Nedenini Bilmediğimiz Sıkıntılar
40. yaşımdayım, bu güne kadar istediğim her şeye sahip oldum. Beni seven bir eşim ve iki oğlum var.
"40. yaşımdayım, bu güne kadar istediğim her şeye sahip oldum. Beni seven bir eşim ve iki oğlum var. Maddi sorunum yok. İyi bir işim var. Ama nedenini bilemediğim bir iç sıkıntısı yaşıyorum. Canım çok sıkılıyor, ya kendimi dışarı atıyorum ya da bir arkadaşıma gidiyor ve sıkıntılarımı unutmaya çalışıyorum. Sebebi belli olan sorunlarınıza çare aramanız daha kolaydır ama sebebini bilmediğiniz sıkıntılara nasıl çözüm getirebilirsiniz? (Meryem S.)
Çocuklarını evlendiren aileler, emekliye ayrılan yaşlılar, bir yerden bir yere taşınanlar, kapalı ve hareketsiz mekânda kalanlar kendilerini hayata bağlayan iksirden koptuklarını hisseder ve can sıkıntısı yaşarlar. Çünkü böyle zamanlarda insan işe yaramadığını, yapacak bir şeyinin olmadığını ve sahip olduklarının da elinden çıkıp gittiğini düşünür ve sıkıntıya müptela olur. İşe yaramadığınızı düşündüğünüzde, ya da hareketleriniz kısıtlandığında dünya ile irtibatınızın kesildiğini sanırsınız. Bu durumda ya kendinizi dışarı atar ve insanların bulunduğu ortamlara kaçarsınız ya da can sıkıntınızı ortadan kaldıracak bir meşgale ararsınız.
Bazen de her şey yolunda sanırsınız ama içinizde bir boşluk vardır ve sıkılırsınız. Çünkü dünyanın seline kapılmış ve gerçek sorumluluğunuzu unutmuşsunuzdur. Böyle durumlarda can sıkıntısı sizi uyarır ve sorumluluğunuzu hatırlatır. Görünen bir sebep yokken canınız sıkılıyorsa, bu, "kendine dön" çağırısıdır ve ciddiye alınmalıdır.
Hanımlar can sıkıntısından televizyonu açar, erkekler kahveye gider, çocuklar internetin başında kalır, genç kızlar arkadaşlarıyla eğlence merkezlerine koşarlar... Bir çağrıdır kendilerine ulaşan ama insanlar bu çağrıya kulak vermek yerine kaçarlar...
Zaman bizlere, iyi şeyler yapmak ve ahiretimizi kurtarmamız için verilmiş bir imkândır. Yaşadığımız sıkıntılar bu imkânı değerlendirmemiz yönünde birer uyarıdır. Yani ruhi ve bedeni hastalıklar, kazalar, yoksulluk ve yaşadığımız tüm imtihanlar bizi iyi şeyler yapmamız konusunda uyarır. Can sıkıntısı da bunlardan biridir. Eğer canınız sıkılıyor ve kendinizi iyi hissetmiyorsanız, neler yapabilirim diye sorabilir ve ahiret azığınızı arttırabilmek için çalışabilirsiniz. Aksi takdirde bu uyarıların ardı kesilmeyecektir.
Unutmayın Rabbimiz "...Kalpler ancak Allah`ı zikretmekle mutmain olur" (Rad, 28) buyurmakta ve bizlere yol göstermektedir.
Çocuklarını evlendiren aileler, emekliye ayrılan yaşlılar, bir yerden bir yere taşınanlar, kapalı ve hareketsiz mekânda kalanlar kendilerini hayata bağlayan iksirden koptuklarını hisseder ve can sıkıntısı yaşarlar. Çünkü böyle zamanlarda insan işe yaramadığını, yapacak bir şeyinin olmadığını ve sahip olduklarının da elinden çıkıp gittiğini düşünür ve sıkıntıya müptela olur. İşe yaramadığınızı düşündüğünüzde, ya da hareketleriniz kısıtlandığında dünya ile irtibatınızın kesildiğini sanırsınız. Bu durumda ya kendinizi dışarı atar ve insanların bulunduğu ortamlara kaçarsınız ya da can sıkıntınızı ortadan kaldıracak bir meşgale ararsınız.
Bazen de her şey yolunda sanırsınız ama içinizde bir boşluk vardır ve sıkılırsınız. Çünkü dünyanın seline kapılmış ve gerçek sorumluluğunuzu unutmuşsunuzdur. Böyle durumlarda can sıkıntısı sizi uyarır ve sorumluluğunuzu hatırlatır. Görünen bir sebep yokken canınız sıkılıyorsa, bu, "kendine dön" çağırısıdır ve ciddiye alınmalıdır.
Hanımlar can sıkıntısından televizyonu açar, erkekler kahveye gider, çocuklar internetin başında kalır, genç kızlar arkadaşlarıyla eğlence merkezlerine koşarlar... Bir çağrıdır kendilerine ulaşan ama insanlar bu çağrıya kulak vermek yerine kaçarlar...
Zaman bizlere, iyi şeyler yapmak ve ahiretimizi kurtarmamız için verilmiş bir imkândır. Yaşadığımız sıkıntılar bu imkânı değerlendirmemiz yönünde birer uyarıdır. Yani ruhi ve bedeni hastalıklar, kazalar, yoksulluk ve yaşadığımız tüm imtihanlar bizi iyi şeyler yapmamız konusunda uyarır. Can sıkıntısı da bunlardan biridir. Eğer canınız sıkılıyor ve kendinizi iyi hissetmiyorsanız, neler yapabilirim diye sorabilir ve ahiret azığınızı arttırabilmek için çalışabilirsiniz. Aksi takdirde bu uyarıların ardı kesilmeyecektir.
Unutmayın Rabbimiz "...Kalpler ancak Allah`ı zikretmekle mutmain olur" (Rad, 28) buyurmakta ve bizlere yol göstermektedir.
Meryem Tuncer / Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.