Siirt'teki vekil ve fahri Kur'an kursu hocaları, kadroya alınmaları yönünde bir basın açıklaması yaptı. Düzenlenen basın açıklamasında kendileri gibi binlerce kişinin kadrolu olmayı beklediği belirtildi.

Vekil ve fahri Kur’an Kursu hocalarının adına basın açıklamasını fahri Kur’an Kursu hocası Yusra Varol okudu.

Emeklerinin karşılığını almadıklarını ve büyük bir mağduriyet yaşadıklarını dile getiren Yusra Varol, “İŞKUR hizmetlileri bizden daha fazla maddi miktar alıyorlar fakat iş sadece maddi değildir. Bu ülkenin fahri öğreticilere ihtiyacı vardır. Bu 18 bin fahri hocanın işi bırakması ne gibi sorunlara yol açar hiç düşünüldü mü?” diye sordu.

2011'den beri atama olmadığını, iki yılda bir deneme ve KPSS sınavlarına girmelerine rağmen bir sonuç almadıklarını ifade eden Varol sözlerine şöyle devam etti:

“Bu meselenin biran önce sözleşmeli veya kadrolu olarak bir çözülme getirmelerini istiyoruz. Bu şekilde devam ettiği sürece 18 bin fahri hocanın yılda iki kez sözlü ve mülakatla sınava tabi tutulması devam edecek. Bizler de defalarca test edilmekten dolayı büyük stres yaşamaktayız. Bu da motivasyonumuzu düşürmektedir.” şeklinde konuştu.

Basın açıklanmasının ardından bir konuşma yapan Din Görevlileri İlim İrfan Derneği Başkanı Hamide Doğmuş ise vekil ve fahri hocalarına kadro verilmesi ya da en azından durumlarının iyileştirilmesi için hükümet ve Diyanet İşleri Başkanlığına çağrıda bulundu.

Türkiye genelinde 18 bin fahri ve vekil hocaların dört yıldır atama bekledikleri halde atanamadıkları ifade eden Doğmuş,  “Fahri ve vekil hocaların kendilerini ikinci sınıf muamelesi görüyorlar. Asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyorlar.” dedi.

Bütün kurumlarda atama olduğu bir dönemde fahri ve vekil hocalarının iyileştirme durumuna gidilmediğini belirten Doğmuş,  hükümetin ve diyanetin bir adım atmaması sonucu kendilerini yeni bir oluşuma sevk ettiğini ifade etti.

Geçici Kur’an kursu hocalarının çok zor şartlarda çalıştıklarını ve hükümetin bir iyileştirmeye doğru gitmesi gerektiği çağrısında  bulunan Doğmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Umut ediyoruz ki bu fahri hocaların bu sıkıntılarını giderilecektir. Bizler Kur’an-ı Kerimi yaşayan ve yaşatmak isteyen bir toplum olarak bu gün terörün önüne geçinecek en büyük unsurlardan biri de 'Kur’an-ı Kerimdir' diyerek faşist zihniyetlerin önüne geçecek onların beyinlerinin ancak ve ancak Kur’an-ı kerim ile giderileceğini inanıyoruz.” diye konuştu. (Muhammed Dayan- İLKHA)