Rehineler karşılığında IŞİD komutanının ailesi serbest bırakıldı
IŞİD'in elinden kurtarılan rehinelerle ilgili olarak öldürülen IŞİD üst düzey yetkililerinden Hacı Bekir'in ailesinin kurtarıldığı iddia ediliyor
IŞİD tarafından alıkonan 49 konsolosluk çalışanının nasıl serbest bırakıldığı ile ilgili olarak Timeturk çok önemli bir bilgiye ulaştı. Resmi olarak doğrulatamadığımız bilgiye göre; rehinelerimiz karşılığında Suriye'de savaşan Liva El Tevhid grubunun elinde bulunan IŞİD'in en önemli adamlarından ve WikiLeaks belgelerinde IŞİD'in esas kurucusu olarak gösterilen Hacı Bekir'in ailesinin Liva El Tevhid'den MİT'in arabulucu olmasıyla serbest bırakıldığı ve bunun üzerine yapılan bir operasyonla da 49 vatandaşımızın kurtarıldığı belirtiliyor. IŞİD'e yakın siteler Hacı Bekir'in ailesinin Liva Tevhid elinde bulunduğunu daha önce yazmıştı...
IŞİD'İN GÖLGE LİDERİ OLARAK BİLİNİYORDU
IŞİD (her ne kadar küresel cihad hareketine mensup olduğunu iddia etse de) yönetim konseyinde bulunan 13 kişinin tamamı Iraklılardan müteşekkil. Çünkü Bağdadi, Iraklılardan başkasına güvenmediği için kimseyi üst kadroda istemiyor. Bu Iraklılardan 3 tanesi, Saddam dönemi Irak ordusu komutanları...Bu konsey, Irak ordusunda eski bir albay olan Hacı Bekir lakaplı kişi tarafından idare olunuyor. Hacı Bekir, (2010 yılında öldürülen) Ebu Ömer el-Bağdadi zamanında IŞİD’e katılmış bir isim ve Irak ordusu hakkında sahip olduğu askeri detaylar nedeniyle ona danışmanlık yapmış birisi. Ebubekir el-Bağdadi, Ebu Ömer el-Bağdadi zamanında Felluce’de savaşan ama IŞİD’in yönetim konseyinde bile olmayan “sıradan” bir isimdi. Ama Ebu Ömer’in ve yardımcısının öldürülmesinden sonra Hacı Bekir, örgütün yeni emiri olması için Ebu Bekir el-Bağdadi’yi desteklemişti. Bu süreçten sonra IŞİD, sahne önünde Ebubekir Bağdadi ama sahne arkasında Hacı Bekir’in liderliği ile “ikili” denilebilecek tarzda yeni bir yönetim altına girmişti.
Daha önce IŞİD'e yakın internet siteleri Hacı Bekir'n ölüm haberini şöyle vermişti:
Hacı Bekir'in fotoğrafı
"Irak Şam İslam Devleti’nin üst düzey komutanlarında Hacı Bekir Halep’te Tevhid tugayı (Liva Tevhid) tarafından şehid (inşallah) edildi.
Irak’ta ABD güçlerine yaptığı saldırılarla adını sıkça duyuran Hacı Bekir IŞİD saflarında rafizi Maliki ve nusayri Esed rejimine büyük darbeler vurmuştu.
IŞİD medya kaynakları Hacı Bekir hakkında bilgilendirici bir metin yayınladı.
İşte o yazının tercümesi:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla!
Allah’a hamdolsun. Resulüne, ashabına ve bu yolun takipçilerine salat ve selam olsun.
Ve sonra…
Başlangıçta Büyük Aslan’ın ölüm haberini almış bulunuyoruz.
En önde ve en başta bahşedilmiş aslanlarımızdan Hacı Semir aynı zamanda Hacı Bekir olarakta bilinirdi. Şüphesiz onu Allah Subhanehu ve Teala katında şehid olarak sayıyor ve Allah s.v.t ‘den diliyoruz ki onun mübarek Şam toprağındaki temiz cesedini ve şehadetini kabul etsin. Dillerimizle onun için Allah’tan mağfiret ve ecir diliyoruz.
“Muhakkak ki biz Allah’tan geldik ve O'na döneceğiz.” (Bakara/156)
Hacı Semir, yaratılışı ve doğası gereği sessiz bir adamdı. Öyle ki onun yüksek ahlakı ve büyük hayası sebebiyle kendisinden ancak fısıldama tonunda ses duyulurdu. İlerleyen yaşı bile kardeşlerine yardım etmesini engelleyemiyordu. O kendini cihad için adamıştı.
Gerçekten de onun şehadeti; gözleri yaşlarla dolduruyor, kuşları bile kedere ve hüzne boğuyor.
Semir Abdulhamad el Abidi el Deliymi…
Anbar iline bağlı Halidiyyede 60’lı yılların başlarında doğmuştur. Orada ilk öğrenimini ve eğitimini tamamlayana kadar kalmış ve kendini geliştirmiştir.
Askeri fakülteye girmeyi başarmış ve oradan Subay olarak mezun olmuştur. Kendisi Amerikan işgali esnasında Albay rütbesine kadar dereceye yükselmişti.
Hacı Bekir, “Tevhid ve Cihad” cemaatinin emiriyken Ebu Mus’ab Zerkavi’ye biat etmişti.
Nitekim birkaç yıl önce “Wiki-Leaks” dosyalarında iddia edildiği gibi Hacı Bekir’in Irak İslam Devleti’ni kurduğu iddiası Yalandır! (link: db.tt/zdER7BUG)
Bu şeytani ve habis planın amacı, mübarek Devlet’in (IŞİD’in) içine ve liderliğine şüphe tohumları ekmek olduğu apaçıktır. Bu oyunun arkasında da yabancılar ve destekçilerinin yalanları sayesinde ihtilaf ve kargaşa oluşturmaktır.
Bu, mü’minlerin emiri şehid Ebu Ömer el Bağdadi zamanında İslam Devleti’ne atılan ve fitne çıkarılmak istenen planın aynısıdır!
İkinci Felluce savaşından sonra Hacı Semir (Hacı Bekir), işgalci Amerikan orduları tarafından tutuklandı ve Ebu Garib hapishanesine atıldı. Daha sonra serbest kalıp kardeşlerimizle yeniden mazide olduğu gibi savaşçı olarak hayatına devam etti.
Sahvecilerin hepsi bizlere tek bir koldan saldırdılar ve aralarından az bir ksımı hariç hiçbiri savaştan geri kalmadılar.
Hacı Bekir cihadın mühendislerindendi ve kendisi ailesiyle birlikte destanların ve kahramanlıkların toprağı Şam’a hicret etmişti. O, Allah yolunda Şam ehlinin zaferi için elinden gelen hiçbir şeyi esirgemedi.
Ne var ki Hacı Bekir’in komuta zekası, kıvrak askeri dehası ve idari aklı sayesinde ümmete faydalar sağlaması sahvecilerin hedeflerinin önünde Şam’da hep bir engel teşkil ediyordu. Çünkü Hacı Bekir onlar için haraketlerinin, imkanlarının ve güçlerinin kısıtlanması demekti. Hacı Bekir’in başına gelenler aslında bu yüzdendi.
Şehid Hacı Bekir’in eşi ve çocukları şuan Liva Tevhid’in elinde esir durumdadır!
Allah’tan onların esaret kelepçelerini çözmesini, onları bütün kötülüklerden korumasını, geçmişlerini af etmesini ve bizleri de hayra ulaştırmasını diliyoruz…
Ayrıca akidesi bizimle aynı olan Şeyh Türki el Eş’ari kardeşimizin şehadeti tebrik ediyoruz. O, Nusret Cephesinde savaşıyordu ve Nusayri rejimin saflarına dalıp şehid (inşallah) oldu.
Allah şehadetlerini kabul etsin.
Allah onları gibi en hayırlılardan olan ve temiz Şam toprağında eserler bırakanları katına kabul etsin.
Allahın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Açıklamayı yapan mücahid: Ebu Ömer ed-Delimi"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.