İSTANBUL- Diyarbakır’da HDPKK çeteleri tarafından vahşice katledilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşları unutulmadı. Kurban eti dağıttıkları sırada HDP’nin ‘Sokağa çıkın’ çağrısına uyarak sokakları savaş alanına çeviren çetelerin vahşi saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz ve Riyad Güneş İstanbul’da, Pendik Yunus Emre Kültür Merkezinde düzenlenen programla anıldı.

Program Gökhan Laçin’in Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Şehitlerin hayatını ve o günlerde yaşananların anlatıldığı sinevizyon gösterimi sırasında salonda bulunan çoğu kişi gözyaşlarına boğuldu.

“Şehitlerimizi ve ailelerini selamlıyorum”

Son 30 yıl içerisinde bölgede onlarca şehit verildiğini ifade eden HÜDA PAR GİK Üyesi Erdal Elibüyük, “Şehitlerimizi buradan selamlıyorum. Evlatlarım feda olsun diye anne ve babalarımızı selamlıyorum. Bu yolda eşlerini feda eden bacıları selamlıyorum. 30 yıldır Mardin ve Diyarbakır’da kardeşlerimizi şehit veriyoruz” dedi.

“Bugün yaşananlar Kerbela’nın tekrarıdır”

Kerbela faciasının üzerinden on asır geçtiğini ama bugünlerde de hala Kerbelalar yaşandığını söyleyen Elibüyük, “Kerbela’da yaşananların aynısı 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır ve Mardin’de yaşandı. Sadece bu olaylarda zalimlerin isimleri değişti. Küfe’de Hz. Hüseyin’e yapılanların aynısı bugün Diyarbakır’da Müslümanlara yapıldı. Şehit Hasan, Riyat ve Yasin’i evlerine alıp aynı şekilde ihanet ederek onları vahşi katilere teslim ettiler. Kadınlar zılgıt çekerek bu vahşi ölümleri desteklediler. PKK toplumun zihin yapısını bozdu. Şehitlerin kanı bereket getirdi. 6-7 Ekim olaylarında şehitelrin kanının dökülmesinden sonra Türkiye bu vahşi zihniyetin gerçek yüzünü gördü” ifadelerini kullandı.

“Acımızı paylaşanlara teşekkür ediyorum”

Bu olaylara sessiz kalmayanlara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Doğruhaber Gazetesi Yazarı Mehmet Yavuz ise, “Şehit Yasin’in ailesinin acısını paylaşan Cumhurbaşkanı’ndan Başbakanı’na kadar siyasetçi gazeteci ve normal halktan fikri ne olursa olsun bu acıyı paylaşanlara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“Şehitler şehadet anlarında acı çekmediler”

Şehitlerin bu uğurda canlarını feda ederken hiç acı çekmediğini anlatan Yavuz, “Tıpkı Yasin’in ailesi gibi. Bir-i Maune’de Şehit olan sahabe gibi ‘Kâbe’nin Rabbine ant olsun ki ben kazandım’ diyen şehit sahabe gibi hakka yürüdüler. Şehit Hasan’ın babası oğluyla yaptığı son konuşmasında ‘oğlum gülüyordu’ diyordu. Çünkü onlar şehit olmadan makamlarını gördüler. Kerbela’da ve 6-7 Ekimde bölgede yaşanan vahşetin ortak noktaları var” ifadelerini kullandı.

“Bölgemizde İslam’a karşı bir savaş başlatıldı”

Bölgede belediyeleri ellerinde bulunduranların İslam’a karşı bir savaş başlattıklarını aktaran Yavuz, “90 yıl önce Cumhuriyet kurulduktan sonra bu topraklarda Müslümanlar kendi ırkdaşlarından Yunanlılardan, İtalyanlardan görmedikleri zulmü gördüler. Onlar buna ihtimal vermediler. Kürt illerinde de aynı zulümler yaşandı. Cumhuriyetin ilk yıllarında İslam’a savaş açıldığı gibi bugün Diyarbakır’da ve bölgede belediyeleri ellerine geçirenler bale kursları ve İslam’ın reddettiği ahlaksızlıkları destekleyerek İslami değerlere savaş açtılar. Şehitler İslami değerlere açılan bu savaş karşısında suskun kalmadılar. Bu iffetsizliğe karşı ellerini kaldırarak dur dediler. Tıpkı Şeyh Said, İskilipli Atıf Hoca ve Üstad Bediüzzaman gibi” şeklinde devam etti.

“6-7 Ekimde yaşananların benzeri Kufe’de yaşanmıştı”

“Bu şehitler kaybetmedi” diyerek konuşmasını sürdüren Yavuz son olarak, “Yasin, Riyad, Hüseyin, Hasan, Şeyh Said kaybetmedi kazandı. 6-7 Ekimde yaşananların benzeri Kufe’de yaşandı. Müslim bin akil Küfe’de sığındığı evde ev sahibinin oğlu tarafından şikâyet edildi ve yakalandı. Müslim Bin Akil’i dama çıkararak şehit ettiler. Tıpkı Diyarbakır’da olduğu gibi. Şehitlerimiz de sığındıkları evin sahibi tarafından şikayet ediliyor saldırganlar da şehitlerimizi 3. Kattan aşağı atarak şehit ediyorlar. Bu iki olay arasında şaşırtıcı bir benzerlik var. Doğu’da halkı mürted ve Marksist yapmaya çalışanlara karşı şehit Riyat ve arkadaşları da karşı durdular” ifadelerini kaydetti.

Program Nizamettin Yaçin’in  okuduğu dua ile son buldu. (İLKHA)