Siirt STK temsilcileri: İşgalci ABD'nin şer planı savaş çağrısıdır
ABD Başkanı Trump'ın şer kararına tepki gösteren Siirt STK temsilcileri, kararı tanımadıklarını belirterek, sözde barış planının savaş çağrısı olduğunu belirttiler.
Siirt’teki STK’lar, dünyanın sömürgeci ve emperyalist gücü ABD’nin Başkanı Donald Trump ve işgalci terörist Netanyahu’nun imzaladığı "Yüzyılın Utanç Planı" ile ilgili kararını tel'in etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi.
Cuma namazı sonrası Halid Bin Velid Camii avlusunda düzenlenen basın açıklamasında emperyalist ABD ve işgalci Siyonistler protesto edildi.
Basın açıklamasında vatandaşlar sık sık tekbirler getirerek, "Kahrolsun Amerika, Kahrolsun israil, Yaşasın bağımsız Filistin, Yaşasın Müslümanların onuru, insanlığın barış ve huzuru güzel Kudüs, Söz veriyoruz, Filistin de Kudüs de özgürleşecek, ABD de israil de Ortadoğu’dan defolacaktır." sloganları attı.
"Bu plan terörün meşrulaştırılması ve yaygınlaştırılması adına kirli bir işbirliğidir"
Toplanan grup adına basın açıklamasını Genç Memur-Sen Başkanı Yunus Emre Diriarın okudu.
Diriarın, "ABD Başkanı Donald Trump, Terörist israilin güvenliğini merkeze alan, Filistinlileri ebediyen yurtlarından sürmeyi hedefleyen 'Yüzyılın Anlaşması' adını verdiği planını açıkladı. Herkesçe malum olan ve emperyalizmin genel karakteri olan hukuku hiçe sayma alışkanlığı bu açıklamayla bir kere daha deklare edilmiştir. Özellikle Kudüs’ün statüsü konusunda tamamen sapkın bir inançtan hareketle oluşturulan iddianın ve teröre dayanan eylemin meşrulaştırılması, daha açık ifadeyle ilk gününden itibaren gerçekleştirdiği terör eylemleriyle ayakta kalmaya çalışan Siyonist israilin yine kör bir inançla ABD tarafından desteklenmesi, terörün meşrulaştırılması ve yaygınlaştırılması noktasında kirli bir işbirliğidir." dedi.
"Bu bir anlaşma değil anlaşma makyajlı savaş çağrısıdır"
Yüzyılın Planı'nın Filistin’in küçültülmesi, Kudüs’ün bütünüyle işgal edilmesi ve Filistinlilerin vatanlarından çıkarılması olduğunu söyleyen Diriarın, "Kısacası plan anlaşma, soykırım, vahşet ve işgal diplomasisidir." dedi.
"ABD ve israil, 60 yılı aşan kan ve zulüm devleti tasarımıyla başaramadıkları büyük israil ve yok edilmiş Filistin hayalini, şimdi de bu yolla gerçekleştirmeyi deniyor." diyen Diriarın, "Postalla, kanla olmadı, kravatla ve kalemle deneyelim diyorlar. Bu anlaşmayı önemseyen, irdeleyen, konuşmaya ve uzlaşmaya değer gören herkesi Filistin’in düşmanı, Kudüs’ün satıcısı, Filistinlilerin soykırımcısı olarak tanımlarız. Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, israile yol vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin. Bu coğrafya, insani değerleri herkese sunma noktasında cömert, insanlıktan nasipsiz her özneye, her devlete ve her zihniyete haddini bildirecek kadar mert insanların ve inanmışların coğrafyasıdır." diye konuştu
"Müslüman kitlenin idrak ve şuur ortaklığıyla bu planı yazanlar, yayanlar, bu plan üzerinden ABD ve israile yamanıp yanaşanlar da tarihin çöp sepetine atılanlar kervanına katılırlar." Diriarın, daha sonra şunları söyledi:
"Bu planın tek olumlu yanı, evanjelist, emperyalist ve Siyonist kapitalizme karşı küresel intifada çağrısının karşılık bulmasını kolaylaştıracak çağrı hem hızlanacak hem de katılanların sayısı artıracak. Irak, Kuveyt, Yemen, Suriye, Afganistan ve daha birçok bölge ülkesi, milleti ve toplumu ABD’nin ne işe yaradığını, vadedişmiş topraklar anaforu için neler yaptığını, Armagedon hedefi için ne kadar şuursuzlaştığını, yaşayarak ve zulmün her çeşidini görerek biliyor. ABD şimdi 'Bak elimde silah değil, kalem var' şirinliğiyle yeni bir yol, yeni bir son arıyor. Biz bu yolun bölge için barış ve huzur, ABD ve israil içinse önlenemez son olmasına gayret edeceğiz. Bilinsin ki Filistin ne israilin hedeflediği kadar küçük ne de ABD’nin düşündüğü kadar aciz bir devlettir. Bilinsin ki, intifada sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait değil, bütün insanlığa ve yerküreye hâkim bir bilinçtir." şeklinde konuştu
"Hiçbir sözleşme ve plan imzamıza da rızamıza da sahip olamaz"
Kudüs’ün özgür olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma, plan olmayacağını vurgulayan Diriarın, "Biz Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Yavuz Sultan Selim’den, Abdülhamit’ten bize miras kalan ilk kıbleyi koruma gururunu, İbrahim’i yaşayışın merkez coğrafyasını bağımsız Filistin ve Özgür Filistinliler ile birlikte devam ettirme onurunu yaşamakta ve mukaddes bir miras olarak gelecek nesillere aktarmakta kararlıyız. ABD ve israil şunu bilsin; içinde bağımsız Filistin, Özgür Kudüs ve işgal ettiği topraklardan çekilmiş israil kavramlarının ve bunu sağlayacak kuralların olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma ve plan; imzamıza da, rızamıza da sahip olamaz." diye konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.