NATO'nun Türkiye'ye hiçbir desteği ve faydası yoktur
Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, Türkiye'nin tm 67 yıldır koşulsuz askeri, maddi ve stratejik desteğine rağmen, NATO'nun kuruluşundan bu yana Türkiye'ye hiçbir desteği ve faydasının olmadığına dikkat çekti.
Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, her ayın ilk Cumasında düzenledikleri basın açıklamasını bugün Malatya Soykan Meydanında devam ettirdi.
Cuma namazı sonrası biraraya gelen inisiyatif üyeleri ve Malatya halkı okunan basın açıklamasında Türkiye'nin NATO'dan çıkmasını, üslerin kapatılmasını talep ederek Siyonistlerin son zamanlarda Mescidi Aksa'ya yönelik baskınlarını protesto etti.
Basın açıklamasını Şeref Ertekin okudu. İslam dünyasındaki tüm emperyalist ve siyonist işgallerde çok önemli rol oynayan NATO'nun, 67 yıldan beri Türkiye'nin sırtında vebal, ayağında pranga olarak durduğunu belirten Ertekin, NATO'nun adeta "Türkiye’ye giydirilen bir deli gömleği" olduğunu ifade etti.
Ertekin, "Türkiye'nin 1952'den bu yana NATO'da beraber görev yaptığı Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri tarafından her fırsatta arkadan hançerlenmesi bu kritik günlerde NATO'yu yeniden tartışmaya açmıştır. En önemli üsleri topraklarımızda bulunan NATO, Türkiye'nin 67 yıllık koşulsuz desteğine karşılık Türkiye'ye her konuda köstek olmaya daha ne kadar devam edecektir? Devlet adamlarımız bu duruma daha ne kadar seyirci kalacaklardır? Türkiye'nin tam 67 yıldır koşulsuz askeri, maddi ve stratejik desteğine rağmen, NATO'nun kuruluşundan bu yana Türkiye'ye hiçbir desteği ve faydası bulunmamaktadır. NATO hiçbir terör örgütü ile mücadelemizde ne de sınırımızdaki tehditleri başımızdan savmada yanımızda olmadı. NATO 1974 Kıbrıs Barış Harekatında açık şekilde Türkiye'nin karşısında yer aldı. NATO Türkiye'deki askeri darbelerde her zaman için başrolü oynadı. En son 15 Temmuz hain darbe girişimine NATO'nun desteğini hükümet yetkilileri bizzat ifade etti. NATO S-400 füzelerinin alımında da Türkiye'nin karşısında durarak endişelerini dile getiren açıklamalar yaptı." dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasından, Yüzyılın Anlaşması adlı şer plandan ve Müslümanların sessizliğinden cesaret alan siyonistlerin, son zamanlarda neredeyse her gün Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediklerini belirten Ertekin, "Bu baskınlarla tıpkı El Halil’deki Hazreti İbrahim Camii'ni zaman ve mekan olarak ikiye bölen siyonist rejim aynı taktiği Mescid-i Aksa için de uygulayarak ilk kıblemizi bir oldubittiye getirip siyonistlerin ibadetine açmak ve daha sonra da Süleyman Mabedini bahane ederek yıkmak istiyor. Filistinli direniş grupları yaptıkları çağrılarla dünya Müslümanlarından ve İslam ülkelerinin liderlerinden Mescidi Aksa’ya sahip çıkmalarını istiyor. Fakat bu çağrı maalesef gerekli ilgiyi görmüyor." diye konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.