PKK'nin hain pususuyla Rabbine kavuşan şehid: Muhammed Said Bozkurt
Küçük yaşlardan itibaren kendini İslam'a adayan Muhammed Said Bozkurt, 20 Şubat 1992 tarihinde uğradığı hain saldırıda PKK'nin kurşunlarına hedef olmuş, 19 yaşında zulmün şahidi olarak şehadet makamına ulaşmıştı.
Müslüman Kürd halkına musallat olan PKK'nin zulmü 90'lı yıllarda zirveye ulaşmış, masum halka her gün yeni yeni acılar yaşatılmaya başlamıştı. Zulüm; bazen devletin derin unsurları bazen de PKK'nin, kendisine biat etmeyenlere karşı gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlarla sıradan bir hâl almıştı.
İşte bu saldırılardan birinin hedefi de Şırnak'ın İdil (Hezex) ilçesindeki Muhammed Said Bozkurt idi.
20 Şubat 1992'de İdil ilçe merkezindeki okul çıkışında silahlı saldırıya uğrayan Muhammed Said, PKK'nin namlusundan çıkan kurşunlarla ruhunu Allah'a teslim etmişti.
Aslen Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Bozburun (Zinarex) köyü nüfusuna kayıtlı olan Muhammed Said, şehadetinin 29'uncu yıldönümünde hayırla ve minnetle yad ediliyor.
Şehid Muhammed Said Bozkurt kimdir?
Muhammed Said, 6 Şubat 1973 tarihinde Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Bozburun köyünde doğdu. Şehid Muhammed Said, Bozkurt ailesinin 3'ü kız 6'sı erkek 9 çocuğundan biriydi. Annesi Naima (Halime), babası ise Hacı Mustafa Bozkurt'tur.
İlkokulu köyde bitiren Muhammed Said, eğitim-öğretim hayatına İdil'de devam etti. Ortaokulu (6, 7 ve 8) İdil ilçesinde bulunan Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nda (YİBO) tamamladı. Muhammed Said, ortaokulu bitirdikten sonra Diyarbakır Anadolu Lisesini kazandığı halde İdil'de kalmayı tercih ederek İdil Lisesi'ne kaydını yaptırdı.
Muhammed Said, daha YİBO'da iken o dönemin zor şartlarında İslami davayla tanışmış ve 12 yaşından itibaren İslami davanın saflarında yer almaya başlamıştır. Bölgede henüz yeni filizlenmeye başlayan ve daha herkes tarafından bilinmeyen davanın ilk erlerinden biri olmuştu.
Annesinin daha küçük yaşlarda kendisine öğrettiği ve hayatına nakşetmesini istediği şu cümle ile Muhammed Said, gerçekten annesinin bu tavsiyesine uyarak yaşamına yön vermiştir:
Annem! Sen hep 'Sakın doğru yoldan ayrılma!' diyordun. Artık için rahat olsun çünkü ben en güzel ve en iyi dava ile tanıştım.
Muhammed Said, hizmetine girdiği davanın aşkıyla artık dünyayı bir kenara bırakıp Allah yolunda mücadeleye başladı. Köydeki tüm akrabalarını teker teker dolaşarak onları İslami davaya davet etmeye başlamıştı.
Alçakgönüllü ve sabırlı bir kişiliğe sahip olan Muhammed Said, bıkmadan usanmadan mücadelesine devam ederken PKK tarafından sürekli tehdit ve baskılara maruz kalmıştır. Diğer taraftan ailesi de aynı şekilde tehdit edilmiş ve Muhammed Said'i davasından vazgeçirmeleri için baskı uygulamışlardır. Fakat o, yapılan tüm tehdit ve baskılara aldırmadan her türlü tehlikeyi göze alarak cesaretle mücadelesine devam etmiştir.
Ailesi Muhammed Said için yaklaşan tehlikenin farkındaydı. Kendisini İdil'den köye getirmek istiyorlardı. Bu nedenle Muhammed Said'in annesi, babası ve amcası kendisini Nisan 1991'de İdil'den alıp köye getirmişlerdi.
Muhammed Said'in köye getirilişinden kısa bir süre sonra İdil, İslami davanın ilk şehidlerini verdi. Asrımızın Sümeyye ve Yasir'i olan Hacı Sabri ve Hayriye PKK tarafından şehid edildi. Bu haberi duyar duymaz Muhammed Said, kafesten kurtulan kuş misali köyden kaçarak İdil'e tekrar yerleşti ve mücadelesine kaldığı yerden davam etti.
Muhammed Said, sıla-i rahim için köye her geldiğinde anne-babasından helallik ister sanki bir daha dönmeyecekmiş gibi vedalaşırdı. Ailesinden kendisinin de şehidler kervanına katılması için hep dua etmelerini isterdi.
Şehid Hacı Sabri ve Hayriye'den sonra Muhammed Said köyden tamamen kopmuş, hemen hemen köye uğramaz olmuştu.
Muhammed Said, bu olaydan yaklaşık 10 ay sonra, 1992'nin 20 Şubat'ında, karlı bir günde, okuduğu okuldan çıkarken hain PKK'nin kurduğu pusunun ortasına düşer.
Oruçlu olan Muhammed Said, hainlerin silahlarından çıkan kurşunlara hedef olarak çokça arzulamış olduğu şehadet mertebesine ulaşır.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.