Nefes darlığı kalp kapak hastalığının habercisi olabilir
Nefes darlığı durumunda mutlaka kalp kontrolü yaptırılması gerektiğini belirten uzmanlar, şikayetlerin kalp kapak hastalıkları kaynaklı olabileceğine dikkat çekiyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir konu hakkında şu bilgileri verdi:
Kalp kapağı hastalığı nedir?
İnsan kalbi 4 odacıktan oluşan bir pompadır. Bu odacıklar ve kalpten çıkan iki büyük damar arasında kan akımını düzenleyen ve akımın tek bir yönde olmasını sağlayan kapaklar bulunur. Kapak hastalıkları “Doğumsal” ve “Edinsel” olarak ortaya çıkarlar. Edinsel kapak hastalıkları çocukluk çağında geçirilen romatizmal ateş adı verilen bir hastalığa veya yaşlanmaya bağlı olarak gelişir. Ayrıca kalp krizi sonrası mitral kapakta yetmezlik adı verilen bir tabloda ortaya çıkabilir.
Erişkin hastalarda sıklıkla mitral ve aortik kapaklarda daha az sıklıkla triküpid kapakta kireçlenmeye bağlı darlık ve/veya kaçak veya kapak dokusundaki zayıflamaya bağlı sadece kaçak durumları ortaya çıkabilir.
Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?
Kapak hastalığı olan kişilerde en önemli belirti nefes darlığıdır. Başlangıçta hareketle ortaya çıkan bu belirti hastalığın ilerleyen dönemlerinde istirahat halinde de ortaya çıkar. Son dönemlerde ise kalp yetmezliği tabloya hakim olur. Bunun dışında ritim bozuklukları sıkça görülür. Ayrıca Aort kapak hastalıklarında bayılma ve göğüs ağrısı önemli belirtilerdendir.
Tanı nasıl konulur?
Tanı fizik muayene ve sonrasında yapılacak olan ileri tetkikler ile konur. Burada en önemli tetkik “ekokardiyografidir”. Bu tetkik bize kapak yapıları ve kalbin genel fonksiyonları hakkında detaylı bir bilgi verir. Sonrasında hastanın yaşına ve tutulan kapağa bağlı olarak kalp kateterizasyonu adını verdiğimiz bir tetkik de yapılabilir.
Tedavisi nasıl yapılır?
Kapak hastalıklarının nihai tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavi ise iki ana gruptan oluşur. Birincisi bazı kapaklarda uygulanabilen tamir yöntemidir. Bu yöntem özellikle “mitral” kapakda bazı durumlarda son derece başarılı olan bir yöntemdir. İkincisi ise kapağın protez kapak ile değiştirilmesidir. Kapak tamir ve değiştirme ameliyatları kalp-akciğer makinesi kullanılarak ve de kalp durdurularak yapılan ameliyatlardır. Hastalar genel durumlarına göre gün süre ile yoğun bakımda kalırlar. Hastanede kalış süresi ise yaklaşık 4-5 gün arasında değişmektedir. Hastaların günlük hayatlarına dönmeleri yaklaşık bir ayı bulan bir süreçtir.
Kaç türlü protez kapak vardır?
İki türlü protez kapak vardır. Mekanik ve Biyolojik kapaklar olarak adlandırılır. Mekanik kapakların dezavantajı ömür boyu Kumadin adı verilen kan inceltici-sulandırıcı bir ilacın kullanılması gerekliliğidir. Kumadin doğru kullanılmadığı takdirde son derece tehlikeli bir ilaçtır. Öte yandan biyolojik kapaklar ise uzun dönem kumadin kullanımına gerek duymazlar. Dolayısıyla büyük bir avantaja sahiptirler. Öte yandan en büyük dezavantajları mekanik kapaklara oranla daha kısa süreli olmalarıdır. Son yıllarda gelişmelere paralel bu kapakların ömrü 15 yıla kadar çıkmıştır.
Kumadin ilacını nasıl kullanmalıyız?
Kumadin mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gereken ve kan seviyesi belirli aralıklarla kontrol edilmesi gereken bir ilaçtır.
Son yıllarda protez kapak alanında ortaya çıkan gelişmeler nelerdir.
Kapak teknolojisi son 10 yılda kalp damar cerrahisi alanında üzerinde en çok çalışılan konu olmuştur. En büyük gelişme ise aort kapak protezlerinde ortaya çıkmıştır. Bu kapaklarda kasıktan göğüs açılmadan bir kateter vasıtası ile yerleştirilebilen kapaklar ve de kalbe dikiş atılmadan yerleştirilen 'dikişsiz' aort kapakları piyasaya çıkmıştır. Özellikle dikişsiz kapaklar, kapak ameliyatlarının göğüs kemiği tam açılmadan ufak kesilerle yapılmasına olanak tanımıştır. Ayrıca ameliyat sürelerini de kısaltmıştır.
Ufak kesilerle yapılan ameliyatların sonuçları nasıldır?
İsbir, "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ufak kesiden ameliyat her hasta için uygun değildir. Dolayısıyla her hasta kendi içerisinde değerlendirilmeli ve uygunsa bu yöntem uygulanmalıdır. Aksi takdirde hasta bu işlemden zarar görebilir. Öte yandan uygun hastalara uygulandığında ufak kesi, daha az kanama ve solunum problemine yol açar ve özellikle yaşlı hastalarda yara iyileşmesi daha çabuk olur. Klasik cerrahi teknikte göğüs kemiği tümüyle kesilerek aort kapağı değiştirilir. Ufak kesi ile yapılan kalp kapak ameliyatlarında ise göğüs kemiği tam kesilmeden veya göğsün sağ tarafından yapılan kesilerle bu ameliyat gerçekleştirilir. Son yıllarda Robotik kalp ameliyatları ile uygun hastalarda bu tarz ameliyatlar sıklıkla uygulanmaya başlanmıştır. Bu teknik hastaların daha kısa sürede normal hayata dönmelerini sağlar." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.