Nizami’nin idamının altında İngilizlerin kurmuş olduğu düzen yatmaktadır video foto
Bangladeş Cemaati İslam Partisi’nin lideri Motiur Rahman Nizami’nin şehit edilmesini değerlendiren Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Nizami’nin idamının altında İngilizlerin kurmuş oldukları düzenin yattığını belirtti.
Bangladeş Cemaat-i İslam Partisi’nin lideri Motiur Rahman Nizami’nin şehit edilmesini değerlendiren Yeni Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (YORSAM) Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Nizami’nin idamının altında İngilizlerin kurmuş olduğu düzenin yattığını ifade etti.
Bangladeş’te yaşananları Sykes-Picot Antlaşması ile Kürdistan’da meydana gelen sorunlara benzeten YORSAM Müdürü Doç. Dr. Şeyhanlıoğlu, yaşananları Kürt sorununun uzak doğu versiyonu olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Şeyhanlıoğlu, “Öncelikle Müslümanların başı sağ olsun. Bu yakın zamanda Bangladeş’te Cemaati İslami Partisi’nden, Rahman Nizami ile birlikte 4’üncü kişi asılarak şehit oluyor. Bu işin altında İngilizlerin 1945 yılında bölgede çekilmesiyle beraber kurmuş oldukları düzen yatmaktadır. Bizim buradaki Kürt coğrafyası dediğimiz bölgede şu anda Kürt sorunu olarak ortaya çıkan sıkıntının uzak doğu versiyonudur. Bugün Pakistan, Bangladeş, Hindistan aslında tek parça bir devlet ve millettir. İngilizler 1948 yılında oradan çekildikleri zaman korkunç bir tuzak uyguladılar. Bu da Sykes-Picot Antlaşması’nın uzak doğu bir versiyonudur. İngilizler dedi ki ‘Kim nerede çoğunluktaysa orası onlara kalacak’ ve böylece Bangladeş ortaya çıktı. İnanılmaz derece Pakistan ve Hindistan’ın enerjilerini boşa çıkartan, ülkenin halklarını birbirine düşüren tam bir fitne fesat yuvası işin özünde bu yatıyor. Sykes-Picot bugün Kürt sorunu ortaya çıkardı. Yoksa Kürtler tek parçaydı, yoksa Irak, Suriye, İran Kürtleri diye bir şey yoktu. Kürtler 4’te bölününce ‘böl, parçala, yönet’ stratejisi ortaya koyuldu. Eğer Pakistan ve Bangladeş iki devlet olmasaydı, Keşmir sorunu olmazdı.” dedi.
Motiur Rahman Nizami’ye isnat edilen suçlamanın saçma olduğunu anlatan Şeyhanlıoğlu, Cemaat-i İslami Partisi’nin şiddete bulaşmayan bir hareket olduğunu kaydetti.
“Bu baskılar Mısır’da İhvan hareketine uygulanan baskıların aynısıdır”
Cemaat-i İslami Partisi’ne uygulanan baskının Mısır’da İhvan’a uygulanan baskıya benzeten Şeyhanlıoğlu devamla “Bangladeş, bağımsızlık savaşını kime karşı kazanıyor, güya Pakistan’a karşı. Oysa biri doğu Pakistan, diğeri batı Pakistan’dır. Bugün Bengal coğrafyasında 170 milyon Müslüman yaşıyor. Pakistan’da da o civarda Müslüman yaşıyor. İngilizlerin stratejisine göre doğu ve batı Pakistan diye Müslümanların yoğunlukta yaşadığı bölünmüş iki coğrafyasının hattı nerden baksanız bin kilometre civarındadır. Bunlar 1971 yılında birbirine düştüler. İktidar ordu darbeleri dolayı ve Hindistan bölgeyi işgal ederek 2 hafta bölgede kaldı. Yaklaşık 3 ayda 3 milyon Müslüman öldürüldü. İşte Nizami Rahman’a isnat edilen suçun sebebi budur. Oysa hiç alakası yok. Cemaat-i İslami zaten şiddette bulaşan siyasi bir parti değil. Bu baskılar Mısır’da İhvan hareketine uygulanan baskıların aynısıdır.” ifadelerini kullandı.
“Bangladeş halkı bunlara teslim olmuyor ve sürekli barışçıl gösteriler düzenliyor”
Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’yı, Mısır Cumhurbaşkanı darbeci Abdulfettah Es-Sisi’ye benzeten Şeyhanlıoğlu şöyle devam etti:
“Adnan Menderes idam edilirken Cemal Gürsel ne ise bugün Şeyh Hasina da odur. Bangladeş Avami Partisi ise bizdeki CHP’den geliyor. Laik Seküler 7 parti şu an iktidardır. 2014 yılında seçim oldu, Bu seçimi 18 parti boykot etti ve bu partiler halkın yüzde 90’ını temsil ediyordu. Şu an da Avami Partisi yüzde 10 oy ile iktidardadır. Bu mahkemeleri yapan yürüten onlardır ama Bangladeş halkı bunlara teslim olmuyor ve sürekli barışçıl gösteriler düzenliyor.”
“Batının doğal politikası ikiyüzlülüktür”
İdamlara karşı batının takındığı ikiyüzlü siyasete de değinen Şeyhanlıoğlu, “Cemaati İslami şiddete bulaşmıyor. Asla elinde silah, kavga, gürültü yok ama sistem onlarda bunu görmek istiyor. Siz 90 yaşındaki bir adamı neden idam ediyorsunuz? Bunlar idam edilemeyecek insanlardır. Böyle bir felaket yaşıyoruz. Batının doğal politikası ikiyüzlülüktür. Bugün Mursi halkoyuyla iktidara gelmemişmiydi. Aynı süreci Adnan Menderes’te de yaşamıştık. İdam edildiği zaman Amerikalar İstanbul’da 60 milyon dolar para dağıttı askerler darbe yapsın para alsınlar diye. Aynı durumu Kenan Evren içinde gördük ve ‘Bizim çocuklar bu darbeyi yaptı’ dediler.” diye konuştu.
“Eğer ümmet sessiz kalırsa bu idamların arkası gelecektir”
İdamlara karşı ümmetin halinin acınacak durumda olduğuna vurgu yapan Şeyhanlıoğlu şöyle devam etti: “Facia bir durum yaşıyoruz, ümmetin hali acınacak halde ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuda adım atmaya çalışıyor. Sorunları sıkıntıları hep beraber görüyoruz kolay değil. 300 yıllık bir çöküşü bir kişi bir yılda ayağa kaldıramaz. Bu alanda idamları Türkiye en basiretli dirayetli ve lanetle kınadı. Eğer ümmet sessiz kalırsa bu idamların arkası gelecektir. Müslümanların uyanmasının vesile olması umuduyla ben bu şehitlik mertebesini hayırlı görüyorum. Fakat bir Müslüman liderinin hiç kimsenin kanına canına dokunmamasına rağmen mazlum bir yere idam edilmesini kınıyorum."
Bangladeş’te Motiur Rahman Nizami ile beraber 4 Cemaat-i İslami lideri laik Başbakan Şeyh Hasina’nın kurmuş olduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından verilen idam kararı üzerine asılarak şehit edilmişti.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.