Şanlıurfalılar asgari ücretteki artışı yetersiz buldu
Şanlıurfalılar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 2019 yılı için açıklanan asgari ücret miktarını yetersiz buldu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 2019 yılı için açıklanan ücret, asgari geçim indirimi dâhil olmak üzere 2 bin 20 lira olarak açıklandı.
Açıklanan miktarın bekâr ve kira ödemeyenler için makul olabileceğini yalnız evli aileler için yetersiz olduğunu belirten Şanlıurfalılar, asgari ücrete yapılan artışı İLKHA’ya değerlendirdi.
Asgari ücrete yapılan artışı yetersiz bulduğuna dikkat çeken üniversite mezunu Abdulkadir Çelik, “İnşallah, daha iyi olur. Ama bu aşamada insanlar bir nebze olsa rahatladı. İleriki zamanlarda daha da artacağına inanıyorum. Bunun için devletin bazı yardımlarda bulunması gerekiyor. Benim harcamalarım, şu an bekâr olduğum için yok. Ailemle beraber kalıyorum. Ailece düşündüğümüzde yeterli değil, bunun için asgari ücretin biraz daha artırılması ve iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün, Avrupa'da ya da Amerika'da bu tür uygulamaların saat bazında yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bence saat bazında yapılsa daha çok verim elde edilir.” ifadelerini kullandı.
“Devletin burada elini taşın altına koyması gerekir”
Kişi başına milli gelir ile asgari ücret miktarının arasındaki uçuruma dikkat çeken Çelik, “Gerçekten milli gelire oranla yapılan artışın az olduğunu düşünüyorum. Umarım ileriki zamanlarda bu daha da artar. Asgari ücretliden vergi alınması gerekiyor ama bu derecede alınması çok fazladır. Devletin burada taşın altına elini sokup gerçekten makul bir şekilde işçiyi de düşünmesi gerekiyor. Kriz konusunda devletin tabii bazı çalışmalarının olması gerekiyor. Bunun reel anlamda işçi ve işvereni kollayıp yeni alanlar açması, destek vermesi gerekiyor.” dedi.
“Asgari ücrete zam geldi diye esnaf da fiyatları iki katına çıkarırsa yetmez”
Asgari ücrette yapılan artışın ancak fiyatların artmaması şartıyla yetebileceğine dikkat çeken Muhammed Menekşe, “ Asgari ücret fiyatlar artmasa yetebilir. Mesela gidip bir ayakkabı aldığım zaman 200 liradır. Şu an asgari ücret arttığından dolayı 400 lira olursa böyle yetmez. Ama fiyatlar sabit kalırsa yeterli olur. Şimdi ev kiralarının ve doğalgaz faturaların da düşmesi lazımdır. Hani bunlar olursa gayet de güzel bir ücret ama fiyatlar yükselirse yetmez. Asgari ücrete zam geldi diye esnafta fiyatları iki katına çıkarırsa böyle yetmez. 6 kişilik ailenin evi kira olursa sonra doğalgaz, elektrik, su faturasıyla beraber hayatta yetmez. Hani mümkün değil. Asgari ücret, Avrupa ile kıyaslandığı zaman asgari ücret Avrupa'nın çok altındadır.” diye konuştu.
“Halimiz gerçekten çok kötüdür”
Menekşe, "Ben böyle söyleyeyim; genelde bakıyoruz üst kısımlar, milletvekillerimiz tam olarak halimizi bilemiyorlar. Hepsinin altında araba var ve zenginlik sefasındadırlar. Halkı gelip göremiyorlar. Bugün bir çocuk düşünün. Babasından ayakkabı istediği zaman, babanın bu ayakkabıyı alma durumu yoksa o babanın o çocuğa bakışı ve duyguları çok farklıdır. Ama milletvekillerinin hiçbiri bu durumu görmediler. Bundan dolayı hiçbir zaman halkı anlayamadılar. Halkı, anlayabilmeleri için oğluna ayakkabı alamayan babanın durumunu yaşamaları lazımdır. Ama şu ana kadar bakıyorsunuz hepsi zenginlik içinde, arabaları altında, çocukları özel okullarda okuyor. Halimiz gerçekten çok kötüdür. Kişi başına düşen mili gelir 12 bin dolar nerede? 60 bin dolara yakın bir para yapar. Bize verdiği ücret ise bellidir. Halimiz sefaletler içindeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Asgari ücretin en az 3 bin lira olması lazım”
Asgari ücretle çalışan işçi Sabri Çetinkaya, asgari ücrete yapılan artışın yetersiz olduğunu belirterek, “Yapılan miktar çok azdır. En az kira 500 liradır. Her bir ailenin 3 çocuğu okula gitse, her birine her gün 3 lira verse, günde 10 lira, ayda 300 lira eder. Ev masrafı her hafta 400 lira giderse nasıl yetecek? Ben kendim asgari ücretle çalışıyorum. Her ay geri düşüyorum. Asgari ücretin en az 3 bin lira olması lazım. Bu aileler gerçekten mağdur, geçinemiyorlar. Geçinemediği halde her şey ortaya çıkıyor. Sokaklarda adam çöpten ekmek topluyor; kimi de çöpe ekmek atıyor.” dedi.
Asgari ücretle çalışan Halil Su ise bekâr olmasına rağmen asgari ücretin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “ Çünkü bu denemde kriz olduğundan dolayı hiçbir şey olmuyor. Devletimizin herkese yardım etmesini istiyoruz. ” ifadelerini kullandı.
“Bir evde 6 kişi yaşıyorsa geçim çok zordur”
Evi olan kişiler için asgari ücretin yeterli bulunabileceğini yalnız 6 kişilik bir aile için en az 3 bin lira olması gerektiğini belirten Mehmet Kahkeci ise, “ 6 kişilik bir aile için asgari ücretin 3 bin lira olması gerekir. Bu zamanda her şey pahalı oldu, fiyatlar arttı, geçim zor oldu. Bir evde 6 kişi yaşıyorsa geçim çok zordur. Aldığı maaş ile evi kira ise elektik parasını mı versin yoksa su parasını mı versin. Geçim çok zor olmuş.” dedi.
“En azından 2 bin 200 lira olması veya 2 bin 500 lira olması şarttır”
Emekli Memur Bedir Çakmak ise oğlunun asgari ücretle çalıştığını, kirasını bile ödeyemediğine dikkat çekerek, “Devletin şu anda işçilere vermiş olduğu 2 bin 20 lira yetersizdir. Aile geçim sıkıntısından dolayı, en azından 2 bin 200 lira olması veya 2 bin 500 lira olması şarttır. Diyelim ki 5 kişilik veya 7 kişilik bir aile var. Bu adam ne yapıyor? Kendi aile geçimi için asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretle bu adam kendi kirasını mı versin? Öğrencilerini mi okutsun? Bundan dolayı yetersizdir. Şu anda benim oğlum 7 kişilik bir ailedir. 3 öğrencisi var, aldığı asgari ücrettir, tabi ki kirada var, nasıl yetsin. Mutfak masrafına da yetmez. Geçim derdi de çok zor olur. Yani sıkıntı içerisinde olur. Şu anda da kiraları birikmiş durumdadır. Kiralarını verecek durumda değildir. Devletin bunu bilmesi lazımdır.” dedi.
“Bu şartlarda personele bu ödemeyi yapmak da başlı başına bir sıkıntıdır”
İşveren Ramazan Güven ise asgari ücretteki artışın birden fazla eleman çalıştıranlar için ciddi bir rakam olduğuna işaret ederek, “Asgari ücret net olarak 2 bin 20 lira yapıldı. Bu ücret; bir insanın, çalışanın, harcamaları anlamında yeterli bir rakam değil, daha yüksek olması lazımdır. Ama işveren açısından da sonuç itibarıyla ekonomik kriz var, satış yapamıyoruz, çark çok zor dönüyor. Bu şartlarda personele bu ödemeyi yapmak da başlı başına bir sıkıntıdır. Bu kendi içerisinde bir paradoks oluşturuyor. Bizim için de sıkıntılı oluyor. Bunu nasıl ödeyeceğiz? Bunu biz de bilmiyoruz. Devlet bizim için de destekler sağlasa, ekonomik alanda bize yardımcı olsa, bize imkân verse, bizim içinde rahat olacak, çalışan için de rahat olacaktır. İşçi bazında ise işçinin brüt maaşının artması bir de sigortanın artması, tek başına küçük rakam gibi görünüyor. Hem satışın düşmesi, işlerin düşmesi, bir de 4 ya da 5 eleman olunca, eleman başına ortalama 500-600 lira fark ediyor. Bir de bu 5 elemana yansıyınca 2 bin 500 lira gibi bir rakam ediyor. Bu çok ciddi bir rakamdır. İşlerin de düşmesi bu rakamı onarılmaz bir duruma çıkarmış oluyor.” dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.