Seçim değil referandum yapıldı
Yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Yazar Hamdullah Yıldız, bu seçimlerin Erdoğanlı ya da Erdoğansız bir Türkiye şeklinde referanduma dönüştüğünü söyledi. Yıldız, HÜDA PAR'ın ilk defa seçime girmesine rağmen ciddi bir oy aldığını ve HÜDA PAR'ın ivedilik
İSTANBUL - Yerel seçim sonuçları ile ilgili tartışmalar devam ediyor. CHP her seçim sonrası yaşadığı ‘ben nasıl birinci olmadım’ sendromunu yaşıyor. Ayrıca bu yıl yeni kurulmasına rağmen girdiği ilk seçimde bölgede ciddi bir oy alan HÜDA PAR bölge için umut veriyor. Seçim sonuçları ile ilgili görüştüğümüz Eğitimci yazar ve aynı zamanda sosyal analizler yapan Hamdullah Yıldız ile seçim sonuçlarını konuştuk.
30 Mart yerel seçimlerini bir referanduma dönüştüğünü söyleyen Yıldız, seçmenlerin aslında Erdoğanlı ya da Erdoğansız bir Türkiye için oy kullandığını ve tercihini Erdoğanlı bir Türkiye için kullandığını söyledi. Ayrıca ilk defa seçime giren HÜDA PAR’ın aldığı oy oranı ile kendinden söz ettireceğini söyleyen Yıldız, HÜDA PAR’ın ivedilikle bölge dışında da aktifleşmesi gerekir. Çünkü bölgeye sıkışıp kalmış bir yapının ülkeye fayda sağlayacağına inanmıyorum. HÜDA PAR’ın seçim marşlarını Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Zazaca hazırlaması partinin Türkiye partisi olacağının sinyalini verdi, ancak sinyalle yetinmemek gerekir” diye konuştu.
Yerel seçim değil bir referandum yapıldı
Bir seçimi daha geride bıraktık. Yıllardır her seçim sonrası aynı söylemler sıralanır: Oylar çalındı, oyunu satanlar vardı, cahiller falan partiyi destekledi, koyun sürüsü, vs… Bu seçimde de benzer şeyler söylendi. Sizce bu seçimi nasıl okumalıyız?
Evvela 30 Mart seçimine seçim demek doğru bir tanımlama olmaz. Zira bu seçimi, 20'den fazla partinin katıldığı ancak iki partiden birinin tercih edilmek zorunda kalındığı bir referandum olarak tanımlamak gerekir.
30 Mart seçimi, 1950 yılında yapılan ve Adalet Partisi’nin CHP’yi bir daha çıkmamak üzere sandığa gömdüğü seçimin 64 yıl sonraki bir tezahürüdür. Sandığa gidenlerin yaklaşık yüzde 90’ı partisini düşünmedi. Önlerinde iki seçenek vardı: Ya Tayyip Erdoğan’dan yana ya da ona muhalif olmak. Seçim bir anlamda “Erdoğanlı bir Türkiye mi Erdoğansız bir Türkiye mi” referandumu oldu.
Bu seçimde birçok ilk yaşandı
Sonunda seçim değil de iki seçenekli bir referandum olarak tanımlasanız da bu iki seçenekli referandum bitti. Bu seçimde dikkatinizi çeken noktalar nelerdir?
Seçim birçok yönden ezberleri bozdu.
En önemlisi, Kılıçdaroğlu oyunu kullanabildi.
Kılıçdaroğlu, oy toplamak için seçim otobüsünde kurt işareti yaparak tarihe geçti.
Sırrı Süreyya Önder’in liderliğini yaptığı HDP, İstanbul’da MHP’yi SOL’ladı.
Milliyetçi oylar, birçok yerde blok halinde CHP’ye aktı.
HDP ile nikah kıyıp marjinal Sol’un oylarına göz diken BDP, o oyları alırken muhafazakar Kürt oylarını kaybetti.
Yıllardır siyasete karışmadığını iddia eden Fethullah Gülen grubu sevap kazanma azmiyle CHP’ye oy toplamak için kapı kapı dolaştı.
Yeni kurulan HÜDA PAR bir yılını doldurmadığı halde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üçüncü parti olarak ulusal medyada konuşulmaya başlandı.
Bir önceki seçimde oylar çalınıyor safsatasıyla dalga geçen Zaman grubu yazarları bu seçimde aynı tezatlığa düştüler.
Bir yandan seçim meydanlarında CHP/MHP/BDP saldırılarına maruz kalan AK Parti, diğer yandan Gülen medyasının her gün yayımladığı yeni ses kaydı veya özel hayat görüntülerine cevap vermek zorunda kaldı.
“Siyasal İslam miadını doldurmuştur” diyen Gülen grubu MHP veya CHP’ye oy vermenin kutsal olduğunu söyleyecek kadar derin bir paradoks yaşadı.
Gülen grubunun “Siyasal İslam miadını doldurmuştur” sözüne nispet edercesine bütün İslami oluşumlar ilk defa bir partiyi açıkça destekleme kararı aldı.
CHP Yalova ile kendini avutacak
Sayısal verilerle sonuçları somutlasak?
AK Parti 2009 seçimlerinde yüzde 38,4 olan oyunu yüzde 45’lere yükselterek yerel seçimlerde kırılması güç bir rekora imza attı. CHP ve MHP, Gülen grubunun hummalı çalışmalarına umut bağlamıştı fakat hayal kırıklığına uğradı. Çünkü iki parti de Gülen grubunun nüfuzu oranında nüfusu olduğunu düşünüyordu.
CHP, tek oy tartışmasının yapıldığı Yalova’yı alarak kendisini seçimin galibi sayacak ve bununla avunacaktır. Sahil şeridine sıkışan CHP, Antalya’yı kaybederek Akdeniz Bölgesi’ndeki önemli bir yeri AK Parti’ye kaptırırken bu ilin yerine Hatay’ı aldı ve sahil şeridinden kopmayacağını gösterdi. İşin ilginç tarafı adı “Halk Partisi” olan bir partinin Anadolu halkı ile ilgisi kalmamış sadece plaj ve yazlıkların bulunduğu dar bir alana kıstırıldı. Yazlık bölgelere sıkışan CHP, adeta Anadolu’da kalıcı olmadığının sinyallerini verdi. 15 aylık bir parti olan HÜDA PAR’ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin toplamında CHP’yi geçmesi CHP’nin bölgeyi gözden çıkardığının göstergesidir. Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’de kaybetmesi ve CHP’nin İstanbul’da oyunu artırması, önümüzdeki günlerde CHP’de liderlik tartışmalarını da gündeme getirecektir.
CHP tabanı Pensilvanya yakınlaşmasını sorguyalacaktır
MHP’nin İstanbul’da HDP’nin gerisine düşmesi MHP tabanında ciddi rahatsızlıklara neden olduğu gibi partinin CHP ve Pansilvanya’ya bu kadar yakınlaşması da taban ve teşkilatlar tarafından sorgulanacaktır. Muhafazakar oyunu AK Parti’ye kaptıran MHP bu seçimde de CHP ile yakınlaşarak taban kaymasına neden olacaktır.
Bölge insanı çatışma taraftarı olanı bertaraf edecektir
HDP ile birleşip marjinal Sol’un oylarına göz diken ve Güneydoğu’da kendisinin dışındaki yapılara hayat hakkı tanımayan BDP, seçmeninden ciddi bir mesaj almıştır. Diyarbakır’da ve Hakkâri’de 10 puanlık düşüşler, Bingöl’de ve Osman Baydemir rüzgârına rağmen Urfa’da AK Partinin yarısı kadar oy alması, Ağrı’yı 10 oyla kazanması BDP’nin Kürt oylarını ciddi anlamda kaybettiğini göstermektedir. Önümüzdeki süreçte BDP’nin de bu düşüşünü sorgulayacağı kesindir. HÜDA PAR’a saldırılarının da BDP/HDP’ye yaramadığı görülmektedir. Bölge insanı, çatışmaya taraf olanları önümüzdeki süreçte bertaraf edecektir. Bu seçim, bunun ilk sinyalidir.
Bu seçim HÜDA PAR için ilk siyasi tecrübe oldu
HÜDA PAR’ın girdiği ilk seçimde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üçüncü parti olması yeni kurulan bir parti için bir başarı sayılır. Ancak tabanının beklentilerini yüksek tutması ve buna inanmış olması tabanını demoralize etmiştir. HÜDA PAR yeni kurulmuş bir yapı olduğunu unutmuşçasına büyük beklentilere girdi. Bu yolun uzun ve meşakkatli olduğunu bilen tabanın en büyük eksikliği siyasetten uzak oluşudur. Bu seçimde de en büyük dezavantajı karşı tarafın blok halinde Başbakan’a karşı saf tutmasıydı. Seçmenler, Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermedikleri takdirde onu adeta savaş alanında yalnız bırakma psikolojisine kapıldı. HÜDA PAR’ın çekirdek olmayan ancak ona yakın oyları AK Parti’ye aktı. Aldığı bu oylar, kendi çekirdek tabanıdır. Tabanının dışından pek oy almadı denilebilir. Buna rağmen Diyarbakır’da ana muhalefet partisinin dört, Batman’da sekiz, Bitlis’te on iki katı oy alması yeni kurulan bir parti için başarı sayılır.
BDP çok ciddi bir oy kaybetti
HÜDA PAR’ın seçime girmesinin AK Parti oylarını böleceği düşünülüyordu. HÜDA PAR’ın gerçekten AK Parti’ye ciddi bir zarar verdiğine inanıyor musunuz?
HÜDA PAR’ın AK Parti’nin oylarını böleceği düşüncesine hiçbir zaman inanmadım ve bunu her ortamda dile getirdim. HÜDA PAR’ın seçime girmesiyle AK Parti’nin oylarının artacağını söylüyordum ve bu iddiam, seçim sonrasında teyit edildi. HÜDA PAR tabanını üç kategoride incelemek mümkündür: Oy kullanmayan, oy kullandığı halde seçimi önemsemeyen ve AK Parti’ye oy veren. Oy kullanan kitlenin HÜDA PAR’a kayması ile AK Parti’den bazı oyların gideceği muhakkaktır. Ancak bölge genelinde sandığa gitmeyen büyük bir kitlenin oyununun BDP’liler tarafından kullanıldığı da bir gerçektir. BDP’nin bu oyları kullanmaması durumunda oy oranının düşeceğini söylemiştim ve sonuçlar da bunu gösteriyor. BDP’nin Kürt oylarında ciddi bir düşüş var. Üstelik BDP, ilk defa bu seçimde ciddi anlamda saha çalışması yaptı.
Bitlis’te yüzde 3 ile AK Partinin kaybetme nedenini yüzde 6’lık HÜDA PAR oyuna bağlayanlar, HÜDA PAR’ın seçime girmediği taktirde AK Parti’nin o oya ulaşmayacağını bilmiyorlar. Yine benzer bir durum Ergani’de oldu. Ancak iki yerde de sandığa gitmeyen oyların yıllardır BDP’ye kullanımının önüne geçildiği görmezden geliniyor. Urfa, Van gibi illerde de HÜDA PAR’a oy verme ihtimali yüksek bir kitlenin AK Parti’ye oy verdiğini düşünüyorum. Çünkü Filistinli dindaşlarımıza sırf insan olduğu için sahip çıkan Chavez’e sahip çıkan bu halk, Filistin kasabı Şaron’a “çığır açan lider” diyenlere itaat etmedi/edemezdi, Filistin düşmanı Netanyahu’ya “One Minute” diyen bir lideri de yalnız bırakmak istemedi/isteyemezdi.
HÜDA PAR Bölge dışına açılarak türkiye partisi olduğunu göstermelidir
Önümüzdeki süreç için HÜDA PAR hakkında ne düşünüyorsunuz, HÜDA PAR’ı nasıl bir gelecek bekliyor?
HÜDA PAR, bir misyon partisidir. Misyon partilerinde kısa sürede sonuca gitmeyi düşünmek anlamsızdır. Kısa sürede zirveleri hedefleyen partilerin beklentileri dünyevidir ve bu partiler için amaca gitmek için her yol mubah olur. Ancak İslami referansı olan bir yapı, iktidardan ziyade ıslahı öncelleyecektir, dolayısıyla bu çabanın meyvesinin olgunlaşması için uzun zamana ve güçlü imana ihtiyaç vardır. Nasıl ki 1946 yılına kadar Türkiye’de tek parti mevcuttu ve ikinci parti kuruldu kurulalı birinci parti bir daha iktidarı göremedi, bölgede de tarih tekerrür edecektir. Çünkü halkın kodlarına aşılama yoluyla bağlanan dalların uzun ömürlü olması mümkün değildir. Önemli olan halkın kodlarını iyi okumaktır. Bir de HÜDA PAR’ın ivedilikle bölge dışında da aktifleşmesi gerekir. Çünkü bölgeye sıkışıp kalmış bir yapının ülkeye fayda sağlayacağına inanmıyorum. HÜDA PAR’ın seçim marşlarını Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Zazaca hazırlaması partinin Türkiye partisi olacağının sinyalini verdi, ancak sinyalle yetinmemek gerekir. (Şükrü Gündüz - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.