"Peygamber Müslümanlar için anne-babasından daha kıymetlidir"

"Peygamber Müslümanlar için anne-babasından daha kıymetlidir"

Hz Peygamberin Müslümanlar için anne ve babasından daha kıymetli olduğuna dikkat çeken akademisyenler, batının fikir özgürlüğünü Müslümanlar üzerinde test etmesinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirtiler.

Hz. Muhammed'e yönelik hakaretler içeren karikatürler yayınlayan Charlie Hedbo dergisine tepkiler gelmeye devam ediyor. Özellikle Paris’teki saldırının ardından aynı derginin yine tekrar hakaret içerikli karikatürlerini yayınlamasını İslam dünyasını test etmek amaçlı olduğuna dikkat çekildi.

 

'Batının öğretisi insanları tahrik etmek mi?'

Batının Charlie Hedbo dergisi üzerinden İslam âlemini hassasiyetini test ettiğine dikkat çeken Avukat Emin Güneş, “Evvela bunun hangi maksatla yapıldığının sorulması lazım. Kimse buraları irdelemiyor, neden böyle tahrik, böyle bir ötekileştirme, bir saldırganlık, bir ayrımcılık yapıldı. Yani gelişmiş batının öğretisi bu mudur? İnsanları tahrik etmek mi? Neyi test etmeye çalışıyorlar. Bunların düşünceye tahammülsüzlüğünü mü test etmeye çalışıyorlar. Kimin düşünceye saygılı veya tahammüllü olup olmadığını öğrenmek istiyorlarsa, önce şuradan başlasınlar bakalım.  İsrail’in dünya üzerine estirdiği antisemitizm terörüne karşı birisi kalsın Yahudiler aleyhine bir şey söylesin. Daha önemlisi desin ki ‘ben soykırıma inanmıyorum’ bakalım Yahudiler buna tahammül edebiliyorlar mı? Bunlar çok açık ve net Müslümanların ar damarlarına, sinir uçlarına, dokunuyorlar tahrike diyorlar. Bundan bekledikleri de şu; acaba ne olacak, ne kadar insan bizi destekleyecek Müslümanlardan, ne kadarı bunun arkasında duracak. Bununla Müslümanlardaki dinine saygılı olan insanların kitlesini ölçmeye çalışıyorlar. " dedi.

 

'Dünya sizden ibaret değil'

Batının fikir özgürlüğünü Müslümanlar üzerinde test etmesinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini ifade eden Güneş, “İşte daha önce İslam’a hakaret eden Salman Rüşdi’nin durumu ortada. Hiç kimse Müslümanların Peygamberi ile dalga geçemez, onu hafife alamaz, ona hakaret edemez. Ederse yaptığı hakaretin bedelini öder. Dünya bize kendi değerlerini dayatamaz. Onlar tüm dünyaya şunu kabul ettirmişler. Dünya Avrupa’dan ibarettir. Almanya, Belçika, İngiltere, Fransa, NATO nerede bir İslam düşmanı varsa bunlara ‘dünya’ diyorlar. Dünya sizden ibaret değil ki.” İfadelerini kullandı.

' Fransa’nın Ruanda’daki,  ABD'nin Irak ve Afganistan'daki katliamlarının sebebi ne?'

Binlerce Müslüman öldürülürken sessiz kalan batının bu olaylar karşısındaki tavrının utanç verici olduğunu dile getiren Güneş, “Fransa’da öldürülen insanlar peygamberimize hakaret ederek Müslümanları tahrik ettiler. Şimdi, on iki milyon Müslüman öldürülmüş, buna sesini çıkarmayan insanların on iki kişi için ayağa kalkması iğrenç bir durumdur. İnsanlık adına utanılacak, yüz kızartıcı bir durumdur. Önce ölen binlerce Müslümanın hesabını verin. Burada öldürülenler  azından bir tahrik de olsa, buna bir zemin oluşturdukları orta. Peki, Fransa’nın Ruanda’daki katliamlarının sebebi ne? Amerika’nın Afganistan’da, Irakta, Suriye’deki katliamlarının sebebi ne? Myanmar’da Orta Afrika’da Müslümanların yakılmasının sebebi ne? Buna birisi bir çıkıp bir gerekçe söylemelidir.” diye sorular sordu.

'Bunun arkasında neyin olduğu önemli değil, orada benim hassasiyetime bir dokunma var'

 

‘Ben Müslüman'ım’ diyen birilerinin peygambere yapılan hakaretleri savunmasını kınayan Güneş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Bu saldırı ister provokasyon olsun, isterse bunun arkasında Fransız istihbaratı olsun, isterse Avrupa’daki Müslümanları sıkıştırmaya yönelik bir şey olsun. Böyle şeylerde 'aması maması' olmaz diyorlar ya, bunun arkasında neyin olduğu önemli değil, orada benim hassasiyetime bir dokunma var. Bakın sahabe Peygamber Efendimize (s.a.v.) şöyle hitap ederek başlıyor: 'Anam, babam san feda olsun ya Resulullah.' Her bir fert, Peygamberini anasından, babasından, canından aziz bilir, bunu böyle bilmeyenlere de öğretir.”

 

'Müslümanlar hakkında olumsuz algı oluşturma girişimleri kaygı uyandırıyor'

Böyle bir saldırının Avrupa’da İslam düşmanlığının tırmandığı bir dönemde meydana gelmesinin tesadüf olamayacağını ifade eden Memur-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun ise, son zamanlarda dünya çapında ve özellikle Avrupa genelinde İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz algı oluşturma girişimlerinden kaygı duyduğunu, bu ve benzeri saldırıların Müslümanlar üzerinde yapılacak her türlü baskı ve Müslüman kimliği yok sayma girişimlerine bahane gösterilemeyeceğini söyledi.

 

' Batı her daim olduğu gibi burada da ikiyüzlülüğünü göstermiştir'

Batının olaylar karşısında ikiyüzlü davrandığını ifade eden Coşkun, “Gerek Ortadoğu’da gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan bu tür şiddet ve terör olayları insanlığın barışı adına endişe vericidir. Özellikle batı her daim olduğu gibi burada da ikiyüzlülüğünü göstermiştir. Ortadoğu’da günde yüzlerce insan ölürken kılını kıpırdatmayan batı ucu kendilerine dokununca top yekûn tepki gösteriyorlar. Keşke bu tür konularda samimi olsalar da dünyanın hiçbir yerinde bu tür olaylar olmasın. Dini, milli, kültürel farklılıklar dünyamız için bir çatışma nedeni değil, zenginlik kaynağı olarak kabul edilmelidir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

' Değil Peygambere hakaret edilmesi, bir din büyüğümüze bile hakaret edilmesini kabul etmeyiz'

Allah’ın âlemlere rahmet olarak gönderdiği fahri kâinat olan peygamberimize yapılan saldırıyı hiç kimsenin kabul etmesinin mümkün olmadığını belirten Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yardımcı Doçent Doktor Cüneyt Gökçe ise, “Değil Peygambere hakaret edilmesi bir din büyüğümüze bile hakaret edilmesini kabul etmeyiz. Ülkemizde bazı gruplar, bazı örgütler Peygamberimize hakareti basın özgürlüğü olarak görüyor ben bunları esefle kınıyorum. Bu tür davranışlar makul sayılabilecek davranışlar değildir. Müslüman bir ülkede bazı bazı gruplar, bazı örgütler bazı sivil toplum kuruluşları nasıl bu saldırıyı sahiplenebiliyorlar şaşırıyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Müslümanların bu hakaretler karşısındaki tavrına değinen Gökçe, Peygamberimize yapılan hakaretlere karşılık Müslümanların makul bir çerçevede toplantılar, protestolar düzenleyerek rahatsızlıklarını dile getirmesi gerektiğini söyledi.

Gökçe son olarak, İslam dininin anarşi ve terörü reddettiğini belirterek, olaydan sonra aynı derginin aynı karikatürlerini yayınlamasının ise provoke bir olay olduğunu kaydetti.  (Osman Gülebak- Sedat Kuşulay-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.