"Projesi dahi çizilemeyen 4 bin 750'ye yakın vakıf eserini restore ettik"

"Projesi dahi çizilemeyen 4 bin 750'ye yakın vakıf eserini restore ettik"

Vakıf eserlerinin gelecek nesillere aktarılması için çalıştıklarını belirten Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdür Vekili Mehmet Ali Palalı, projesi çizilmeye cesaret edilemeyen 4 bin 750'ye yakın vakıf eserini restore ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin birçok ilinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından "Vakıflar Haftası" dolayısıyla "Vakıf Medeniyeti ve Kudüs" temalı etkinlikler yapılmaya devam ediliyor. Bu yılki etkinliklerde Siyonist rejim İsrail'in işgali altında olan ve dünyanın en fazla vakıf mülküne sahip İslam beldelerinden Kudüs'e dikkat çekiliyor.

Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdür Vekili Mehmet Ali Palalı, bu hafta münasebetiyle bazı değerlendirmelerde bulundu.

Kendilerine miras bırakılan vakıf eserlerinin ihya edilerek, gelecek nesillere aktarılması için çabaladıklarını belirten Palalı, 2003 yılından bu yana Türkiye'de projesi çizilmeye dahi cesaret edilmeyen 4 bin 750'ye yakın vakıf eserinin restorasyonunu yaptıklarını ifade etti.

Kudüs'ün Müslümanlar açısından öneminden dolayı bu yılki temayı "Vakıf Medeniyeti ve Kudüs" olarak seçtiklerini bildiren Palalı, Müslümanların yüzyıllar boyunca Kudüs'ü süsleyen cami, medrese ve tekkelere vakıflar yoluyla katkıda bulunduklarını söyledi.

Dünyada en fazla vakfın bulunduğu şehirlerin başında Kudüs'ün geldiğini dile getiren Palalı, "Evliya Çelebi'nin 'Ben 50 yılda 18 padişahlığı, krallığı gezdim. Hiçbir yerde bu kadar hayrat görmedim.' dediği Kudüs'te İslamiyet'in övdüğü, hem bu dünyada hem de öteki dünyada hayırla yâd edilme istekleri doğrultusunda yapılan her türlü eserlerle bir vakıf medeniyeti tesis edilmiştir. İslam'ın sadaka ve yardımlaşma kültürünün bir tezahürü olan vakıflar, İslam toplum ve devletlerinin yardımlaşma uygulamalarının bugününü de etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle Kudüs bizim için çok önemlidir ve bu yıl boyunca başta Vakıflar Genel Müdürlüğü ve diğer kamu kuruluşları olarak Kudüs ile ilgili sergiler, paneller, kitaplar yayınlayarak toplumun dikkatini bu yöne çekmeyi amaçlıyoruz." dedi.

Vakıflar Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda Selçuklu ve Osmanlı Devleti yöneticilerine ait yaklaşık 52 bin mazbut vakıf bulunduğuna değinen Palalı, bu yöneticilerin soyundan gelenlerin kurduğu 262 mülhakın, medeni kanununa göre kurulmuş 5 bin 37 yeni vakıf ve gayri müslimlerin kurduğu 167 cemaat vakfına yöneticilik, denetim ve sevk idare kurulu hususunda yardımcı olduğunu söyledi.

4 bin 750'ye yakın vakıf eseri restore edildi

2003 yılından bu yana Türkiye'de projesi çizilmeye dahi cesaret edilmeyen 4 bin 750'ye yakın vakıf eserinin restorasyonunu yaptıklarını belirten Palalı, "yap, işlet, devret modeli, restorasyon karşılığı kiralama modeli veya kat karşılığı yapım modeli" çerçevesinde bu eserlerin ihya edildiğini bildirerek, bu alanda 81 bin 270 kişiye istihdam sağlandığı bilgisini verdi.

"Arşivlerde bulunan 10 milyon belgeyi dijital ortama aktardık"

Yapılan kültürel çalışmalar sonucu arşivlerde bulunan 10 milyon belgenin dijital ortama aktarıldığı bilgisini veren Palalı, sözlerine şöyle devam etti: "Camilerimizde, medreselerimizde önemi görülmemiş, unutulmuş binlerce eser şu anda Türkiye'de 11 ilde bulunan vakıf eserlerimiz müzesinde onarılarak sergilenmeye başlanmıştır.  Bunlar arasında yıllar boyunca depolarda kilitli tutulan halı, kilim, hat levhaları, Kâbe örtüsü, el yazması Kur'an-ı Kerim gibi eserler onarılarak müzelerde halkımıza sergilenmeye başlanmıştır."

Vakıflar Genel Müdürlüğünün bünyesinde kurulan Bezm-i Âlem Vakıf Üniversitesi ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin yükseköğretim açısından önemine değinen Palalı, 200 yıllık bir hayalin ürünü olan bu üniversitelerde gelecekte hayırlı işler yapan insanların yetişeceğini söyledi.

Yardıma muhtaç ailelere yılın her ayı düzenli olarak yardım ulaştırdıkları gibi eğitim gören öğrencilere de yardım ettiklerini dile getiren Palalı, 2017 yılında toplam 20 bin 315 ihtiyaç sahibi aileye yardım götürdüklerini ifade etti.

Yardıma muhtaç aileleri kendilerine başvurmaya davet eden Palalı, "Olur ki ihtiyaç sahipleri varsa bize başvurarak gerekli yasal işlemleri tamamladıktan sonra bu maaşa sahip olabilecekler.  Yine 2006 yılında 3 bin 500 öğrenciyle başladığımız fakat bugün 15 bin öğrenciye ulaştığımız ilköğretim çağındaki öğrencilere burs verme durumumuz var. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine aylık 60 lira gibi bir bedel öğrenim hayatları boyunca verilmektedir. Ayrıca yine 2016-2017 yıllarında üniversite öğrencilerimizin yaşadığı sıkıntıları görerek toplam 6 bin yükseköğretim öğrencisine aylık 250 lira gibi bir bedel burs verilmektedir." şeklinde konuştu. (Osman Gülebak/Hüseyin Sayhar-İLKHA)




 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.