Şehit ailelerinden sanık avukatların tavrına tepki
Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının yargılandığı davanın karar duruşmasına sanık avukatlarının katılmamasına tepki gösteren maktullerin aileleri, gelecek duruşmada hiçbir mazeretin kabul edilmeyerek davanın sonuçlanmasını istedi.
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014 tarihlerindeki saldırılarda PKK/HDP'liler tarafından katledilen Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökgöz'ün katledilmesine ilişkin 41 sanığın yargılandığı davanın karar duruşmasına sanık avukatları katılmadığı için duruşma 3 Nisan'a ertelendi.
Sanık avukatların tavrına tepki gösteren acılı şehit aileleri, 2015 yılının Ekim ayından bu yana Ankara’ya gelip gittiklerini, bu sürecin kendileri için bir zulme dönüştüğünü söyledi.
Duruşma sonrası İLKHA’ya konuşan acılı aileler, geciken adaletin adalet olmadığını, her duruşma için Diyarbakır’dan Ankara’ya 2 bin kilometre yol kat ederek geldiklerini, her defasında basit gerekçelerle davanın ertelenmesine tepki gösterdiler.
Karar duruşmasına sanık avukatlarının katılmamasına tepki gösteren şehit Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgöz, sanık avukatlarının kasıtlı olarak mahkemeyi ertelemeyi tercih ettiklerini, mahkeme başkanının barodan avukat isteyebilme yetkisinin olmasına rağmen duruşmanın ertelendiğini belirtti.
Geciken adaletin adalet olmadığını belirten Gökgöz, “Bu süreç bize bir zulüm oluyor. Biz bir saatlik yol değil, her defasında 2 bin kilometre yol gidip geliyoruz. Avukatlar kasıtlı olarak mahkemeyi ertelemeyi tercih ettiler. Mahkeme başkanı da barodan avukat isteyebilirdi. Biz bu mahkeme sonuçlanacak diye geldik. 10 gün sonra yine geleceğiz. Bu dava başladığından bu yana biz sürekli git-gel yapıyoruz. Bir an evvel biz mahkemenin sonuçlanmasını istiyoruz." dedi.
"Azmettiricilere, bunları sokağa dökenlere ceza verilmesi lazım"
Azmettiricilerinde mahkemeye dahil edilmesini ve sadece birkaç tane tetikçiye ceza verilmesini yeterli bulmadıklarını belirten Gökgöz, “Azmettiricileri de mahkemeye dahil etsinler. Birkaç tane tetikçiye ceza verilmesi bizi mutmain etmiyor. Azmettiricilere, bunları sokağa dökenlere ceza verilmesi lazım. Çünkü en büyük suçu işleyen azmettiricilerdir. Eğer azmettiriciler işlemeselerdi, bunlar işlemezlerdi. Biz bunu temenni ediyoruz. Bir dahaki duruşmada inşallah mahkeme sonuçlanır. Biz de rahatlarız, bu millet de rahatlar. Ben her duruşmada buraya gelenlere acıyorum. Her defasında git-gel bize bir zulüm oluyor. Bir an evvel bu iş bitsin." ifadelerini kullandı.
2015 yılının Ekim ayından bu yana Ankara’ya gelip gittiklerini ve bu sürecin kendileri için adeta bir zulme dönüştüğünü söyleyen şehit Hüseyin Dakak’ın babası Öztekin Dakak ise, bu mahkemeden adil bir kararın çıkacağını beklemediğini dile getirdi.
"Onlar sırtını PKK/PYD’ye dayamışlar, biz de sırtımızı Allah’a dayamışız"
Dakak, "Bu 14’üncü seferdir Diyarbakır-Ankara’ya git-gel yapıyoruz. Bu mahkeme adil bir mahkeme değildir. Bizler her mahkemede azmettiricilerin mahkemeye dahil olmalarını dile getirdik. Biz Allah’a güveniyoruz, Allah’a sığınmışız. Onlar sırtını PKK/PYD’ye dayamışlar, biz de sırtımızı Allah’a dayamışız. Selahattin Demirtaş, Zübeyde Zümrüt, Gülten Kışanak ve Figen Yüksekdağ inşallah oradan çıkmazlar. Bizim isteğimiz onların bu mahkemeye dahil olmalarıydı." şeklinde konuştu.
"Bir an önce bu mahkemenin artık sonuçlanmasını istiyoruz"
Yasin Börü’nün babası Fikri Börü ise tepkisini şöyle dile getirdi: "Şimdiye kadar bizler her defasında gidip gelerek mağdur olduk. Bir an önce bu mahkemenin artık sonuçlanmasını istiyoruz. Cezayı hak edenlere cezalarını versinler. Biz artık Ankara’ya gidip gelmekten aciz olduk. Artık bu davayı bitirsinler. Suçlu olan kimse adalet önünde cezalandırılsın. Bizler aynı zamanda suçlu olanların da yargılanmasını istiyoruz. Azmettiricilerin de 6-7 Ekim olaylarında yüzde yüz parmakları vardı. 6-7 Ekim olaylarından dolayı onların yargılanmasını ve ceza almalarını istiyoruz." (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.