Dünya zor günlerden geçiyor. Gerek ülkemiz ve gerekse tüm dünya üzerinde, insanlık olarak çok ciddi bir imtihandan geçiyoruz. Aşık Veysel' in değimiyle;

‘Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece...’

Önümüzde, sancılı ve meşakkatli bir yol var; ne kadar uzar, ne boyutta seyreder, ne ölçüde sıkar, daha kaç gündüz-kaç gece sürer bilmiyoruz...

Haliyle toplum zaten hassas bir durumda. Toplumun yapıcı yönlendirmelere, onarıcı nasihatlere ihtiyacı var.

Hal böyle iken, bazı huyundan vazgeçmezler, dünya yıkılsa bile, toplumu germekten, ülkenin huzurunu kaçırmaktan asla geri durmuyorlar.

Bozgunculuk, fitne, fücur bazı insanlarda kemikleşmiş bir karakter halini almış. Bozgunculuk yapmak, onlar için asla vazgeçemeyecekleri bir meslek haline gelmiş adeta. Bu nedenle, durum ne olursa olsun, şartlar ne olursa olsun bilhassa İslam'a olan kinlerini her fırsatta kusuyorlar.

Enteresandır, bu ara Avrupa basınında Kovid-19 vakası ile ilgili haberlerin bazılarında bile alakasız resimler konuyor. Bilhassa cami resimleri bunların başında geliyor. Bilinç altına kovid-19 ve İslam ülkeleri bir arada servis edilerek, yeni bir algı ve manipülasyon oyunu tertip ediliyor.

Yine şaşılacak bir durumda, umreden dönen insanlar üzerinden farklı bir linç kampanyası başlatılması. Umreden dönen 21 bin civarı insana karşı nefret hisleri uyandıracak haber ve söylemlerle farklı bir algı telaşını da görmüş olduk. Önlemin ötesinde, maksadını aşan söylemlerle.

 Kovid-19’un yeni merkezi Avrupa'dan dönenlerin sayısı 350’ni çoktan aşmışken. Avrupa kısmını çok gündem etmek istemediler nedense. Arabistan merkez ilan edilmiş olsa, emin olun umrecileri ülkeye bile sokmayın çağrısı yaparlardı.

Yine geçtiğimiz günlerde başörtülü bir öğretmen için sarf edilen talihsiz sözler de unutulmayacak türdendi.

Zevattan biri, müthiş hitabet performansı (!) ve hezeyanlarıyla, EBA TV'deki başörtülü öğretmeni hedef gösterdi. Durumu facia olarak nitelendirdi. Neymiş başörtülü öğretmen rol model olamazmış. Sanki rol modellik patentini kendisi veriyor. Adeta başörtülü öğretmeni hedef tahtasına eli-kolu-ağzı bağlı bir şekilde oturtmuş oldu. Sosyal medya üzerinden hakaret, yalan, iftira oklarını fırlatan fırlatana tabi.

Yani şunu söylemek gerekiyor gerçekten; eninde sonunda birçok virüsün çaresi bulunuyor muhakkak. Fakat şu beyninde virüs olanlar ne olacak?

Tüm insanlık dünya üzerinde huzuru bozan bu bozgunculardan daha ne kadar çekecek?

Yıllarca rol model diye sunulan beş para etmez yığınla insanı tüm hayatımıza yine bu bozguncu güruh sokmadı mı?

Zihnimizde ise hep şöyle bir algı oluşturdular; ‘sahtekâr imam, başörtülü cahil kadın, dalavereci hacı vs. vs.’

Bu nedenle İslam’a ait tüm nişaneleri güzel yerlerde görmeyi istemiyorlar, bu şekilde anılmasını hazmedemiyorlar.

Yani dünya yansa bitse kül olsa, onların derdi hep aynı...

Vaziyet böyleyken, şunu hatırlatmakta fayda var; bu zor günlerde iyiliği şiar edinen asla gündem olmayan o kadar çok isimsiz kahraman var ki...

 Rabbimiz yar ve yardımcıları olsun!

İnsanlara her şartta ihsanda bulunan, bulunduğu yerden ve aldığı pozisyondan hizmet devşiren, huzur dağıtan muhsinler...

Bu süreçte en çok ihtiyacımız olan muhsinler ve asla görmek istemeyeceğimiz bozguncuların El- Kitap’ta yerlerini bir daha hatırlamak ve hatırlatmakta fayda var. Durduğumuz safları yeniden gözden geçirmek, gözümüz ve gönüllerimizdeki yerlerini yeniden belirlemek için...

(Başlarına gelen sıkıntılarda) sadece şöyle söylemekle yetindiler:

“Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizde var olan aşırılıklarımızı bağışla! Ayaklarımızı sabit kıl! Kâfirler topluluğuna karşı bize yardımcı ol.” (Âl-i İmran/147)

“Böylece Allah da onlara hem dünya karşılığını, hem de ahiret karşılığını en güzel şekilde verdi. Zira Allah (görevini ve haddini bilen ve işini en güzel şekilde yerine getiren) muhsinleri sever.” (Âl- i İmran/148)

“Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez." (Kasas/77)

Bozgunculardan muhafaza olunmak, muhsinlerden olmak duasıyla...