Hakkâri’de (Colemérg) PKK/HDP’li öğrencilerle girdikleri sözlü bir tartışma sonrasında kendileri gibi düşünmedikleri ve dindar oldukları gerekçesiyle zaman zaman tehdit edilen ve ardından kaçırılan 2 üniversite öğrencisinden Zafer Tekman’ın (20) annesi ve ağabeyleri, çocuklarının kaçırılmasının üzerinden bir aydan daha fazla bir zaman geçtiğini belirterek, çocuklarının hayatından endişe ettiklerini ifade ettiler.

İlke Haber Ajansı (İLKHA) olarak Van'da görüştüğümüz gözü yaşlı anne Hüsna Tekman, “Oğlumu neden kaçırdınız? Bu ülkede namaz kılmak suç mudur? Hani anaları ağlatmayacaktınız…" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Anne Tekman, ağabeylerinden Mehmet ve Müjdat Tekman, Zafer Tekman ve arkadaşının bir an önce serbest bırakılmasını talep ederek yetkilileri göreve çağırdı.

"Bu mübarek ayda bize bu zulmü reva görenler bunun hesabını nasıl verecekler?”

Oğlunun kaçırıldığı günden bu yana gözyaşlarının hiç dinmediğini ve mübarek Ramazan ayında bu zulmü kendilerine reva görenlerin Allah katında bunun hesabını veremeyeceğini anlatan Anne Tekmen, Zafer'in 8 çocuğundan 5’incisi olduğunu ifade ederek, “31 gündür oğlumdan haber alamıyoruz. Çocuğumu kaçırmışlar. Zafer'imin hiçbir suçu yoktur. Namazında niyazındaydı. Kur’an okurdu. Tek suçu Müslüman olmasıdır. Başka da hiçbir suçu yoktur. Zafer'imi bıraksınlar. Oğlumu bıraksınlar. 31 gündür oğlumu götürmüşler. En son oğlumu 15 tatilde gördüm. Zafer eve geldiğinde elimizi öperdi. Sarılırdı bana birlikte oturur muhabbet ederdik. Bizlere köy işlerinde yardım ederdi. Babasına yardımcı olurdu. Oğlumun hiç kimseye bir zararı yoktur. Çok iyi çocuktu saygılı ve mütevaziydi. Bizlere çok düşkündü bizleri çok severdi.” dedi.

Gözü yaşlı anne çocuğunun geleceği günü bekliyor

Bu süreç içerinde aile olarak birçok girişimde bulunduklarını anlatan Anne Tekman, “Neler mi yaptık bir aylık süreçte hep ağladık. Merakla çocuğumuzun gelmesini bekledik. Ben akşama kadar gözlerim yolda ağlıyorum. Babası, amcası ve birkaç akrabamız Hakkâri’ye gittiler. Burada yetkililerle görüştüler. Ancak bir netice alamadık.” şeklinde konuştu.

“Artık yeter! Anaları ağlatmayın…”

Çözüm sürecine değinen gözü yaşlı anne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve HDP’li yetkililerin “Artık anlar ağlamayacak” sözlerini hatırlattı. Ve “Sürekli anneleri ağlatıyorlar. Artık yeter anneleri ağlatmasınlar. Analar halende ağlamaya devam ediyor. Evlatlarımızı kaçırıp bizlere en zor ıstıraplar yaşatılıyor. Evlatlarımızın suçu nedir. Müslümanlık mı? Yoksa Namaz kılmak mı? Bunlar suç mudur? Yavrularımızı bıraksınlar.” diye konuştu.

Çağrısını Kürtçe de tekrarlayan Anne Tekman, “Anneleri ağlatmayın. Yoksa ne bu dünyada ne de ahirette bunun vebalini ödeyemezsiniz.” ifadelerini kullandı.

“Asker ölmesin dağdaki ölmesin ama halkın canı cehenneme!”

Kardeşlerinin bir aydan fazla bir süredir PKK/HDP’lilerin elinde olduğunu hatırlatan Ağabeyi Mehmet Tekman da, “Artık yeter diyoruz. Bir an önce kardeşimi bıraksınlar. Kaç yıldır Barış Süreci dedikleri bir süreç yürütüyorlar. Maalesef bu süreçte 15 yaş altı çocuklar alıkonuluyor. Kardeşlerimiz kaçırılıyor, annelerimiz ağlatılıyor. Bu süreçte 6 bin civarında çocuğun kaçırıldığını biliyoruz. Buna kalkıp hala Barış Süreci(!)diyorlar. Artık yeter eğer buna Barış Süreci diyorlarsa lanet gelsin bu sürece böyle bir süreç olmaz olsun. Hem çözüm diyorsunuz hem barıştan dem vuruyorsunuz. Hem annelerin ağlamamasından bahsediyorsunuz hem de çocuklarını kaçırarak o annelere tarifi imkânsız acılar yaşatıyorsunuz. Yoksa bunların süreçten anladıkları; ‘Asker ölmesin. dağdaki ölmesin ama halkın canı cehenneme’ olayı mıdır?” diyerek tepki gösterdi.

PKK “Çocuğunuzu sorgulayıp göndereceğiz”

Hakkâri Üniversitesine gittiklerinde İdris Doğan’ın ailesinin de geldiğini anlatan Ağabeyi Tekman, “Bizler Hakkâri’deyken kardeşimle beraber kaçırılan İdris Doğan’ın akrabaları da gelmişti. Onlara ‘Çocuğunuz elimizdedir. Siz gidin biz onları sorguladıktan sonra bırakacağız.’ dediler maalesef arada bir aydan daha fazla bir zaman geçmesine rağmen hala bir haber alamadık. Böyle sorgu mu olur.” diye sordu.

“HDP batıda demokrat doğuda ise despottur”

Yetkilileri görevlerini yerine getirmeye davet eden ağabey Mehmet Tekman, “Olayın üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçmiş hala bir haber yok. Bu da gösteriyor ki bunlar görevlerini yerine getirmiyorlar. Bir an önce görevlerini yapsınlar. Kardeşimi göndersinler. HDP/PKK’ya da şunu diyoruz; artık yeter bu ikiyüzlülük, Batıya gittiklerinde demokrattırlar. Ama Doğuya geldiklerinde despotturlar. Zalimdirler.” diyerek PKK/HDP’ye tepki gösterdi.

Zafer Tekman’ın bir büyüğü olan Müjdat Tekman ise, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hiçbir yetkilinin görevlerini yerine getirmediklerini anımsatarak, Barış Süreci diye adlandırdıkları süreçle de artık insanlarla dalga geçildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanının oğlu kaçırılsaydı bir ay boyunca eli kulu bağlı oturabilecek miydi?

Tekman, “Bir yandan kan dökeceksiniz bir yandan insanları kaçıracaksınız. Bir yandan da barış süreci diyeceksiniz. Bizler artık yeter diyoruz. Sabrımızı zorlamasınlar daha fazla ciğerimizi yakmasınlar. Özellikle HDP/PKK’nin üst düzeyine seslenmek istiyorum. Artık ciğerimizi yakmasınlar. Onların çocuklarının Yurt dışında okuyor. En güzel olanaklarla okutuyorlar. Bizim ise Hakkâri gibi bir yerde okumak zorunda kalıyor. Çünkü en ucuz yurt oradadır. En ucuz okul oradadır. Kendi çocukları kaçırılsa acaba neler yaparlar. Ben burada özellikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a seslenmek istiyorum. Acaba Sayın Cumhurbaşkanın oğlu kaçırılsaydı. Bir ay boyunca eli kolu bağlı oturabilecek miydi?” diye sordu.

Oğlu kaçırıldığı günden bu yana gözlerinde yaş eksik olmayan Anne Hüsna Tekman tek tesellisi olan ciğerparesinin fotoğraflarıyla kavuşacakları günün ümidiyle yaşıyor.

Öte yandan İLKHA olarak geçtiğimiz günlerde kaçırılan diğer öğrenci İdris Doğan'ın ailesi de konuşmuştuk. Doğan'ın ailesi, oğullarının PKK/HDP tarafından kaçırdığını belirtmiş, “Dernek yetkililerine İdris ve arkadaşının durumunu sormak için oraya gittik. Her ikisinin de ellerinde olduğunu kabul ettiler ve bize teslim etmeyeceklerini, kendilerini sorgulamak için tuttuklarını, sorguladıktan sonra geri göndereceklerini bize söylediler." demişti.  Tekman'ın ailesinin de aynı şeyleri söylemesi ve bu sözleri İdris Doğan'ın ailesinin ağzından aktarması üniversite öğrencilerinin PKK tarafından kaçırıldığını ortaya koyuyor. (Murat Dalgın - İLKHA)