"Okumayan toplumlar geleceklerini inşa edemez"
Batman Üniversitesi İdeal Gençlik Topluluğu tarafından “Bir Üniversitelinin Geleceği” konulu program düzenlendi.
Batman Üniversitesi İdeal Gençlik Topluluğunca düzenlenen “Bir Üniversitelinin Geleceği” konulu programda konuşan Yazar Salih Güzel, okumayan toplumların geleceklerini inşa edemeyeceğini söyledi.
Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü Konferans Salonunda Yazar Salih Güzel’in konuşmacı olarak katıldığı programa öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinden hafız Muhammed Said Şeker’in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Bölüm Temsilcisi Mehmet Özdemir, selamlama konuşması yaptı.
Günümüz gençlerin inancından, kültüründen, ahlak ve maneviyatından bilinçli bir şekilde uzaklaştırıldığını söyleyen Özdemir, “Günübirlik yaşayıp, yarını düşünmeyen; şehvet, arzu ve tutkularının esiri olma yolunda giden bir gençlikle karşı karşıyayız. Öyle bir gençlik ki, içinde yaşadığı toplumdan uzak, toplumuna faydası olmayan, zararlı hale gelmiş bir gençlik. Oysaki gençlik, bir toplumun dinamizmi, aynı zamanda geleceğidir. Gençlik bizim umudumuzdur. İdeal Gençlik olarak hedefimiz geleceğimiz olan gençleri özüne döndürerek inancı, kültürüyle barışık; dinine, toplumuna faydalı, birikimli, eğitimli ve ideal bir gençlik oluşturmaktır.” dedi.
Açılış ve selamlama konuşmasının ardından program, seslendirilen ezgilerle devam etti. Ardından, programa konuşmacı olarak katılan Yazar Salih Güzel, kürsüye geldi.
Günümüz gençlerin sosyal medya kullanımından ötürü kendi değerlerini unuttuğunu söyleyen. Güzel, gençlerin internetsiz bir hayatın kendileri için eksiklik olarak gördüğünü vurguladı.
Gençlerin sorumluluklarını iyi bilmesi gerektiğini belirten Güzel, “Önce biz kendimizi tanımamız gerekiyor. Kendini tanımayan bir birey ne kendisine ne ailesine ne çevresine ve ne de topluma hiçbir faydası olmaz.” dedi.
"Kendi memleketimizde 150 yıldır bireyciliği aşılıyoruz"
Sevgi, barış, mutluluk, birliktelik, bir olma gibi güzelliklerin toplumun arasında olan değerler olduğunu aktaran Güzel, Batı dünyasının bu değerleri adeta yok ettiğini dile getirdi. Güzel, “Maalesef 150 yıldır, 1800’lü yıllardan sonra ittihat ve terakki anlayışıyla bizleri sanat niyetiyle Batı'ya çektiler, ama sinema aktörü olarak geldik. Biz Batı'nın sanayisine karşı değiliz. Bizim alacağımız varsa Batı'dan sanayisidir, teknolojisidir. Biz onu bıraktık, geldik kendi memleketimizde 150 yıldır bireyciliği aşılıyoruz. Bu anlayış toplumu ayrıştırıyor, tek olmanın hayalini kuruyor.”
"Bizim kültürümüz mayamız değerlerimiz bütünleştiricidir; sevgi kardeşlik üzerine kuruludur"
Avrupa ülkelerinde aile kültürünün olmadığını vurgulayan Güzel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Orada toplum kültürü, insan sevgisi yok. 100-150 yıldır bizim istilası altında olduğumuz bu anlayış ayrıştırıcı bir dil, bireyleştirici bir toplum inşa etmeye çalıştı. Sorumluluğu üzerine almayan bireylerden oluşan toplum inşa etmeye çalıştılar. Bu anlayışı bizim aramızda ektiler. Bugün bunu tetiklemeye çalışıyorlar. Neyle? Kullandıkları araçlarla, sosyal medya, ulaşımları küçülen dünyada bizi biz olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar. Oysaki bizim kültürümüz, mayamız, değerlerimiz bütünleştiricidir; sevgi, kardeşlik üzerine kuruludur. Bizleri bireyselleştire bireyselleştire, ayıra ayıra kendi kültürlerini sadece yaşam ve düşünce şekliyle bize aşıladılar.”
Özellikle Müslüman gençlerin değerlerini canlı tutması gerektiğine dikkat çeken Güzel, “Kendine, değerlerine ve inandıklarına saygılı olan insan önce kendine faydalıdır, sonra çevresine, toplumuna, ülkesine faydalıdır. Onun için bizim hedeflerimizi belirlerken hayata dair kendimizi tanımamız gerekir. Hayatta başarılı olmanın kendimizi tanıyaraktan hedefimizi belirlememiz gerekiyor ve bu hedefe ulaşmak için de gayret etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Aile bir toplumda çöktüğü zaman her türlü seviyesizlik o toplumda baş gösterir”
Ailesi çökmüş toplumların ölmeye mahkûm olduklarının altını çizen Güzel, konuşmasına şöyle devam etti: “Batı, o alışkanlıklarını, sorumsuzluklarını programlarıyla, dizileriyle ve medyalarıyla bizim toplumumuza aşılamak için yıllarca uğraştı. Bugün gelinen noktada Batı'da aile yok ve orada toplumun geleceğinden endişe ediliyor. Bunu bize aşıladılar. Biz bugün bunun baskıları ve saldırıları altındayız. Aile bir toplumda çöktüğü zaman her türlü seviyesizlik o toplumda baş gösterir. Aileyi güçlü kılacak bir anlayışımızın olması gerekiyor. Aile sorumluluğu sadece fizyolojik bazı ihtiyaçları gidermek noktasındaki bir birliktelik değil. Aile, dünya ve ahiret saadetini sağlayan bir yuva olma özelliğine sahiptir.” diye konuştu.
Vahyin ürünü olan kaynaklar okunmalı
Toplumda okuma kültürünün de azaldığını aktaran Güzel, “Okumayan toplumlar geleceklerini inşa edemez. Her türlü bilgiyi okumamız lazım ama önce bizi muhafaza edecek, bizi koruyacak asıl kaynaktan beslenmemiz gerekiyor. Asıl kaynağın çerçevesini bilmemiz gerekiyor. Müslüman’ız, çerçevemiz, ana kaynak Kur’an-ı Kerim’dir. Vahyin ürünü olan kaynakları okumadan sağın, solun, A’nın, B’nin, C’nin kitabını okuduğumuz zaman rüzgârdaki yaprak gibi yalpalarız. Müslümanlar olarak bu çerçevemizin olması gerekiyor. Bizim kaliteli bireylere ihtiyacımız var. Kişiliği oturmuş bireylere ihtiyacımız var.” dedi. (M.Fatih Akgül-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.