Şeyh Said’in davası Müslüman halkların kardeşliğiydi
Müslüman halkları kardeş yapan İslam Medeniyetine savaş açan Kemalist rejime karşı Şeyh Said’in ciddi bir direniş gösterdiğini belirten Yazar Aydın, Şeyh Said’in davasının Müslüman halkların kardeşliği olduğunu söyledi.
Şeyh Said Efendi ve 46 arkadaşının 29 Haziran 1925'te Şark İstiklal Mahkemeleri tarafından Diyarbakır'da idama mahkûm edilmelerinin 93’üncü yıldönümü hayırla yâd ediliyor.
Şehit Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının şehadetlerinin yıldönümü münasebetiyle değerlendirmelerde bulunan Yazar Sadullah Aydın, Şehit Şeyh Said Efendi ve yarenlerini yâd ederek Şeyh Said ve dostlarının İslam medeniyetini tekrar ihya etmek için canlarını feda etmekten imtina etmediklerini söyledi.
Şehit Şeyh Said Efendinin Kemalist rejimin İslami yaşamı yasaklayan uygulamalarına karşı ciddi bir tepki gösterdiğini ve Müslümanlar için bir önder olduğunu belirten Aydın, Şehit Şeyh Said Efendinin Kürt halkının hem dinine hem de diline sahip çıktığını, mazlum Kürt halkının gerçek temsilcisi, rehberi olduğunu vurguladı.
Batının desteğini alan Kemalist rejimin İslam’a savaş açtığını dile getiren Aydın, “Batılı emperyalist güçlerin içerden ve dışardan yüzlerce desise ve tuzakla satın aldığı güya aydın ve yöneticilerin de yardımıyla Osmanlı devletini yıkmayı başardılar. Altı asır boyunca referans olmuş ve Osmanlıyı dünya imparatorluğu haline getiren İslam medeniyeti, Batı destekli Kemalist rejim tarafından yok edildi.” diye konuştu.
“Müslüman halkı laiklikle, milliyetçilikle bölüp parçaladılar”
Mevcut rejimin İslam’ı çağrıştıran her şeyi yasakladığını söyleyen Aydın, “Rejim şiddetle, baskıyla, katliamlarla aziz İslam’ı bu halkın arasından kaldırmaya çalıştı. İslam medeniyet ve kültürünün yerine kokuşmuş Batı kültürünü, yoz Hristiyani yaşam tarzını yerleştirmek için İslam alfabesini yasakladı. İslami tesettür ve yaşam biçimine savaş açtı. Basit bahanelerle başta âlimler olmak üzere binlerce İslami şahsiyeti idam etti. İslam kanunlarının yerine Batılı kanunları ülkeye hâkim kıldı. Hilafeti yasakladı. Müslüman halkı laiklikle, milliyetçilikle bölüp parçaladı. Müslümanları birleştiren ümmet anlayışı yerine kavmiyetçilik asabiyetini hâkim kılarak Türklerin dışındaki diğer Müslüman milletlerden olan başta Kürtler olmak üzere tüm halkları ötekileştirdi. Onları öz yurtlarında garip ve mazlum bir duruma düşürdü.” ifadelerini kullandı.
“Kürtlerin hem dinini hem de dilini yasakladı”
Rejimin asırlarca Kürdistan diye anılan, Osmanlı haritasında da Kürdistan diye geçen doğu bölgelerinde, Kürtlerin yaşadığı illerde büyük bir zulüm ve baskı politikasıyla bu halkın varlığını inkâra yeltendiğini aktaran Aydın, “Kemalist rejim Kürt halkının diline, kültürüne, geleneklerine savaş açtı. Kürtlerin hem dinini hem de dilini yasakladı. Müslüman Türk halkı da Kemalist, batıcı rejimin zulümlerinden nasibini fazlasıyla aldı. İslami yaşamda direnen, İslami kimliğini korumaya çalışan, Batı tarzı giyimi benimsemeyen Türk halkından binlercesi katledildi, sürgüne gönderildi. Camiler ahırlara çevrildi.” dedi.
“Rejime en güçlü itirazı Şeyh Said yapmıştır”
İslam medeniyetine, İslami yaşam tarzına savaş açan Kemalist rejime karşı en güçlü itirazı Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarının yaptığını belirten Aydın şöyle devam etti:
“Zengin ve müreffeh bir hayata sahip olmasına, rejimin parlak işbirliği tekliflerine rağmen Şeyh Said Efendi, halkının dinini ve dilini savunmayı, İslam medeniyet ve uygarlığına kendini feda etmeyi, zulme karşı kıyam etmeyi tercih etti. Müslüman Kürt halkının gerçek temsilcisi ve rehberi, tüm Müslüman halkların kurtuluş önderi Şehit Şeyh Said Efendidir. O hem kendi mazlum halkı olan Kürt halkının hakkını savunmuş, onları asla yüz üstü bırakmamış, hem de bir İslam âlimi olarak tüm Müslümanlarının hak ve hukukunun savunuculuğunu yapmıştır.”
“Kemalizm’in Kürt versiyonu olan Apoizm Şeyh Said’i kullanmaya çalışmıştır”
Aydın, Şeyh Said’in Müslüman Kürt halkının dinini, diyanetini, mensup oldukları İslam medeniyetini savunduğu gibi Allah’ın ayetlerinden bir ayet olan dillerine ve kavmi kimliklerine yönelik inkâr ve asimilasyon politikalarına da şiddetle karşı çıktığına işaret etti.
Aydın, “Bu yüzden Şeyh Said Efendi, ırkçı rejim tarafından Kürtçülükle suçlandığı gibi, Kürt halkının dinine ve geleneklerine düşman, Kemalizm’in Kürt versiyonu olan Apoizm’de Kemalizm’in bu söylemleri üzerinden Şeyh Said Efendiyi kendi batıl davası için kullanmaya çalışılmıştır.” açıklamasında bulundu.
“Şeyh Said’in davası Müslüman halkların kardeşliğiydi”
“Şeyh Said Efendi, bu topraklardaki Müslüman halkları asırlarca barış ve uyum içinde bir arada tutan, Türkleri, Kürtleri, Arapları ve diğer Müslüman kavimleri kardeş yapan, onlara izzet ve adalet bahşeden, onları dünya halkları içinde güçlü ve egemen kılan İslam medeniyetini, İslam hukukunu tekrar egemen kılmak isteyen bir İslam âlimidir.” Diyen Aydın, Şeyh Sait Efendinin bu uğurda her türlü fedakârlığı, zindanı, işkenceyi, katliamları göze alan bir kahraman olduğunu söyledi.
Aydın son olarak şunları söyledi: “Başta mazlum Müslüman Kürt halkı olmak üzere, bu ülkenin Müslüman halkları tekrar izzetli, güçlü, barış ve adalet dolu günlerine dönmek, emperyalist güçlerin, Amerika, İsrail ve diğer şeytani Batılı devletlerin şerlerinden emin olmak istiyorlarsa Şehit Şeyh Said’i ve onun yolunu kendilerine rehber seçmek, o yolda ilerlemek zorundadırlar.”
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.