BATMAN - Medical Park Batman Hastanesi Dâhiliye Doktoru Uz. Dr. Fahri Akgül, Ramazan ayında beslenmenin önemine vurgu yaparak, yazılı açıklama yaptı.

Bu yıl Ramazan ayı çok sıcak döneme denk geldiği için oruç tutan insanların bazı noktalara dikkat etmesi gerektiğini belirten Uz. Dr. Fahri Akgül, "Ramazan ayında tutulan oruç bilinçli bir şekilde beslenmeye dikkat edilmesi durumunda faydalı olabileceği gibi yaklaşık 16 saat süren uzun bir susuzluk ve açlık döneminden sonra hazırlanmış olan iftar sofrasında dikkat edilmeden çok çeşitli yiyecek ve içeceklerin hızlı bir şekilde tüketilmesi neticesinde bazı sağlık sorunları yaşanabilmektedir" dedi.

Yılın en sıcak günlerini yaşadığımız şu günlerde özellikle vücudumuzun su dengesi önem kazanmakta olduğunu belirtilen açıklamada "Vücudun sıcağı algılayıp adeta bir soğutma mekanizması olarak çalıştırdığı ter bezlerinden dolayı günlük 2 bin, 3 bin cc ye kadar olan ter kaybı olmakta, bu kaybedilen suyun yerine konması amacı ile en az günlük 2.5 veya 3 litre su tüketmelidir denildi.

Yeterli ve dengeli beslenmenin ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerektiğini söyleyen Akgül, "Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 15-16 saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir" ifadelerini kullandı.

Oruç tutması riskli olan insanlar; Şeker hastaları, hipertansiyon hastaları, kalp hastaları, böbrek hastaları, yaşlı insanlar ve çocuklar.

Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ramazan ayında öğünler, sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1,5 veya 2 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmeli. Sahurda sadece su içerek ya da yatmadan önce yemek yiyerek oruç tutulması halinde, açlık süresinin 16 saatten fazla olması nedeniyle; kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesi, günlük işlerde verimin azalması, halsizlik ve baş ağrısı gibi sonuçları doğurabilir. Sahur yapılması kan şekerinin daha uzun saatler dengede kalmasını sağlamaktadır. Sahurda peynir, yumurta, süt, domates, salatalık, meyve ve yeşilliklerden oluşan sağlıklı kahvaltılıklar ya da zeytinyağlı sebze yemekleri, çorbalar ve yoğurttan oluşan hafif menüler tercih edilmelidir.

Yağ ve tuz kullanımının ve hamur işlerinin tüketiminin azaltılması, sahurdan hemen sonra yatılmaması özellikle kilo problemi ve reflü sorunu yaşayanlar için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. İftara su ve çorba ile başlanılması 20 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir şekilde yükselten kompleks karbonhidratlar (bulgur, tam buğday ekmeği, kuru baklagiller vb.) daha çok tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (dondurma, sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.

Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek, yemek süresinin en az 20 dakika olmasına dikkat edilmeli olduğuna vurgu yapan Akgül, "Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak hazımsızlık gibi sindirim problemlerini önlemede faydalı olacaktır. Vücut direncini artırmak, vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak, beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir" tavsiyesinde bulundu. (M.Fatih Akgül - İLKHA)