Oğuz: 'Bölge kaosa sürüklenebilir'

Oğuz: 'Bölge kaosa sürüklenebilir'

Diyarbakır’da düzenlenen suikast sonucu katledilen (İHYA-DER) Başkanı ve HÜDA-PAR üyesi Aytaç Baran’ın suikastına bir tepki de Av. Mehmet Mehdi Oğuz’dan geldi.

Yeni İHYA DER başkanı ve HÜDA-PAR üyesi Aytaç Baran’ın HDP/PKK’nin sözde şehir yapılanması olan YDG-H çeteleri tarafından suikast sonucu katledilmesine tepki gösteren Av. Mehmet Mehdi Oğuz, HDP/PKK’nin bölge üzerindeki baskılarını sürdürmesi durumunda bölgede yeni bir kaos yaşanabileceğine dikkat çekti.

“HDP/PKK kendisi dışında hiçbir yapıya hayat hakkı tanımıyor”

HDP/PKK’nin Kürt halkına tek tipçi bir zihniyeti dayattığını ifade eden Av. Mehmet Mehdi Oğuz, söz konusu düşüncenin hiçbir zaman kendileri dışındaki insanlara yaşam hakkı tanımadığını ifade ederek,  “Bugüne kadar güçlü olduğu hiçbir yerde farklı unsurlara, farklı yapılara hayat hakkı tanımadı. CHP’nin tek parti diktatörlüğünün acımasız bir kopyasını burada görüyoruz. Bu zihniyet güçlendiği yerlerde kendisi dışındaki hiçbir yapıya yaşama hakkı tanımamaktadır. Nitekim seçimden hemen sonra baskıyla ve zorla oylarını artırmaları, onların bu saldırıları gerçekleştirmelerine de zemin hazırlamıştır. Bunlar güçlendikleri oranda   saldırılarını daha da artıracaklardır.” uyarısında bulundu.

“Suikastı düzenleyenler bellidir”

İslami çalışmalarından dolayı Aytaç Baran’ın daha önce YDG-H çeteleri tarafından tehdit edildiğini hatırlatan Av. Oğuz, Şehit Aytaç Baran’ın tamamen organizeli bir suikast sonucu şehid edildiğinin altını çizerek, suikastı gerçekleştirenlerin belli olduğunu söyledi.

Hedef HÜDA PAR’I ve İslami STK’ları bölgeden çıkarmak

HDP/PKK’nın bölgede hâkimiyet kurmak için HÜDA PAR ve İslami STK’ları engel olarak gördüğünü vurgulayan Oğuz, söz konusu suikast ve öncesinde yapılan saldırılarda temel hedefin HÜDA PAR’ı bölgeden çıkarmak olduğunu vurgulayarak, “Onlar şunu görüyorlar: ‘Bu seçimle birlikte Ak Parti zaten bölgeden siliniyor. Bu gidişle bu bölgede tutunamayacaktır. Şuan bölge üzerinde hâkimiyet kurmamızın önündeki en büyük engel HÜDA PAR ve ona yakın Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Bunları sindirirsek ve bunları bölgeden çıkarırsak Suriye’deki Kobani gibi bir hâkimiyet alanı elimize geçer. Dolayısıyla istediğimiz şekilde bu milletin üzerinde baskı oluştururuz, istediğimiz ideolojiyi bunlara dayatır, dilediğimize yaşam hakkı tanır dilemediğimize tanımayız.’ Onlar işte bu anlayıştadırlar.” dedi.

“HDP ikiyüzlü bir siyaset izliyor”

HDP’nin saldırı sonrası açıklamalarını samimi görmediklerinin altını çizen Av. Oğuz, Bu saldırıların aslında yeni olmadığını 2006 yılından bu yana İslami Sivil Toplum Kuruluşlarına yönelik saldırıların yapıldığını hatırlatarak, “HÜDA PAR kurulduktan sonra yapılan saldırılar, sistematik bir şekilde devam ediyor. HDP cenahı her ne kadar bu saldırılarla alakasının olmadığını dile getiriyorsa da, burada tamamen iyi polis kötü polis rolü yaparak bir taraftan barış mesajları atarken, diğer taraftan saldırdıklarını görüyoruz. Bunlar her barış dediklerinde saldırdıklarını görüyoruz. Burada tamamen iki yüzlü bir politika vardır. Onların gerçek niyetlerini herkes biliyor. Bunlar siyaset alanında uzmanlaşmışlardır. İki yüzlülüklerini siyaset sahnesinde rahatlıkla kullandıklarını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

“Kürdistan’ın neresinde çatışma varsa taraflardan biri HDP/PKK’dir”

HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan’ın açıklamalarının HDP’nin zihniyetini açık bir şekilde gösterdiğini ifade eden Oğuz , “ Muş’taki kutlamalarda konuşan milletvekillerinin açıklamaları, aslında onların zihin kodlarını ortaya koyuyor. ‘Buradan defolup gideceksiniz, bizler keleşleri sizlere çevirmesini biliyoruz’ diyordu. Bu PKK/HDP zihniyetinin net bir yansımasıdır. Bugüne kadar da bunu fiiliyatta yüzlerce, binlerce kez gösterdiler. Öldürdükleri binlerce insan ve hayat hakkı tanımadıkları yapılar göz önüne alındığında, bu aslında tam da zihniyetlerini gösteriyor. Kobani ve Suriye’de YPG de aynı şeyi yaptı. Muhalif güçlere de hayat hakkı tanımadılar. Güney Kürdistan ve Irak Kürdistanı’nda Barzani’ye karşı da aynı tavrı gösterdiler. Kürdistan’ın neresinde bir çatışma varsa çatışmanın ikinci tarafı bunlardır. Bunlar tamamen bozgunculuğu, zulmü ve zorbalığı esas alan bir yapıdır.” dedi.

HDP Amerika ile işbirliği içerisinde

HDP’nin sol gömleği giyerek Emperyalist Amerika ile iş birliği yaptığını da sözlerine ekleyen Oğuz, söz konusu yapının uluslararası güçlerin hegemonyası altında olduğunu ve ABD ile ciddi anlamda işbirliği içerisinde olduğunu ve bunun neticesi olarak hükümetin bölgeyi tamamen onların insafına bıraktığını söyledi.

“HDP/PKK baskısını sürdürürse bölge kaosa sürüklenebilir”

Ak Parti’nin bölgeyi PKK’ya bırakmasına tepki gösteren Oğuz, “Ak Parti’nin bölgede kan kaybı yaşamasının nedenlerinden biri de bölgenin PKK’ye bırakılması ve HDP/PKK’nin bölge halkı üzerinde baskı kurması sonucu olduğunu görüyoruz. Sürekli saldıran, kan ve gözyaşı döken bu yapının artık görülmesi gerekiyor. Bu zihniyet baskılarını bu şekilde artırmaya devam ederse, korkarım ki bölge çok daha büyük bir kaotik ortama sürüklenebilir. Kürtlerin  kanı üzerine siyaset yapanları artık görmeli ve buna ‘dur’ demeli. İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının ciddi anlamda İslami kimliklere, İslami şahsiyetlere yönelik yapılan bu periyodik ve sistematik saldırılar karşısında çok ciddi anlamda bir tepki ortaya koymaları ve saldırganlar karşısında yek vücut olmaları gerekiyor.” diye konuştu.

“Her şeye rağmen halkımızı sağduyularını kaybetmemeye davet ediyoruz”

Her şeye rağmen halkı sağduyulu olmaya davet eden Av. M. Mehdi Oğuz, “Her şeye rağmen halkımızı sağduyulu olmaya, oynanan bu kirli oyunlar karşısında sağduyularını kaybetmemeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. (Murat Dalgın-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.