlikte dil ile telaffuz edilmesi daha iyidir.
Bütün çeşidiyle oruca niyetin başlangıç vakti akşam ezanından sonradır. Şafii mezhebine göre ister eda olsun ister kaza, tüm farz oruçlarda niyetin son vakti imsak yani sabah ezanından öncesine kadardır. Efendimiz (âleyhissalâtu vesselam) bir hadisinde şöyle der: Fecirden önce oruca niyet etmeyen kimsenin tuttuğu oruç geçersizdir (Beyhakî). Hanefi mezhebine göre vaktinde tutulan Ramazan orucu ile belirli bir vakitte tutulmak üzere belirlenen adak oruçlarında zevâl/öğle vaktine kadar niyet getirilebilir. Ancak bütün kazâ oruçlarda -Şafiilerde olduğu gibi- imsak vaktinden önce muhakkak niyetin getirilmesi gerekir (Kudurî s.166-167).
Nafile oruçlarda zevâl/öğle vaktine kadar oruca münafi bir davranışta bulunulmamışsa niyet bu vakitten önce niyet getirilirse oruç geçerli olur. Âişe validemiz şöyle der: Bir defasında Peygamber (âleyhissalâtu vesselam) yanıma gelip 'yanınızda yiyecek bir şeyiniz var mı?' diye sordu. Biz de 'hayır' dedik. Bunun üzerine 'öyleyse ben oruçluyum' buyurdu." (Ebû Davud)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.