Mehmet ŞENLİK
Sevgi seli büyümeye devam ediyor
Geçen hafta sonu gerek görüntülerden izlediğim ve gerek bizzat mahallinde şahit bulunduğum Mevluda Muhammedî Etkinlikleri, bu sene halkımızın büyük bir teveccühü ve beğenisiyle başlamış bulunmaktadır. Özellikle bölgenin güneyinden yani sıcak ikliminden başlayan bu etkinlikler, büyük bir heyecan ve coşkuyla başlamış ve katılım olarak da geçmiş yılları katlayarak etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Bölgemizde bu tarzdan kutlu doğum etkinlikleri, ilk olarak Mustazaf Der’in girişimleriyle duyurulduğu için, kutlu doğum etkinliği denildiği zaman zihinlerde hemen Mustazaf Der veya Peygamber Sevdalıları Platformu canlanıyor. Bu güzel hareketi ilkin onlar başlatmıştı, ama şimdi herkesçe kabul görmeye ve sahiplenmeye başlandı. Halkın duygularına güzel bir şekilde cevap verdiği için kısa sürede bölgemizde ve tedricen de tüm yurdumuzda sevgi seline dönüşerek her yıl bir öncekini katlayarak gidiyor.
Bunun en güzel ve en sevindirici yanı ise, tüm Müslümanlar arasında sevgi ve muhabbet tohumlarının yeşermesine, bir birlerine karşı saygı, güven ve itibarlarının artmasına dağınık görünen safların yeniden birleşmesine vesile görünüyor olmasıdır. İnşallah müminler arasında oluşan bu sıcak ortam ve bu hayırlı yarışta elde edilen güzel kazanımlarla daha güzel şeylere vesile olacak ve daha kapsamlı yarışlara zemin hazırlayacaktır.
Cumhuriyet dönemi boyunca kaybolmaya yüz tutmuş olan ümmet ve cemaat bilincinin yeniden yeşermesi için Müslümanların bu gibi etkinliklere önem vermesi ve yoğun katılım göstermesi çok önemli ve son derece sevindiricidir. Yıllarca ve hatta asırlarca oynanan entrikalar sonucu birbirleriyle yabancılaşan bu insanların yeniden uyanıp bilinçlenmesi Hz. Peygamberin veladeti gibi büyük bir değerin etrafında ancak mümkün olabilirdi ve oluyor da.
Uzun süre bunun boşluğunu yaşayan Müslüman halkımız, zaten haykırıcı bir nida bekliyordu. Suya hasret kalmış ve susuzluktan çatlamış topraklar misali imana susamış gönüller de bir vahdet arayışı içinde ve sürükleyici bir karizmayı beklemekteydi. İşte böyle bir dönemde çıkış yapan Peygamber Sevdalıları, tüm Müslümanları peygamber sevgisinde birleştirmeyi başardı. İnsanlara bu ümmetin ilk günlerini, çıkış noktasını hatırlatarak o günleri yaşayan müminlerin Peygamber etrafında nasıl ve niçin toplandıklarının yolunu ve pusulasını gösterdiler.
Aslında Peygamber Sevdalılarının fazla yaptığı bir şey yok. Başkaları da yıllardır hatta asırlardır bunu yapıyorlardı. Çok güzel programlar yaptılar, güzel sesli mevlithanlar getirdiler. Ama Müslüman halkın duygularına tercüman olamadılar. Çünkü yüreklerinde peygamber sevdası yoktu. Çünkü içlerinde bir sevda düşüklüğü bir anlatım ve tanıtım eksikliği vardı. İşte peygamber Sevdalıları diğerlerinden farklı olarak sadece bu eksiklikleri tamamladılar. İnsanların yaralarına parmak basarak körelmiş duygularını uyandırdılar. Kaybettikleri yollarının pusulasını ve parolasını gösterdiler.
İşte bu samimi ve cesurca yapılan nidayı duyan imanlı gönüller ve peygamber âşıkları, “lebbeyke ya Resulellah” dercesine hareketleniyor meydanlara koşuyor ve meydanları hınca hınç dolduruyorlar. Yıllardır özlemini çektiği o sevgililer sevgilisi resulünü hasretle, salat ve selam ile anıyor, anlamaya ve anlatmaya çalışıyorlar. Bir iki saatliğine de olsa geçmişe giderek ilk Müslümanların neleri yaşadığını, neler çektiğini ve hazreti peygamber etrafında nasıl pervane döndüklerinin bilincini, coşkusunu ve heyecanını yaşıyorlar.
Bununla birçok yeni şeyler de keşfedildi. Görüldü ki peygamber sevgisi imanlı gönüllerin asil gıdası ve en temel dinamiğidir. Muhammedi sevda denilince sular durur, tarih yeniden yazılmaya başlar. Başka hiçbir şey, hiçbir değer bu dinamizmin ortaya koyduğu gücü yaratamaz ve böylesine umum insanları ayağa kaldıramaz. Ancak ve ancak Muhammedî sevdadır ki, canları, malları ve evlatları pahasına da olsa yığınları ayağa kaldırır ve meydanları coşturur.
Bugüne kadar milli bayramlar ve siyasi mitingler adına meydanlarda nice merasimler yapıldı, nice nağmeler okundu, ama hiç birisi Muhammedî sevdanın yaşattığı coşkuyu, manevi havayı insanlara teneffüs etiremedi. Çünkü bunların hepsinin kaynağı tasannu ve hırstır. İşte hırs ehli nerede… Aşk ve sevda ehli nerede! Muhammedi aşk ve sevda ehli olmanız dileğiyle.
Doğruhaber Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.