Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in istifasını isteyen muhalif liderler İmran Han ve Tahir-ul Kadri öncülüğündeki yaklaşık 50 bin muhalif başkent İslamabad'da meclis ve başbakanlık binaların da içinde bulunduğu kırmızı bölgeye girdi.

Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın çevresinde cuma gününden bu yana kamp kuran muhalifler iki gün önce Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'e istifa etmesi için 48 saat süre verdiklerini açıklamışlardı. Sürenin dolmasıyla birlikte başkentin merkezine doğru ilerlemeye başlayan muhalifler bu geceye doğru meclis ve başbakanlık binalarının da içerisinde bulunduğu "Kırmızı Bölge"ye girdiler.

Muhaliflerin Kırmızı Bölge'ye girişleri sırasında küçük kargaşa ve çatışmalar haricinde güvenlik güçleri tarafından henüz bir engele takılmadıkları bildiriliyor.

Pakistan'ın muhalif lideri İmran Han'ın Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'e meydan okuması ve istifasını istemesi ülke medyasının bir kısmında kınandı ve büyük tepki gördü. Ancak diğer taraftan 2013 yılında iktidara gelen Navaz Şerif hükümetinde de ciddi bir krize neden oldu.

Navaz Şerif ve hükümeti, son bir haftada artan muhalif ayaklanmaya ilk günlerde yeteri kadar etkili müdahale edemedi. Daha sonra da muhalif liderler İmran Han ve Tahir-ul Kadri ile müzakere etmek yerine protestoların yavaş yavaş azalmasını ve yok olmasını bekledi. Ancak mevcut durumda ciddi bir dirençle karşılaşmayan muhalifler başkante İslamabad'ın en hayati bölgesine girdi.

Pakistan hükümeti, muhaliflerin başkente yürümesine karşı Kırmızı Bölge'deki güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkardı. Kırmızı Bölge'ye 30 bin güvenlik görevlisi konuşlandırıldı. Diğer taraftan 700 askerin de Pakistan Meclisi, Anayasa Mahkemesi ve önemli hükümet binalarının güvenliğini sağlamak için Kırmızı Bölge'ye konuşlandırıldığı belirtildi. 

Kırmızı Bölge'ye asker konuşlandırma kararı, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ve aynı zamanda akrabası olan Genel Kurmay Başkanı General Rahil Şerif arasında yapılan toplantıdan sonra alındı.

Bugün sabah saatlerinde açıklama yapan Pakistan İçişleri Bakanı Nisar Ali Han, "Ordu kimsenin arkasında değildir" ifadelerini kullandı.

Pakistan hükümetinin, Pakistan ordusunun muhaliflerin arkasında yer alma ihtimalinden korktuğu belirtiliyor. Pakistan Başbakanı Şerif'in görevi devraldığı yönetim de 1999 yılında iktidara aynı şekilde gelmişti. Navaz Şerif hükümetinin bu senaryonun tekrarlanmasından çekindiği belirtiliyor.

Pakistan hükümetinin böyle düşünmesinde, muhalif liderlerden Tahir-ul Kadri'nin ordu üzerinde önemli bir etkisi olduğuna yönelik iddiaların etkili olduğu söyleniyor. Tahir-ul Kadri bu iddiaları daha önce reddetmişti ancak böyle bir desteğin olduğu ülke gündeminde konuşuluyor.

Analistler Pakistan'da başlayan ayaklanmaların, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın ülkeyi siyasal olarak istikrarsız bir sürece soktuğunu ifade ediyor.