Murat SADAK
PKK-Kürdistan Baas Partisi
Her toplumun iyi ve kötü yönü, geleneği, genetiği vardır… Hani Kürt milleti genetiğinin, Kürt geleneklerinin iyi yönlerinden, asil parçalarından bir damla alsalar gam yemeyecek, Kürdi bir yönüne yapışık teselli bulacağım ama ırkımın tedavi edilmesi gereken tüm hastalıklarını bu bünye büyük bir aşkla sahiplenmiş, karakterinin ana parçası yapmış… Kurre-hasud-dilenci ruhlu bir hareket… Kendi halkına kurre, Kürdistani hareketlere hasud ama Kürt milletinin can düşmanlarının hepsine karşı dilenci kişiliğinde… Kucağına oturduğu tüm uluslararası güç ve devletler, Kürt halkına katliamlar yapmış, kürdü sürgünlere ve talanlara maruz bırakmış, Kürdü satıp yüzüstü bırakmışlar... Saddam'la, Esad'la, Kemalist rejimle, Amerika ve Avrupa ile her türlü alışveriş ve anlaşmadan ve yatağa girmeden sakınmayan PKK, konu Kürtler ve Kürdi hareketler olunca bir anda Nemrut kibrine sahip bir tirana dönüşmekte; küçük görme, alay etme, onursuzlaştırma operasyonlarıyla halk nezdinde tüm Kürdi kişilik ve hareketleri küçük düşürmeye çalışmaktadır… Ve aşağılayıp onursuzlaştırmaya çalıştığı Kürdi hareketlerden darbe yiyip zillete düşünce de akla ziyan kavram karartmaları, şehir efsaneleri, çirkef betimlemeler ve mahallenin sürtük kişiliğinin kıvrak ilişkileri modelince, onursuzluk Nirvana'sında manevralarla krizden ekmek çıkarma telaşına girmektedir… PKK, dünyanın en kaypak örgütüdür. Neredeyse her gün MİT'le oturup kalkarken Bülent Arınç'ın HÜDA PAR'la görüşmesine iftira atmaktan sakınmayan aşağılık bir yapıdır.
1990'lardaki PKK-Hizbullah çatışması bunun en güzel örneğidir. Ekmek peynir gibi avlamayı düşündüğü ve halk nezdinde onursuzlaştırıp fikren ve cismen Kürdistan'dan silmek istediği İslami sese sahip Hizbullahilerden beklemedikleri derin darbeler yemeden önce, Nemrut kibri ile ‘bu evin tek horozu benim' sloganıyla ulûhiyet iddiasına dalmıştır. Düştükleri zillet sonrasında çirkef bir saldırganlıkla yılan gibi sokmaya devam edip, sonrasında onursuz bir yakarışla çalabildikleri her kapıdan yardım dilenmekte, akla hayale gelmedik bir ihanetle, medya ve basın sorumluları olan Kemalist Ergenekoncu akıl hocalarının zekâsıyla; devletten yardım dilenen, Müslümanların isim ve adreslerini gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlayıp devlete ispiyonculuk yapan, Kemalist rejimin polislerini, kitlelerini toparlayarak alkışlatıp BABA sloganlarıyla uğurlayan KIVRAKLIĞA da sahiptirler... Kıvraktırlar… Mahalle horozudurlar, mazlumlara-kimsesizlere pek horozdurlar ama ulusal güçlere karşıda EMRİNİZE HAZIRIM lejyonerliğinde ve peşkeş ahlakındadırlar…
PKK- Kürdistan Kıvraklar Partisi
Bir hareketin yüz düşmanı olsun ama PKK gibi bir düşmanı olmasın… Bu yüzlerce yıl sonra bir Kürt atasözü olarak tarihe kaydedilecek bir saptamadır… Çünkü çirkefliği bu denli profesyonelce pratiğe dökebilen, hayâsız yalanlarına böylesine müşrikçe tapınabilen ve onursuzluklarından dahi bu denli yüzsüzce onur duyabilen bir hareketi tarih yazmamıştır. Kemalist Türk rejiminin rezillikleri nasıl ki yüz yıl sonra ortaya çıkmışsa, Kürdistan kıvraklarının da Kürtlere kahramanlık diye pazarlamaya çalıştıkları ihanet ve yalan belgeleri, Kürt katliamcılarıyla yaptıkları işbirlikleri, samimiyetini suiistimal ettikleri tabanlarını ne denli ucuza sattıkları, dağlarda samimi bir niyetle gezinen militanları kurbanlık birer koyun gibi Kemalist hovlara feda ettikleri, Saddam'dan Kandil'i satın alıp Barzani'ye yaptıkları hançerlemeleri, Kemalist Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük'ü çiçeklerle karşılayıp her iki taraftan tam 1000 kişinin hayatına mal olan Kuzey Kürdistan(Hizbullah-PKK) çatışması başlatmalarını ve Kobani'de içine düştükleri durum ve sefil olan halka ihanetlerini, tarih bir gün elbet açığa çıkaracaktır… Günümüzü ilgilendirmesi babında da söylenilmesi gereken şu ki Kobani'nin bir numaralı ihanetçisi ve Kürt birliğinin tek engeli PKK'nin ta kendisidir… Kobani'de PKK'nin yeni bir akrabası ortaya çıkmış ve ABD (Kürt hamisi olarak) kuklasını çarpıştırıp, bu kuklalardan bir kahraman devşirerek Kürdistan'ın şövalyesi olarak toplumumuza pazarlamaktadır… Mükemmel bir çelişki ve kavramlar savaşı… PKK, IŞİD'le savaştırılıyor ve Kürt toplumu İslam'dan nefret ettirilip PKK'nin kucağına itiliyor… Bu PKK zekâsının üstünde bir toplumsal mühendislik projesi… 1990'larda PKK'cıların akıl hocaları nasıl ki Türk Ergenekon'u ise sanırım günümüz PKK üst aklı da ABD ve siyonist toplum mühendislik uzmanlarıdır… 1990'larda Ortadoğulu Romi hocaları onlara gerçekten de çok aptalca bir fikirle direkt “Hizbullahilere saldırın korkutun-öldürün” diye akıl vermişti ama şimdiki akıl hocaları okyanuslar ötesi zekâ pırlantaları, hem IŞID'i PKK'ye saldırtıp mağdur pozisyonuna sokturuyorlar hem de diğer kuklalarını (Türk ve diğer Arap rejimler) aptal Kürt antipatileriyle konuşturup (mağdur Kürt kitlelerinde KÜRDÜN KÜRTTEN BAŞKA DOSTU YOK algısı oluşturuyorlar) Kürdün biricik kurtarıcısı ve kahramanı olarak PKK'yi nur topu bir evlat olarak ortaya çıkartıyorlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.