Oruç süfli duygulardan kurtulup özgürleşmektir

Oruç süfli duygulardan kurtulup özgürleşmektir

Orucun amacının bir mümini nefsi ve süfli içgüdüsel duygulardan kurtarıp özgürleştirmek olduğunu ifade eden âlimler, bu ayda zulme maruz kalan yeryüzündeki mazlum halkların unutulmaması gerektiğini söyledi.

ŞANLIURFA- Tüm İslam âlemi bir ramazan ayına kavuşmanın heyecanını yaşıyor. Ramazan ayında tutulan orucun mana ve önemine değinen Araştırmacı-Yazar Cemal Çınar, oruçla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çınar, Orucun amacının bir mümini nefsi ve süfli içgüdüsel duygulardan kurtarıp özgürleştirmek olduğunu ifade ederek, bu ayda zulme maruz kalan yeryüzündeki mustaz’af halkların unutulmaması gerektiğini söyledi.

 

Oruç insanı özgürleştirir

Oruç ibadetinin İslam’ın temel esaslarından biri olduğunu belirten Çınar, orucun amacının bir mümini nefsi ve süfli içgüdüsel duygulardan kurtarıp Allah'ın huzuruna özgür bir varlık seviyesine çıkarmak olduğunu ifade ederek “Kişiyi kalıpsal dış çekişmelerden arındırıp, kişinin ruh âlemini deruni olarak mükemmelleştirip, Ruhi olgunluk olarak onu yüceltmektir. Dinimizin tüm emir ve yasakları bir ana gaye içindir: O da, "Kalbi ve düşünceyi, nefsin bütün hayvani eksik ve kısır isteklerinden kurtarıp, melekûtu ve ilahi sevginin berrak hürriyetine kavuşturup, yüce Allah'ın huzurunda kişiyi özgürlüğe kavuşturmaktır. İşte oruçta bu ana gayeyi teminde diğer ibadetlerden geride değildir.” diye konuştu.

 

Asıl oruç tüm azaları haramdan korumaktır

Orucun çeşit ve mertebelerine değinen Çınar şöyle devam etti: “Allah'a yalvaran yolda tutulan sıradan oruçtan bir derece daha kıymetli ve üstün basamakta olan seçkin müminlerin tuttuğu oruç, sadece fıkıh kitaplarının belirlediği şartlarla yetinmeyip orucun manevi açıdan da bozulmamasına da dikkat ederek tutulan oruçtur. Bu orucu şu şekilde de tarif etmemiz mümkün; Oruçta, kişinin kalbini Allah’tan ve onun emirlerinden ayırıp, sevabı azaltan her husustan kaçınarak tutulan oruçtur. Yani harama bakmaktan gözlerini, gıybeti dinlemekten kulaklarını, gıybeti konuşmaktan dilini ve diğer tüm vücuduna oruç tutturmakla tutulan oruç bu kısım oruca girer. Kısaca orucun manevi değerini yitirten her şeyden nefsini ve insani melekelerini muhafaza eder.” dedi.

 

Günümüzde ramazan ayı yemek bayramına dönüştürülmüş

Peygamberler ve onların yolunda olanların tuttuğu orucun, sahibini kötülüklerden koruduğu gibi başkasına da bu güzel hasletleri taşıdığına dikkat çeken Çınar, bu çeşit oruç sahibine hayatı boyunca iyiliklere varmada yardımcı, kötülüklerden ise koruyucu bir kalkan görevini gördüğünü söyledi.

 

Çınar, günümüzde Ramazan ayının gerçek manasından uzaklaşarak bir yemek bayramına dönüştüğünü belirterek bu sebepten dolayı birçok doktorun oruç tutan insanları bu konuda uyarmak zorunda kaldığını söyledi.

 

Yeryüzündeki mazlum insanları unutmadan İslami kişiliğimizi kazanmalıyız

Ramazan ayının insani ve İslami kişiliğimizi kazanmanın en önemli günleri olduğunu ifade eden Çınar, en az bizim kadar yüce Allah'ın nimetlerinden istifade etme hakkına sahip oldukları halde zalimlerin zulmüne maruz kalan yeryüzünün mağdur mustaz’af halklarını da unutmamalıyız. Belki orucun bize kazandırdığı en güzel hasletlerden biri de aç ve susuz kalmanın ne olduğunu anlamamızdır. Fakir ve yoksullara en güzel empati kurabileceğimiz ay Ramazan ayı ve onda tutulan oruçtur.” diye konuştu. (Osman Gülebak-İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.