Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve birçok aydının katıldığı programda Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı ve Asımın Nesli konuları yer aldı.

Türkiye'nin farklı illerinden katılan İmam Hatip öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen programda Mehmet Akif Ersoy'un rüyası olan "Asımın Nesli" modeli anlatıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren ÖNDER Gençlik Başkanı Resul Çiftçi "Kim var dendiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diyen geçlerle bir aradayız." şeklinde konuştu.

"84 milyonun ortak hissiyatı bizleri inançla bir araya getiriyor"

İmam Hatipli gençlere hitap eden Bakan Kasapoğlu "Ne olursa olsun davasından vazgeçmeyecek gençleri gördüm." dedi.

Kasapoğlu Türkiye toplumunu bir arada tutan değerlerin başında inanç olduğunu belirterek "Bugün bir arada olduğum gençlerimizden gördüğüm her ne olursa olsun yollarından, davalarından ve şuurlarından vazgeçmeyecekleridir. Yine aynı heyecan ve inançla yollarına devam edeceklerdir. Bugün bir destanın yıl dönümündeyiz.  İstiklal destanımızın yüzüncü yılındayız. Hep birlikte idrak ediyoruz, değerlendiriyor ve kutluyoruz. 84 milyonun ortak hissiyatı bizleri inançla bir araya getiriyor. Bu vesileyle bu aziz coğrafyayı bize vatan kılan tüm kahraman, şehit ve gazilerimizi rahmetle minnetle yad ediyorum. Bu şanlı destanı kaleme alan merhum Mehmet Akif Ersoy'u da rahmet ve şükranla anıyorum." ifadelerini kullandı.

"Çağrıları tüm toplumda karşılık bulmuş bir düşünce insanı"

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un vasıflarından bahseden Kasapoğlu, "Asımın Nesli'nin" hürriyetin, coğrafyanın ve ülkenin en büyük teminatı olduğunu belirterek "Değerli dostlar Mehmet Akif denince aklımıza ilk önce istiklal marşımız geliyor. Bir milletin hissiyatını, inancını ve düşüncesini ortaya koyan güzel mısraların sahibi olmak o güzel mısralarla 7'den den 70'e insanlarımızın gönlünde taht kurmak Akif'i çok anlamlı kılan özelliklerden birkaçı. Aynı zamanda Akif ilmiyle amil bir alim. Her türlü çileye talip mütefekkir. Hiçbir zaman mücadeleden kaçmamış ve bir an olsun tereddüdü olmamış mücadele insanıdır. Kürsülerde, camilerde insanımızı mücadeleye çağırmış bir vaiz. Bu çağrıları tüm toplumda karşılık bulmuş bir düşünce insanı. Sadece istiklal marşımız ile değil, şiiri, yazısı ve düşüncesiyle milletimizin gönlünde taht kurmuş yazardır. Değerli kardeşlerim saydığımız bu payeler kolay elde edilen payeler değildir. Onun sesi, şuuru ve inancıyla yetişen asımın nesli de hürriyetin, coğrafyanın ve ülkenin en büyük teminatıdır." dedi.

"Bu duygu ve şuura daha güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım"

2021 yılının "İstiklal Marşı Yılı" olarak seçildiğini ifade eden Kasapoğlu "Değerli gençler sayın cumhurbaşkanımızın da çok veciz bir şekilde ifade ettiği gibi, istiklal marşımız bizler için 84 milyon insanımızı ortak bir hissiyatla buluşturan bir mutabakat metnidir. O yüzden 2021 yılının 'İstiklal Marşı Yılı' olarak kutlanması kararının meclisten bir birlik ve beraberlik tablosu içerisinde çıkması bizlere ayrı bir mutluluk vermiştir. Bu manada ülkenin milli marşının milletin hissiyatını ne kadar doğru yansıttığına her halde bundan daha da büyük bir delil olamaz. Elbette bu duygu ve şuura daha güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. İnanıyoruz ki bir, beraber ve kardeş oldukça bugüne kadar olduğu gibi hiçbir engel de bu aziz milleti ve güzel gençliği yolundan döndüremeyecek." ifadelerini kullandı.

"Adını altın harflerle yazdırmıştır"

ÖNDER Genel Sekreteri Abdullah Ceylan, Asımın Neslinin izini sürdüklerini ifade ederek "Değerli gençler merhum Akif'in 'Asımın Nesli' olarak ifade ettiği gençliğin izini sürüyoruz. Yürüttüğümüz görevler ve her birimizin yaptığı çalışmalar gençlerimizin adına vekaleten yürütülen bir çalışmadır. İnanıyoruz ki bu kutlu coğrafyanın sadece yarınları değil bu günleri de siz değerli gençlere emanet. Çok hızla değişen ve dönüşen dünyadayız. Gençlerimiz bu dinamizme uygun bir şekilde kendilerini hazırlamada ve üretken bir şekilde bu sorumlulukların içinde yer almaları gerektiğine inanıyoruz. İnanıyoruz ki gençlerimiz istiklal marşımızı büyük bir ilham kaynağı olarak görerek yarınlara çok daha güçlü bir şekilde mücehhez bir şekilde yürüyecekler. Ecdadımızın mukaddes emanetini daha yukarılarda yeni nesillere teslim edecekler. ÖNDER'in bu güzel organizasyonu bana gençlerimizin hiçbir zaman yolundan vazgeçmediğini ve vazgeçmeyeceğini gösteriyor." şeklinde konuştu.

Ceylan daha sonra "Bundan 100 sene önce gönül dünyasında yaşadığı hüznü iman aşkıyla kalemine dokumuş Mehmet Akif'i ve İstiklal marşını konuşacağız. Akif'in hayalini kurduğu 'Asımın Nesli' olan genç kardeşlerim. Tarihin en zorlu ve memleketimizin en kötü badireleri atlattığı dönemlerde gençlik daima üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve adını altın harflerle tarihe yazdırmıştır. Bu günkü gençliğe baktığımızda aynı sözleri söylemek mümkün. Hep birlikte gençlerimizin ruhunu büyüklerimizin tecrübesi ile harmanlayarak Anadolu'nun her köyünde, mecrasında, kasabasında ve ilinde yeni bir heyecan başlatmak zorundayız kıymetli kardeşlerim." dedi.  

" Hasan El Benna'yı hatırlayacağız"

İslam'a uğruna canından ve malından vazgeçmiş şahsiyetlere dikkat çeken Ceylan, gençlerimizin büyüklerimizin tecrübelerini harmanlaması gerektiğini vurguladı.

Ceylan, "Mısırda isimsiz mektuplar yazarak haramı önleme mücadelesi yapan Hasan El Benna'yı hatırlayacağız. Kendisini medeniyetin baş şehri olarak ilan eden Avrupa'nın vahşetine direnmek için 16 yaşında Genç Müslümanlar teşkilatına katılan ve 21 yaşında Medrese-i Yusufiye ile tanışan bilge kral Ailya İzzet Begoviç'i hatırlayacağız kardeşlerim. 19 yaşında varlığıyla zulmün karşısında duran yokluğu ile biz geçlere muştu olan Mavi Marmara şehidi Şehit Furkan Doğan'ı hatırlayacağız gençler. Ne zaman ümidimiz kırılsa heyecanımızı yitirsek 15 Temmuz gecesinde 15 yaşındaki Halil İbrahim'i, Abdullah'ı ve Murat Kantarcı'yı hatırlayacağız. Gençler bu ülkede namussuzların sesi kesilsin. Ne zaman biz bunları hatırlayıp ayağı kalkarsak o gün cesurların, bu vatanı sevenlerin ve bu vatanın evlatlarının sözü geçecek." ifadelerini kullandı.

"Kıymetli kardeşlerim bugün burada Akif'in hamurunu yoğurduğu bir gençlikle buradayız. Bunun için Allah'a hamd ediyoruz. 1951 senesinde aynı ruh ve imanla anlı secde eden bir gurup inanmış yüreğin başlattığı imam hatip davası bugün Anadolu'nun sınırlarını aşmış ve ihraç ettiğimiz bir eğitim sistemi haline gelmiştir. Bunun için Allah'a hamd ediyoruz. Bu modeli sürecek ve bu ruhu Anadolu'nun her köşesine taşıyacak yine bu salondaki gençler ve şu an Anadolu'nun her bir yanındaki imam hatipli gençlerdir." diye konuştu.