“Şehid babasının takkesiyle uğraşıyorlar”
Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesine ilişkin Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava duruşmasını takip eden HÜDA PAR yetkilileri, mahkemenin tutumuna tepki gösterdi, yaşanan vahşetin azmettiricilerinin de yargılanmasını istedi.
HDP'nin sokağa çıkma çağrısının ardından yaşanan 6-8 Ekim olaylarında; Yasin Börü, Hasan Gökgöz, Riyat Güneş ve Ahmet Hüseyin Dakak'ın vahşice katledilmesi olayına karıştıkları belirtilen 34 sanığın yargılandığı dava duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davayı takip eden HÜDA PAR yetkilileri mahkemenin tutumuna tepki göstererek, yaşanan vahşetin azmettiricilerinin de davaya dahil olması gerektiğine dikkat çektiler.
“HÜDA PAR olarak davayı takip ediyoruz”
Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, “Şehitlerimizin aileleri başta olmak üzere Türkiye’nin mahşeri vicdanını ciddi anlamda yaralayan vahşi bir hayvanı dahi utandıracak görüntülerin yaşandığı 6-8 Ekim 2014’ teki o hunhar vahşetin duruşmasının ikincisi bugün Ankara Adliyesi’nde görülmekte. Bizlerde parti olarak hem davayı takip ediyoruz hem de sadece şuanda tutuklanmış katil zanlılarının değil, mahkemenin derin bir soruşturma yürüterek hem görevini yapmayan kamu görevlilerinin hem de azmettiricilerin halkı sokağa dökmek suretiyle halkın içerisinde böyle bir vahşetin gelmesine sebebiyet veren azmettiricilerinde davaya dahil edilmek suretiyle davanın genişletilerek yürütülmesinin gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
“Şehid babasının takkesiyle uğraşıyorlar”
Mahkemenin tavrı şehit ailelerini cezalandırılacak bir tavır olduğuna dikkat çeken Yavuz, “Bizim bu tür taleplerimiz varken mahkeme heyetinin avukatlarımızın dava vekillerin ve müdahil avukatların biraz önce bize vermiş olduğu bilgi doğrultusunda anladık ki bizim şehidimizin babasının takkesiyle uğraşıyorlar. Onlara uygun adalet dağıtabilecekleri bir ortam hazırlamıyorlar. Biz soruşturmanın derinleştirilerek yürütülmesini toplumda ciddi anlamda bir infial meydana getiren toplumsal barışın uzlaşmanın istikrarın önündeki en büyük engellerden bir tanesi olan 6-8 Ekim vahşetinin kamuoyunun mahşeri vicdanını tatmin edecek bir şekilde güzel bir duruşma ile mahkeme sefahatiyle devam etmesi beklenirken, bu tür basit meselelerle şehitlerimizin ailesini cezalandıracak bir şekilde onların ilgisiz ve alakasız durumlarıyla uğraşmalarını kınadığımızı özellikle ifade etmek istiyoruz.” diye konuştu.
“Bir mazlumun ahı şah-ı tahttan indirir”
Bir saatlik adaletin 70 yıllık ibadete bedel olduğuna inanan bir anlayışın mensupları olduklarını sözlerine ekleyen Yavuz, “Basın mensupları aracılığıyla siyasal iktidara bir çağrıda bulunuyorum; Evet, geciken adalet elbette adalet değildir, bir saatlik adaletin 70 yıllık ibadete bedel olduğuna inanan bir anlayışın mensuplarıyız. Dolayısıyla bir mazlumun ahının şahı tahtan indirdiği gerçeğini göz önünde bulundurarak mahşeri vicdani yaralayan toplumsal barışı dinamitleyen ve azmettiricileri başta olmak üzere katil zanlılarını hak ettikleri cezaya müstahak kılacak bir duruşma salonu bir adaleti temin etme imkânı oluşturulmadığı müddetçe kamuoyunun ve mahşeri vicdan tatmin olmayacaktır.” dedi.
“Asıl adalet ahiret yurdunda tecelli edecek”
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin ise “Adalet bekliyoruz derken sadece sokaklara dökülüp te bu vahşi katliamı gerçekleştiren uyuşturucu müptelası ellerine üç beş kuruş para tutuşturulmuş tetikçi manasında sokak serserisi manasında kimselerin bu davalarda yargılanıp cezalandırılmasını kast etmiyoruz. Gerçekten bunların arkasında azmettiricileri çok net ortadayken medya basın üzerinden basın açıklaması üzerinden ve kitlesel açıklamalar üzerinden sokaklara çağıran kitleleri sokağa döken ve bazı adresleri hedef Gösterip de bu gözü dönmüş kitleleri o adreslere saldırtanları kast ediyoruz. İnsanlar olarak Bu dünyanın sahibinin bir de ahiret yurdu gibi bir ebedi yurdunun olduğunu bilerek asıl hesabın da orda görüleceğine inanarak, orada adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Suriye’deki, Yemen’deki, Libya’daki, Mısır’daki, Irak’taki Dünyanın dört bir tarafında Arakan’daki Orta Afrika, Mali’deki Müslüman kardeşlerimize de sahip çıkan bir yürek taşımak zorundayız.” diye konuştu. (M. Salih Keskin/Mehmet Aslan – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.