BİSMİLLAH

Bir Ramazan ayına daha kavuştuk elhamdülillah. Ramazan on iki ay içerisinde insanın yani inananların özlemle beklediği ve bir nevi on bir ayın yorgunluğunu atmak istediği ve dinlendiği bir aydır. On bir ayda dünya meşgalesinin verdiği eziyet ve cefadan arınma, bilerek bilmeyerek yaptığı günahlardan arınma, on bir ayın bir muhasebesini yapma ve kendinin kul olduğunu hatırlamanın zirvesine varma ayıdır diyebiliriz.

Ama gel gör ki bu mübarek, arınma ayımıza da göz dikmiş onu bozmaya çalışan iç ve dış mihraklar vardır. Bize her türlü saldıran ve imanımıza göz diken bu fasık ve münafık zümre bizim her türlü iyi işlerimizi bozmaya çalışıyorlar. Ramazanımızdan istediğimiz zevki ve keyfi almamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Bize kendi üretimleri olan bir Ramazan sunup ona göre amelimizi yapmamızı telkin edip zorluyorlar.

Maalesef İslam’ın iktidarının zayıf olduğu İslam coğrafyasında hemen, hemen her köşesinde bu sıkıntı ile karşılaşıyoruz. Müslümanların yani müminlerin her türlü ibadetine göz dikmiş bunları ifsat etmek için uğraşan bir takım dış güçlerin güdümüne girmiş yarı Müslüman ikiyüzlü fesat şebekeleri, bunlara uyan saftirik Müslümanlar ile birlikte bozmaya çalışıyorlar.

Biz Ramazan’ı dört gözle beklerken onlarda onu nasıl bozarız telaşına giriyorlar. Bizim ondan en çok istifade edeceğimiz anları onlar da kollayarak onu bozma uğraşındadırlar. Ramazan denince akla ilk gelen oruç, teravih, iftar, sahur, sadaka, fitre, itikâf vb. ibadetlerdir. Orucu bozmak ve değersizleştirmek için her türlü görselleri meydana taşıyorlar. Yeme ve içme ile ilgili tüm işyerleri yarışırcasına açık ve vitrinlerini yeniliyorlar. Açık seçiklik bu ayda sanki gizli bir elle dekolte kıyafetlerle defile gösterisi gibi sokak ve caddeleri doldurmuş bulunmaktadırlar. Televizyon ve görsel medya gün boyu ahlak dışı dizi ve programlar sunup akşam münafıklık yapıp iftar programları ile bizi ifsat etmek istiyorlar.

İftarlarımızı sade, mütevazı sofralardan çıkarıp israf yaptırmakla orucumuzun kıymetini düşürmek istiyorlar. Sanki sofrada bazı içecek ve yiyecekler olmazsa iftar olmaz mantığını bize dayatıyorlar.

Teravih sünneti ki ümmetçe olmazsa olmazımız olan ve Ramazan’ın süsü sayılan, müminleri mahalle, mahalle mescitlerde bir araya toplayan bu güzel eylemi yaptırmamak için tüm kurumlar adeta seferber olup birden hücum ediyorlar. Ramazan eğlencesi adı altında İslam dışı müzik eğlence programlarını tam da teravih namazı zamanına getiriyorlar. Bu programlara iştirak eden sanatçı müsveddelerinin çoğununsa ya Allah’a inanmayan veya anlı secde görmemiş kişilerden seçiyorlar. Bunu yapanların çoğunlukla dinimizi ifsat eden sol cenah parti ve belediyelerden olduğunu sanmayın. Bunların ekseriyeti bizlerin seçip başa getirdiğimiz dindar diye tabir ettiğimiz kişiler bunu yapıyor ve güya İslam’a ve Ramazan’a hizmet ettiğini sanıyor.

Evet, size sesleniyoruz ve diyoruz ki lütfen elinizi Ramazanımızdan ve ibadetlerimizden çekin! Sizin eğlenceleriniz size bizim Ramazanımız bize, bizim her yıl özlemle beklediğimiz bu mübarek ayımıza karışmayın.

Bir de ehli Ramazan kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Bunların bu tür basit ve İslam dışı ifsat programlarına katılıp Ramazanınızı kıymetten düşürmeyin. Ramazan’ı Allah ve Resulü nasıl istemişse öyle ihya etmeye çalışalım.

Vesselam...