Şehit Fahri Yaldız kabri başında anıldı
31 Mayıs 2010 yılında Filistinli kardeşlerine insani yardım malzemesi götürmek için Mavi Marmara ile yola çıkıp uluslararası sularda şehit edilen Fahri yaldız kabri başında anıldı.
Mavi Marmara şehidi Fahri Yaldız başta ailesi olmak üzere dost ve sevenleri tarafından kabri başında anıldı. İHH Adıyaman Şubesi tarafından organize edilen programa; HÜDA PAR İl Başkanı Ali Çelik ve il yönetimi çeşitli STK'ların yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.Hüseyin Kandemir'in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başlayan program İHH Adıyaman Şube Başkanı Mahmut İzci’nin konuşması ile devam etti.
Siyonist işgalcilerin uluslararası sularda Gazze Özgürlük Filosu’na düzenlediği saldırısını hatırlatan İzci "10 insani yardım gönüllüsünün içinde bulunan Fahri abimizin şehit edildiği, onlarcasının yaralandığı, alıkonulduğu, işkence gördüğü ve mağdur edildiği Mavi Marmara saldırısının 9. yıl dönümündeyiz." dedi.
"Filistinliler, israil zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor"
Filistinli Müslümanların zor şartlar alında mücadele ettiğini vurgulayan İzci "70 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Filistinliler, İsrail zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Yapılan bütün anlaşmalara rağmen, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen Filistin’e, Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. Filistin, mücadelesi sürecinde her geçen gün siyonist israil saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Bölgede havadan ve karadan uygulanan ambargo artık denizden de dikenli tellerle uygulanıyor. Filistin, İsrail’in uyguladığı zalim baskı ve ablukayla adeta açık bir cezaevi durumuna getirildi. Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan İsrail’e karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir." ifadelerini kullandı.
BM'nin raporunu hatırlatan İzci, daha sonra şöyle konuştu:
"Hatırlatmak isteriz ki israilin işlemiş olduğu suçlar Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 22 Eylül 2010 tarihli raporunda israilin Mavi Marmara saldırısı sırasında işlediği suçlar tasnif edilerek hukuki gerekçeleri ile yayınlanmış olup; bu rapor konseyin 17 Haziran 2011 tarihinde 36 devletin oyuyla kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından bu suçlarla ilgili İsrail’in yargılanması ve yaptırım uygulanması için gereğinin yapılması kararlaştırılmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konulan bu durumda Uluslararası Ceza Mahkemesi bu olaydan dolayı re’sen soruşturma açmalı ve İsrail’i yargılama süreci başlatmalıdır. Bunun yanı sıra tüm ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinliler haklarını savunmak için her Cuma günü barışçıl “Büyük Dönüş Yürüyüşü” düzenliyorlar. İşgalci İsrail ise bu eylemlerde ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını herkesin gözü önünde şehit ediyor."
"Filistin davamız insanlık mücadelesi olduğu kadar Kudüs’te çalınan hakların iadesi davasıdır"
Filistin mücadelesinin insanlığın mücadelesi olduğuna vurgu yapan İzci, "Filistin davamız insanlık mücadelesi olduğu kadar Kudüs’te çalınan hakların iadesi davasıdır. Nitekim ilk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan Siyonist İsrail işgali altındadır. Siyonist İsrail devleti ve ABD, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam'ındır ve Kudüs bizimdir! Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine'den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin Miraç'a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Bizler buradan Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz." dedi.
İşgal rejiminin yaptığı katliamları dile getirdiğini belirten İzci "Bugün burada Şehit Fahri Yaldız abinin kabri başında ve tüm Türkiye’de Kudüs dostlarıyla birlikte İsrail'in hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Tüm dünyadaki Müslümanlar tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve Türkiye İsrail ile olan bütün anlaşmalarını iptal etmeli ve bütün ilişkilerini kesmelidir. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bundan 9 yıl önce yola çıkan Mavi Marmara, İslam dünyasına ve ezilen tüm halklara umut olmuştur. İnsanlığın ortak vicdanı haline gelmiş olan bu umudu canlı tutmak hepimizin görevidir. Bu vesile ile Kudüs ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"İman varsa imkan var"
Şehit Fahri Yaldız'ın oğlu Harun Yaldız ise Filistin davasının çok büyük bir dava olduğunu belirtti. Yaldız şöyle konuştu:
"Bugün 31 Mayıs 2010 tarihinde olan hüznümüz aynı. Her yıl israil'in yaptığı vahşete öfkemiz biraz daha yükseliyor. 29 Mayıs'ta Antalya limanından yola çıkan Mavi Marmara, başkenti Kudüs olan Filistin'e yola çıktı.
Hedefleri özgürlük olan bu yolda 7'den 70'e birçok insan yer alıyordu. Türk, Arap, alevi, sunni, Müslüman, Hristiyan ve Yahudi akdivistler bile vardı. israilin yaptığı zulme kimse sesiz kalamazdı. israilin yaptığı zulüm kendi dininde olan insanlara bile ağır geliyordu. 10 abimiz şehit olurken yüzlercesi yaralı olarak bu yoldan alıkonuldu. İsrail, bizim iman varsa imkan da vardır ideolojimizi bilmiyorlardı. Sesimizi kısamadılar. Yaptıkları vahşeti bütün dünya gördü. Her defasında kendimize söz veriyoruz. Bu sözümüz havalimanlarında İstanbul - Mekke, İstanbul - Medine, İstanbul - Kudüs yazılarını görünceye kadar devam edecektir. Filistin'de çocuğunu parka özgürce götüren insanlar görünceye kadar sesimiz asla kısılmayacaktır. Dün olamadı bugün olamadı ama bir gün Mescid-i Aksa'dan israili kovacağız. Ve bütün İslam âlemi olarak iftarımızı Filistin'in başkentinde Kudüs'te açacağız inşallah."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.