PKK’nin bütün savaşı Kürt halkı ile

Geçen hafta Lice’nin Darakol köyü baskını, bir üeyimiz, abisi ve kızının taranması ve yaralanmaları; çarşamba günü Dargeçit ilçesinde Gera Cafer Köyü’nden Mehmet Uğurtay’ın katledilmesi; (ki Gera Cafer Köyü son seçimde ağırlık olarak HÜDA PAR’a oy verdi, BDP’ye çok az oy çıkmıştı) ve yine Dicle ilçe başkanımız Ercan Alpaslan’nın PKK tarafından kaçırılması...

Son bir haftadaki saldırıları ile PKK ne yapmak istiyor?

Aslında PKK’nin ne yapmak istediğini geçmişinde aramak gerek. 70-80’li yıllarda sol gruplara yönelik, 90’lı yıllarda Türkiye’de Hizbullah’a, Irak’ta ise KDP’ye yönelik ve son on yılda da tekrar Türkiye’de İslami yapılara ve özellikle de bize yönelik yapılan saldırılar, PKK’nin ne yapmak istediğini açıkça ortaya koyuyor. Bunlara bir de Suriye’de PYD üzerinden diğer Kürt gruplara yönelik saldırı ve katliamları ile Barzani grubuna açtığı savaşı da ekleyin.

Kurulduğu günden bu yana PKK’nin bütün savaşı Kürt halkı ile...

Nasıl ki israil, İslam Coğrafyası’nın kalbine saplanmış bir hançer ise, aynı şekilde PKK de Kürdistan Coğrafyası’nın kalbine saplanmış bir hançerdir. PKK Kürdistan’ın bağımsızlığı iddiası ile yola çıktı, şimdilerde ise Marksist ideoloji etrafında Türk solu öncülüğünde Türkiyelileşiyor. Türkiyelileşirken de yine savaş cephesini Kürt halkına karşı açıyor. Geçmişte olduğu gibi.

PKK’nin Kürdistan’ın bağımsızlığı, Kürtler’in hakları gibi bir malzemesi her zaman var olmuştur ama böyle bir amacı hiçbir zaman olmamıştır ve yoktur. En basitinden böyle bir amacı olsaydı, Kürtler’e bağımsızlığını kazandırmak üzere olan Barzani’ye savaş açmazlardı.

Belki şu denilebilir; PKK Kürdistan ve Kürt halkı üzerinden kendi bağımsızlığını kurmak istiyor.

(Bir parantezle de şuna değinmek lazım: PKK bağımsız bir Kürdistan kursaydı ne olacaktı? (veya kursa ne olacak?)

İslami şahsiyetleri darağacında sallandıracaktı/sallandıracak ve kendisi dışındaki İslami olmayan tüm muhalif solcuları da tasfiye edecekti/edecek. Tıpkı Atatürk gibi. Yani PKK daha devletleşmeden faşist devlet kodlarını kendinde barındırıyor ve bu kodlarla hareket ediyor. PKK’nin devletleşmesi demek, 1920’li, 30’lu, 40’lı... yıllar gibi II. bir cumhuriyet tarihinin yaşanması demektir.)

PKK, Kürt halkı içinde huzur değil, çatışma, savaş, kan, istiyor. Kürt halkının huzur, sükunet bulmasını istemiyor.

Kendileri dışında bütün Kürdi oluşumlarla savaşmış PKK’nin tarihi, bunun en net şahidi. Hepsi suçlu olmadığına göre...

PKK’nin devlet ile savaşı ise işin sosu oldu hep. Ya egemen dış güçlerin ya da içeride derin devletin işine yarayan sos.

Son günlerdeki saldırıların birkaç sebebi olabilir:

1-Çocukları dağa kaçırılan annelerin isyanı gibi sivil bir başkaldırı karşısında köşeye sıkışan PKK, bu saldırılarla kurtulmaya çalışıyor.

2-Çözüm sürecini bitirmek istiyor. Asker, polis üzerinden devlete ilk saldıran olmayı göze almadığı için bunu Kürt halkı içinde bir çatışma çıkararak yapmak istiyor.

3-İstikbaldeki alternatifi olarak gördüğü HÜDA PAR’ı saldırılarla sindirmek istiyor ve HÜDA PAR’a oy çıkan köy ve ilçeleri cezalandırıyor. Ne de olsa devlet de çözüm süreci adına alanı onlara bırakmış ve saldırdığı kesim de ‘barış sürecini bozmada rol aldı’ suçlaması ile kaşılaşmak, Kürtler içinde kan akmasın endişesi ile sabrediyor. Bu, PKK’yi daha da cesaretlendiriyor.

4-Yabana atılmayacak bir ihtimal de zaman zaman dillendirdiğimiz; Devletin, PKK ile barış pazarlıklarından biri de bizim tasfiye edilmemiz. Öyle ki bugüne kadar yapılan yüzlerce saldırıyı devlet ne gördü, ne bir şey yaptı.

Adına ne denirse denilsin ortada bir hakikat var: Son saldırılar tek taraflı bir savaş ilanı.

Bu, karşılıklı bir savaşa dönüşür mü? Dönüşmemesini temenni ederim. Biz parti olarak siyasi mücadelemizi sürdürürüz ama saldırıya uğrayan halk adına kimse bu garantiyi veremez. Devlet halkını koruyamıyorsa, halk kendisini korumak zorunda kalır. Kimsenin sonuna kadar elini kolunu bağlayıp, gelin beni öldürün bekleyişine gireceğini zannetmiyorum. Halkın sabrı da bir yere kadardır. Sağduyu, sabır çağrısında bulunan herkesin bunu görmesi lazım. Biz de sabra devam diyoruz ama kadını taranan, babası öldürülen insanlar nereye kadar sabır? diyor. Var mı cevabını bilen, nereye kadar sabır? Bundan sonra öldürülmeyeceklerinin garantisi var mı?

Son sözüm de PKK/BDP/HDP’ye: Çatışma çıkması halinde, halkın gidip dağlarda PKK ile savaşacağını düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz. Yaktığınız bu ateş, herkesi yakar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.