Malumunuz 16 Nisan'da geleceğimizi ciddi anlamda etkileyecek bir halk oylaması oldu. Seçimde biz de görevliydik. Sayım cetvelini doldurduk; 175 evet, 127 hayır oyu sandıktan çıktı. HDP'nin yoğun olarak çalıştığı bir semtte sandık görevlisiydik.  Oy sayımı biter bitmez %52 gibi bir sonucun çıkacağını tahmin ettik. Çünkü HDP gibi ‘hayır' cephesinde çalışanlar halkı bire bir ikna etmeye çalıştılar. Evet isteyenler ise daha çok başbakan ve özellikle cumhurbaşkanının yaptığı mitinglerle iktifa ettiler. Bu seçim gösterdi ki bire bir sahada herkesin çalışması gerekir. Cumhurbaşkanının artık tüm yükü tek başına sırtlayarak çalışma yapmasının başarı getiremeyeceğini bu referandum söylüyor. Yani 2019'da başarı isteniyorsa ekip çalışması, teşkilat çalışması olmalıdır.

Halkımız açıkçası yeni bir anayasanın yazılmasına hazır değil sanki. Halkın İslami ve milli bilinç düzeyi arttırılmalıdır. Bunun için Diyanet ve milli eğitimin ortak çalışması gerekir. Diyanet ve milli eğitim ile ortak bir çalışma bu halkın aslına dönmesine vesile olacaktır. Mesela Kutlu Doğum haftasında bu iki kurum ortak etkinlikler yapabilir. Yaz derslerini bu iki kurum daha faydalı olacak şekilde yeniden planlayabilir. Milli eğitim bakanlığı ve Diyanet ortak kararlar ve bir yol haritası çizmelidir.

Bölge halkı ile ilgilenilse, bu halkın kesinlikle teröre prim vermeyeceğini herkesin anlaması gerekir. Daha önce de Refahyol hükümetlerine belediyeleri teslim eden Güneydoğu ve Doğu Anadolu insanı gerçekten de kendisine sahip çıkacak Salih insanlar arıyor. Bu konuda bölgede hizmet eden İslami kesimlerin daha teşkilatlı ve organizeli çalışması gerekir. Mesela bir örnek vereyim. 20 YIL ÖNCE Antalya'ya taşınan bir güneydoğulu vatandaşımız anlatıyor. Diyor: ‘Antalya'ya yeni taşınmıştım.  Bizim Kürtlerden olduğunu söyleyen biri geldi. Ve kendisinin mahalle temsilcisi olduğunu Kürtlere yardım yapması gerektiğini söyledi. İtiraz edince beni tehdit etti. Ben de PKK'ya verecek haracım yok. Eğer bir daha bu kapıya gelecek olursan tedbirini al da gel çünkü sağ çıkamazsın deyip kovdum.'

Evet, birçoğumuzun bildiği gibi PKK bölge halkını mahalle mahalle teşkilatlandırmış. Birçok insanımızı haraca bağlamış. Bu vesile ile bölgeyi terörden, anarşiden kurtarmak isteyen kesimler de en az mahalle mahalle doğuda da Batıda da teşkilatlanmalıdır.

Bu vesile ile diyoruz ki İslami ve Kur'an ayetlerine göre şekillenecek bir anayasa isteyen dindar halkımız ve dindar siyasetçilerimiz acilen teşkilatlarını kontrol edip yeniden yapılanmalıdır. Özellikle camilerde Kur'an dersleri başlatmalıyız. Bütün Türkiye halkı olarak Kur'an'a sarılmalı ve siyasi partiler de teşkilatları ile bu hizmetin gönüllü üyeleri olmalılar. Sadece bir partiyi kast etmiyorum. Derdi Allah olan veya böyle bir iddiası olan her kesimin camileri ihya ederek bu halkı bilinçlendirmesi gerekir. Bu vesile ile yeni dönemin bütün insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.

İslam'ın adaletinin ve güveninin hakim olduğu bir dünyada yaşamak dileği ile…