Paletin altına yattım kelime-i şehadet getirdim
ABD destekli FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde tankın altına yatarak darbecilere direnen Metin Doğan, bir daha darbe olması halinde hiç çekinmeden yine tanklara karşı direneceğini söyledi.
ABD destekli FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde tankın önüne yatarak adete direnişin sembolü haline gelen Metin Doğan, o gün yaşadıklarını İLKHA’ya anlattı.
15 Temmuz ABD destekli FETÖ darbe girişimini durdurmak için gözü kırpmadan tankın önüne yatan ve kamuoyunda ses uyandıran Metin Doğan, bir daha darbe olursa aynı şekilde tankın altına yatıp canını vermeye hazır olduğunu belirtti.
Matematik öğretmenliği yapan Doğan, hayatı ve yaşamayı çok sevdiğini, o gece her şeyden vazgeçtiğini ifade etti.
Doğan, 15 Temmuz akşamı spor salonundan çıkarak otobüse bindiğini ve darbe girişimi olduğunu öğrendiğini söyledi.
Otobüsten indikten sonra koşarak eve gittiğini ve televizyonu açtığını belirten Doğan, "Televizyonu açtığımda canlı yayında havaalanındaki tankları ve askerleri gördüm. Bir anda şok geçirdim. Benim izlediğim haberi otobüstekilerin de izleyeceğini düşündüm. Ona benzer insanların sevinç çığlıkları atarak dışarı çıkacaklarını düşündüm. Eğer bunlar dışarı çıkarlarsa gezi olayları gibi olmayacaktı. Gezi olaylarında sessiz kalan bir çoğunluk vardı. Sessiz kalmayıp onlar da dışarı çıkacaklardı." dedi.
"Sağ paletin altına yattım kelimeyi şahadet getirdim"
Doğan, şunları söyledi: "Bir anda Allah bana yüzbinlerce insanın ölebileceğini hissettirdi. O an insanlar nasıl sokaklara dökülür diye düşünürken ve Allah'a yalvarırken o an aklıma geldi. Canlı yayında gördüğüm tankın paletleri altında ezilen insanları görürlerse herkes sokağa çıkar ve hızlı bir şekilde sokaklara çıkarlar diye düşündüm. Hızlı bir şekilde vakit kaybetmeden evden dışarı çıktım. Boş taksiler durmuyordu. Ben de Atatürk Havalimanına doğru hızlı adımlarla koşarken o sırada bir motosiklet köşeyi dönüyordu ve onu durdurdum. Rica ettim, o da hiç düşünmeden havaalanına götürdü. 40-50 kişi vardı havaalanında. Askerler havaya birkaç el ateş ettiler. Tüm gücümle koşmaya başladım, tankların önüne geldim. Elimi kaldırdım, tank durdu. Bana bağırmaya başladılar. Hareket edince sağ paletin altına yattım, kelime-i şehadet getirdim. Tank durdu. Durunca da baktım insanlar bağrışıyorlar."
"Tankla ezmediler bari uçaksavarla vursunlar beni"
Tankın hareket etmemesiyle yerden kalkıp tankın üstüne baktığını ve 3 askeri gördüğünü söyleyen Doğan, "Tankın üzerinde uçaksavar vardı. Tankla ezmediler, bari uçaksavarla vursunlar beni, dedim. Ne kadar vahşice ölürsem o kadar büyük etki gösterir ama ateş etmediler. Altta tankın şoförü ve komutanı vardı. Komutan, tankın şoförüne silah çekti, hareket etmesi için. Tank da bir anda hareket edince önü yarım metre havaya kalktı ama hiç korkmadım; amacım ölmekti. Başarıya ulaşmak demek ölmektir. Bu sefer sol paletin altına yattım. Geldi, tankın paletleri kulağıma ve omuzuma değdi o sırada tekrar durdu. O sırada tankın etrafını 12 kişi sarmıştı, birkaç dakika için sayımız çoğaldı."
"Allah beni insanların gönlüne sevgili yaptı"
Doğan, "Bizim insanlarımız hazırlıksızdı. İktidar partisi ile ordu arasında bir sıkıntı olmuş olsaydı, 28 Şubat'ta öyle olmuştu, insanlar ne yapacağını bilebilirlerdi. Burada her şey güllük gülistanlıkken bir şeyin olması ve insanları şoktan çıkarmak için canımı vermek istedim. Bugün veya yarın darbe olayı olursa bedava can vermek yok; önce can alır sonra can verilir. Amerika, Avrupa ve israil olsun bu iktidarı istemiyorlar. İktidarı istememe nedenleri bizleri çok sevdiklerinden dolayı mı? Eğer bizleri çok seviyorlarsa Ecevit zamanında yazar kasalar atılırken merdivenlerden bize gülen insanlar, Ecevit kalsın, diyen insanlar bizi düşünüyorlar mıydı ki şimdi düşünsünler. Bir tek bu sebepten dolayı her şey aleni, açık ortada. Bu eylemin sonucunda Allah vicdanlı insanların gönlüne sevgili yaparak bana en büyük hediyeyi verdi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.