Mısır’da halkın oylarıyla iş başına gelen Muhammed Mursi’ye karşı yapılan darbeye barışçıl gösterilerle tepki gösteren Mısır halkı,14 Ağustos’ta Rabia Meydanında Sisi cuntası tarafından saldırıya uğradı. Binlerce masum kişinin hayatını kaybettiği katliam tüm dünyada tepkiyle karşılandı.

Yaşanan katliamı, sebeplerini ve İslam dünyasına etkilerini değerlendiren İnsan Der Şanlıurfa Şube Başkanı Ramazan İçen ve İHH İnsani Yardım Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atila, Rabia katliamının dünyayı demokrasi ile kandıran batının gerçek yüzünü ortaya çıkardığını söyledi.

Rabia katliamı cennetin yolunun kolay olmadığını göstermiştir

Mısır’da darbeci Sisi tarafından Rabia meydanında katledilen İhvan-ı Müslimin üyelerinin aslında Mısır’da yaşayan tüm kesimler için barışın teminatı olduğunu söyleyen İçen, İhvan’ın şiddete başvurmadan tüm halkların özgürlüğü için mücadele etmesinin İslam coğrafyası için bir ışık olduğunu söyledi.

14 Ağustos Rabia katliamını değerlendiren İçen, Seyyid Kutub’un ‘Cennete giden yol gülistanlık değildir. Eğer bu yol güllük gülistanlık olsaydı kimse bu yolu bize bırakmazdı” sözlerini hatırlatarak yaşananların bir imtihan gereği olduğunu söyledi.

“Avrupa’nın bize vereceği demokrasi, hak ve özgürlük yoktur”

Batının Müslüman halklara demokrasi adı altında kan ve gözyaşı götürdüğünü ifade eden İçen, “Şunu iyi bir şekilde bilmeliyiz ki, İslam’ın dışında halklara hak, özgürlük ve adalet verecek başka bir sistem yoktur.  ABD ve İngiltere gibi batılı ülkeler, demokrasi adı altında İslam ülkelerine hep kan ve gözyaşı götürdüğünü, o ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koyup oraları talan ettiğini o insanlara zulüm ettiğini gördük.

Filistin’de Hamas seçimlerde yüzde 50’nin üzerinde oy almasına rağmen FKÖ’ye destek verip Hamas’a karşı devrim yapmaya çalıştılar. Mısır’da yine halkın seçtiği Muhammed Mursi’ye karşı Sisi’ye destek verip darbe yaptırdılar. O açıdan bu insanların demokrasileri sadece kendileri için geçerlidir. Biz bunu her devirde gördüğümüz gibi Mısır’da da gördük. Dolayısıyla Avrupa’nın bize vereceği demokrasi, hak ve özgürlük yoktur.” şeklinde konuştu.

Tüm İslam ülkelerindeki halklarda olduğu gibi Türkiye’nin de tüm halkıyla birlikte ilk günden itibaren İhvan’a sahip çıktığını belirten İçen, buna karşın İslam ülkelerinin siyasi açıdan İhvan’a gerekli desteği veremediğini hatta Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde darbe yapan Sisi’ye tebrik mesajı göndermesinin ise bir hata olduğunu söyledi.

“Asıl saldırı İhvan’ın ümmete örneklik teşkil etmesinedir”

Batının İhvan’a yönelik bu darbeye tam destek vermesinin İhvan’ın İslam ümmetine örneklik teşkil etme endişesi olduğunun altını çizen İçen, sözlerini şöyle sürdürdü: “İslam düşmanları küçük bir adada dahi İslam’ın hükümlerinin hayata geçirilmesine fırsat vermezler. Dolayısıyla Müslümanları etkileyebilecek İhvan’ın 100 yıllık bir geçmişi var. Aynı zamanda milyonlarca müntesibi var. Böyle bir hareketin iş başına geçmesi Avrupa’yı tabi ki tedirgin etmiştir. İslam’ın Mısır’da başarılı olması demek diğer İslam ülkelerindeki halkları da olumlu etkileyecektir. O yüzden İhvan’a bir yıl dahi zaman tanımadan darbe yaptılar.”

Atila: Rabia katliamı batının gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır

Rabia meydanında yaşanan katliamın küfre karşı dik bir duruşun bedeli olduğunu söyleyen Atila, bu katliamın batının gerçek yüzünü ortaya çıkardığını söyledi.

Atila, “Bu katliam batının demokrasi putunun üzerindeki perdeyi kaldırarak her şeyi net bir şekilde dünya kamuoyuna göstermiştir. Batı, İslam ülkelerine hep demokrasi söylemleriyle yaklaşıyor. Halkları krallardan, tiranlardan kurtaracağını demokrasiyi getireceğini vadediyor. İşte buyurun Mısır’da Mursi, halkın seçimiyle iş başına geçmiştir. Ne zaman ki Müslümanlar, bu yöntemle başa geldiler aynı batı demokrasiden vaz geçerek yerli işbirlikçileriyle darbe yaptırmış, masum halkın üzerine mermi yağdırmıştır.” şeklinde konuştu.   (Osman Gülebak, Mustafa Bikeç - İLKHA)