Şehid Ubeydullah Durna’nın Şehadeti üzerinden 4 yıl geçti

Şehid Ubeydullah Durna’nın Şehadeti üzerinden 4 yıl geçti

Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nde PKK/BDP’liler tarafından katledilen Yüksekova Mustazaf-Der Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna'nın katledilmesinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen failler halen yakalanmadı.

Dört yıl önce 5 Mayıs 2011 tarihinde PKK/BDP’leri tarafından başkan yardımcısı olduğu Mustazaf Der Yüksekova Şubesinin çatısında uzun namlulu bir silahla ateş edilerek katledilen Ubeydullah Durna’nın şehadetinin üzerinden 4 yıl geçti.

Aradan geçen 4 yıla rağmen bu güne kadar faillerin tespiti yada yakalanması adına devletin hiçbir şekilde bir adım atılmadığını ve dosyanın Sümen altı edildiğini belirten Şehit Ubeydullah Durna’nın ailesi ve avukatı, tüm çaba ve ısrarlarına rağmen olayın bir türlü aydınlatılamaması ve bu konuda hiçbir adımın atılmıyor olmasının akıllara farklı soru işaretleri getirdiğini ifade ettiler.

Şehadetinin 4’üncü yıl dönümünde İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan dava avukatı M. Mehdi Oğuz ve Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak yaşanan hukuk dışı ve insanlık dışı sürece tepki göstererek, yürütülen sürecin, işlenen cinayetin seyrini değiştirdiğini belirtti.

“Olay Faili Meçhul’e doğru gidiyor”

Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan Av. M. Mehdi Oğuz, olayların üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen, ciddi bir araştırma ve soruşturmanın yapılmadığını, savcılarla yaptıkları görüşmelerde, dava seyrinin bu şekilde ilerlemesi halinde Ubeydullah Durna cinayetinin, faili meçhul cinayet kayıtlarına geçeceği uyarısında bulunduklarını söyledi.

“Polis yaşananları izlemekle yetindi”

Saldırıların yaşandığı gün polislerin gözlerinin önde dernek binasının yakılmaya çalışıldığını ve dernek üye ve gönüllüsü birçok kişinin canının son anda kurtardığına dikkat çeken Oğuz, saldırganların bunu yaparken polislerin ise tüm yaşananları izlemekle yetindiğinin olay yerinde bulunan görgü tanıklarının ifadelerinde geçtiğini belirtti.

“Olay anında kameralar kayıtta idi”

Oğuz, “O sırada Ubeydullah Durna, kalabalık içerisinde otomatik silah ile ateş edilerek şehit edildi. Olay, gündüz vakti polisin olay yerinde olduğu ve kameraların açık olduğu sırada gerçekleşti. Buna rağmen failleri yakalanmadı.” şeklinde konuştu.

“Olay planlı bir şekilde gelişti”

Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak ise Ubeydullah Durna’nın katledilmesi olayının spontane gelişen bir olay olmadığını, polis çemberinde gelişen bir olay olduğunu ve bunun siyasi bir cinayet olduğunu söyledi.

“Saldırılar hükümete karşı olunca durum daha farklı”

Ubeydullah Durna’nın katillerinin bulunamadığı yönündeki söylem ve savunmaların ikna edici bir söylem olmadığını ve bunun bir devlet için kabul edilebilecek bir tavır olmadığını belirten Karabulak, bu söylemi boşa çıkaran en önemli göstergenin Hükümet, kendi aleyhine çalışan yada en ufak bir faaliyette bulunanları derhal saklandığı yerde yakalayabiliyor olması olduğunu söyledi.

“Söz konusu bölgedeki Müslümanlar olunca hükümet sus pus kesiliyor”

Karabulak, “Ancak söz konusu bu coğrafyada hiçbir zulme boyun eğmeden yaşama izzetini ortaya koyan Müslümanlar olunca yaşananlar göz önünde. Maalesef söz konusu bölgedeki Müslümanlar olunca hükümet sus pus kesiliyor, dosyaları Sümen altı ediliyor. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki Ubeydullah Durna’nın katledilmesi olayı polis çemberi içinde ve onların gözleri önünde gerçekleşmiş bir olaydır. Ne yazık ki bu cinayette faili meçhul olarak raflara kaldırılacak gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.

“Ubeydullah Durna cinayeti adli bir vaka değil”

Ubeydullah Durna cinayetinin adli bir vaka olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ve bu cinayetin her yönüyle incelendiğinde altında çok kötü bir planın tasarlandığı siyasi bir cinayet olduğunu belirten Karabulak,  yaşanan bu menfur olayın önüne geçmek adına faillerin yakalanması gerektiği uyarısında bulundu.

“Bedenden çıkarılan kurşun 4 yıldır poşette duruyor”

Bu güne kadar yaptıkları uyarıların hiçbirinin dikkate alınmadığını ve faillerin yakalanması adına ciddi hiçbir adımın atıldığına şahit olmadıklarını belirten Karabulak, “malumunuz 4 yıldır bir poşet içerisinde bekletilen ve cinayette kullanılan kurşun olmasına rağmen halen harekete geçilmiyor. ”dedi,

“Söz konusu bölgenin Müslüman halkı olunca hükümet sus pus oluyor”

Bölgede polise ya da devlete yönelik gerçekleşen bir saldırının faillerinin hemen yakalanmasına karşın Ubeydullah Durna cinayetinde bu güne kadar bir arpa boyu yolun alınamadığını belirten Karabulak, “Bu durumu Bingöl ve Diyarbakır’da asker ve polislere yapılan saldırılarda da gördük. Yüksekova’da aynı bölgede askerlere yapılan saldırıda da bunu gördük. Ama nedense söz konusu bölgenin mazlum Müslüman halkına yönelik yapılan saldırılar olunca hükümet bu konuda sus pus oluyor. Biz burada açık bir samimiyetsizlik görüyoruz.” dedi.

“Şehidin ailesi devletin olayı ört bas ettiğini düşünüyor”

Şehidin babası ile sürekli görüştüklerini ifade eden Karabulak son olarak, şehidin ailesinin de devletin bu olayı ört bas ettiğine kani olduklarını söyledi.

Karabulak son olarak, “Yani devletin bu olayı görmediğini, görmek istemediğini ve bundan dolayı da sessiz kalmayı tercih ettiğini söylüyorlar. Onlarında bu konuda yapabilecekleri bir şey yok. Cumhuriyet savcılığında tutulan zabıt ve cinayette kullanılan malzemeler var fakat bunlar üzerinden bile bir çalışma yapılmıyor.” dedi.

Bir tanıdığının dilinden Şehadeti sabahı Ubeydullah Durna

Onlarca kez kendi eliyle onardığı derneğinin yeniden hedefte olduğunu duyar duymaz yerinde duramayan Ubeydullah, ailesinden son kez ayrılarak derneğe gitti.

Daha çatıyı onarmasının üzerinden bir gün geçmemişti ki PKK/BDP yanlıları yeniden derneği yakmaya çalışıyorlardı. Ubeydulllah ve arkadaşları İslami tavırlarını net ortaya koyarak saldırganları iki-üç kez püskürttüler. Kendisi hariç herkes kendisinde bir farklılık görüyordu; neşeli, güler yüzlü ve sürekli arkadaşlarına tavsiyelerde bulunuyor olması çevresindekilerin de dikkatlerinden kaçmamıştı. Dışarıda iki-üç kez püskürtülen saldırgan grup daha kalabalık ve silahlı gelmişlerdi olay yerine. Hem de polislerle aralarında elli metre olmasına rağmen.

PKK/BDP yanlıları o gün polisi bırakarak Mustazaf-Der şahsında Yüksekova'nın imanlı gençlerini hedef almaya başladılar. Ellerinde molotoflarla yakılmaya çalışılan dernek binasını koruyan Ubeydullah, kalabalık içinde kendisine doğrultulan namlu ve akabindeki bir kaç silah sesi ile o, bir gün önce tüm emeğini vererek ‘‘Eğer benim ölümüm cemaat fertlerinin davaya daha sıkı bağlanması için hayırlıysa ve davaya bir katkı sağlayacaksa bu canımı feda etmeye hazırım. Ben bütün işimi gücümü, maddi sıkıntılarımı bir kenara bırakacağım ve derneğin çatısını yapacağım. Allah'ın izni ile İslam düşmanlarının derneğimizi bu halde görmelerine müsaade etmeyeceğim'' dediği çatı üzerine yığılarak şehadet şerbetini içti. (İLKHA)












 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.