Şubat ayının birçok İslam âliminin şehadet şerbetini içtiği ay olduğunu ifade eden Diyarbakır Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut, İslam âlimlerinin birçoğunun bu ayda şehit olarak topluma öncü olduklarını aktardı.

Şehadet ayı olarak anılan Şubat ayı ile ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) bazı açıklamalarda bulunan Recep İdikut, İslam adına dökülen bu kanların ümmetin öncü gücü olacağını ve İslam ümmetini karanlıktan nura çıkaracağını söyledi.

“Âlimler Peygamberin misyonunu üstlenmiştir”

Cenabı Allah’ın insanların hidayeti ve kurtuluşu için yeryüzüne peygamberler gönderdiğini belirten İdikut, “Elbette ki peygamberlerin son halkası olan Peygamberimiz (A.S)’dan  sonra peygamber gelmedi. Ama Peygamberimizin misyonunu yüklenen önderlik ve rehberlik edecek ulema geldi. İslam âlimlerinin en büyük özelliği Peygamber Efendimizin misyonunu yüklenmektir. İnsanlığın kurtuluşuna sebeb olacak yol göstermektir. Tarih sürecine baktığımızda Peygamber Efendimizden sonra sürekli ümmetin düştüğü dönemlerde onları ayağıya kaldıracak liderin çıktığı bir âlimin çıktığını görüyoruz. Bunu Şeyh Said-i Kürdi, Şeyd Said-i Nursi ve İskilipli Atıf Hoca gibi bu millete önderlik ederek onlara Kuran-i bir diriliş ile zemin hazırlanmışlar” dedi.

“Şehitler ve Âlimler ümmettin öncüleridir”

Şubat ayının birçok İslam âliminin şehit olduğu bir ay olduğunu dile getiren İdikut, bu ayda Hasan El Benna, Şeyh Said-i Kürdi, Şeyh Said-i Palewi ve İskilipli Atıf Hoca gibi birçok âlimin şehit edildiğini ifade etti.

İdikut, “Bizler ne zaman tökezledik, ne zaman düştük ise Cenabı Allah bu ümmete rahmet ederek bu ümmetin hidayetine zemin oluşturacak ulemalar göndermiştir. Bu âlimler ümmetin liderliğini ve önderliğini yapmışlar. Bizde onların arkasında durarak onların bu ümmetin dirilişine arka durmalıyız. Bu âlimler olmazsa bize doğru yolu gösterecek ve bize Kur- an’ı anlatacak kimse yok. Bir daha peygamber gelmeyeceği için bizim için önder ve rehber olan bu ulemayı rehber edinmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

 “Âlimler ümmetin tökezlediği zamanlarda ümmetti ayağa kaldırmışlardır”

Zalimlerin, Ümmetin tökezlediği zamanlarda onları ayağa kaldıran gücün alimler olduğunun farkına vardığını ve bunu engellemek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını kaydeden İdikut, “Ne zaman ki ümmet zulüm ve baskı görmüşse onlara ümit verecek bir ulemanın çıktığını görüyoruz. Her ne kadar her yüzyılda bir müccedit gelmişse de mücceditlerin dışında ümmeti ayağa kaldıracak birçok ulema gelmiş, zulme maruz kalmış ümmeti diriltme adına bir çaba ortaya koymuşlardır.” diye konuştu.

“Her şehidin arkasında yüzbinler diriliyor”

Cumhuriyet’in o dönemdeki yöneticilerinin aslında kendi sistemlerini idam ettiklerini ifade eden İdikut, sözlerini şöyle bitirdi.

“Bir ulemayı yok etmekle onun düşüncesi yok olmaz. Bir âlimin Avrupa’dan getirilen bir şapkayı zorla bu ümmetin neferlerinin başlarına sokması için baskı yapan cumhuriyet anlayışını reddetmesi gerekir. Atıf Hocayı şehit ederek bu davanın biteceğini zannederek onlara baskı kurarak onu şehit ettiler.  Ama bilmeliyiz ki her şehit edilen şahsın arkasında yüzbinler diriliyor. Her şehit kendi arkasında bu ümmetin bahçesinde yüzlerce şehidi ve yüzlerce ulemayı yetiştiriyor. Bizlerde İskilipli Atıf Hocanın o yol uğruna başını feda etmesi ve şehit olmasından dolayı onu rahmetle anıyoruz. Bizlerde onun yolundayız” şeklinde konuştu. (Emrah Deniz-Ali Fidancı/İLKHA)